Üniversitelerdeki kadrolaşma, Türkiye’nin kanayan bir yarası olmaya devam ediyor. Ülkemizde üniversitelerin büyük bir kısmı bilim üretmek yerine kadrolaşma yarışında … Bu işe ise en çok rektörler ve siyaset öncülük ediyor…

**

Bu durum sadece Türkiye’de var, dünyanın başka ülkesinde göremezsiniz… Özelliklede Anadolu’daki üniversiteler enerjilerini bilimsel çalışmalar yerine kadrolaşma ve kısır çekişmelerle harcıyor… Akademik ve bilimsel başarılar varsa da duyuramıyorlar…

**

Kadrolaşma olayları siyasi anlamda da pik yaptı… İktidar partisinden değilseniz, arkanızda ülkemizin en güçlü lobisi yoksa ağzınızla kuş tutsanız nafile… Ankara’da bir güçlü bir refikiniz varsa işiniz çok kolay…

**

Böyle bir ortamda bilim de üretilemez, akademik başarı da elde edilemez. Gelelim Konya’daki üniversitelere. Uzun zamandır üniversitelerdeki son gelişmeleri yazamamıştık… Üniversiteler fokur fokur kaynıyor…

**

Malum son 1 yılda 3 defa seçim süreci yaşadık. Öncesinde ise iki yıl süren bir pandemi dönemine denk gelince Konyalı gazeteciler olarak üniversiteleri çok ihmal ettiğimizi fark ettik…

**

Selçuk Üniversitesi’nde son 10 yılda yaşananları hepimiz biliyoruz. Gencecik bir akademisyen cinayete kurban gitti. Fakültelerin büyük bir kısmında akademisyenler birbirini mahkemeye veriyor…

**

Dekanlar öğretim üyeleri hakkında dava açıyor, öğretim üyeleri dekanları şikayet ediyor. Şu an bütün devlet üniversitelerinde kaotik bir ortam var. Bir taraftan liyakatsiz atamalar diğer taraftan siyasetin baskısı…

**

ÜNİVERSİTELERİMİZ ENERJİLERİNİ BOŞA HARCIYOR!

Kimse kendi işini yapmadığı için üniversiteler bilim yuvası değil aile şirketi ve iktidar partilerinin arka bahçesi olmaya doğru ilerliyor… Maalesef; Anadolu’daki üniversitelerin büyük bir kısmında durum böyle…

**

Konya’daki 3 devlet üniversitesi ilk bin üniversite arasına bile giremedi. Üniversiteler adını bilimsel çalışmalarla duyuracağı yerde kısır kavgalar ve kadrolaşmalar ile duyuruyor… Son 7-8 yıldır üniversitelerle ilgili çıkan haberlerin büyük bir kısmı negatif haberler…

**

Geçmiş dönemde bu çok yaşanmıştı. Bir ara Selçuk Üniversitesi Seydişehirliler ile dolmuştu. Umarım hala böyle değildir, olmaması da lazım… Adı tacizle anılan daire başkanları üniversitenin imajını yerle bir etti…

BASIN BİRİMLERİ NE İŞE YARIYOR?

Üniversitelerin basın birimleri ise dökülüyor. Ne basınla bir iletişim var, ne medya kuruluşlarını ziyaret ediyorlar. Basın bülteni göndermekle basınla iletişim kurulmaz. Mesela şu an Selçuk Üniversitesi’nin basın koordinatörü kim tanımıyorum…

**

Büyük ihtimal diğer gazeteci dostlarımız da basın koordinatörünü tanımazdır. Son yıllarda Necmettin Erbakan Üniversitesi ve KTO Karatay Üniversitesi hariç diğer hiçbir üniversitenin basın birimiyle temasımız olmadı…

**

Eminim Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Konya Teknik Üniversitesi’nde ve diğer üniversitelerde hala bilim üreten ve önemli başarıların altına imza atan hocalarımız vardır. Ama bundan ne bizim ne de kamuoyunun haberi var…

**

Kendi yerel basınınıza şaşı bakarsanız, yerel basın da size şaşı bakar. Bütün şaşı bakışınız size yol, su ve elektrik olarak geri döner. Bültenleriniz çöpe gidiyorsa, gazeteciler sizi adam yerine koymuyorsa nerede hata yapıyoruz diye sormalısınız…

**

YÖK’ün üniversitelere neşter vurması gerekiyor. Zamanı geldi de geçiyor bile. Akademik camianın gündemi kadrolaşma değil bilim üretmek olmalıdır. Milletvekillerinin ve bakan yardımcılarının da işi de üniversitelere adam sokmak değil memleketin meselelerini çözmek olmalıdır…

İYİ PARTİ’DE MUSAVAT DERVİŞOĞLU DÖNEMİ

İYİ Parti’de Meral Akşener dönemi Pazar günü yapılan genel kurul ile resmen sona erdi. Yerel seçimlerde alınan hezimet Meral Akşener’in sonunu getirdi. Umarım bir daha siyaset sahnesinde kendisini görmeyiz…

Türk siyasetinin Seda Sayan’ı Meral Akşener’i iyi hatırlamayacağız. Kibirli ve narsist tavırları yüzünden hem kendini hem partisini hem de başkalarının umutlarını tüketti…

**

Musavat Dervişoğlu geçtiğimiz yıl gazetemizi ziyaret etmişti. Donanımlı ve entelektüel bir isim. İYİ Parti’deki çöküşü durdurabilecek kapasiteye sahip. Ama işi çok gerçekten çok zor…

**

İYİ Parti’nin hantal teşkilatlarını tekrar ayağa kaldırmak büyük sabır ve emek istiyor. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum. Dervişoğlu, umarım Türk siyasetine yeni bir soluk getirir…