S.1) Hocam; Kabir azabı var mıdır? Denizde ölen, yanan insanlar nasıl azap görecek? Merak ettiğimiz için soruyoruz, açıklamanızı bekliyoruz.  

C.1) Kabir azabı vardır ve haktır. Konuyla ilgili sahih Hadisler vardır. Her ölü ister denizde ve isterse ateşte yansın kabir azabı vardır azap haktır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur.” (Kaynak: Tirmizi – Buhari) Bir başka Hadis-i Şerif’te Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Kabir azabını ve Âdemoğullarının tekrar dirilmesini inkâr eden kimse kâfir olur” (Kaynak: Fetevai Hindiye) Hz. Aişe (R.A) şöyle dedi: “Bir gün bana bir yahudi kadını geldi, kabir azabından bahsetti. Bana şöyle dedi: “Allah seni kabir azabından korusun dedi” Bende Efendimiz (S.A.V)’den kabir azabını sordum. Efendimiz (S.A.V) “Kabir azabı haktır” buyurdu. Her namazın ardından Efendimiz (S.A.V) “Allah’ım kabir azabından koru” diye dua ederdi.    

S.2) Hocam; Günahkâr olan bir kişi kıyamete kadar azap çekecek mi? Açıklar mısınız?

C.2) Bu kabir azabı kişinin küçük veya büyük günah işlemesine bağlıdır. Müslüman olanlar günahı kadar azap görür. Ancak sonra bağışlanır. Allah (C.C) dilerse azap eder dilerse bağışlar. Günahkâr olanlar mutlaka cehennemi görür ve azap çekerler. Sonra Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in şefaati ile cennete girerler.

S.3) Hocam; Kabirdeki ölünün yanına başka bir kabre ölü konulduğunda haberi olur mu? Merak ettiğimiz için soruyoruz. Açıklar mısınız?

C.3) Kabirdeki ölmüş olan birinin yanına veya uzağına bir ölü gömülünce haberi olur, hatta sorarlar ve konuşurlar. Bu konu hakkında Hadis-i Şerifler vardır. Cabir (R.A) Rasülullah (S.A.V)’den şöyle rivayet ediyor: “Ölülerin kefenlerini güzel seçin. Çünkü onlar kefenleri ile övünürler. Kabirlerinde birbirlerini ziyaret ederler” İbni Ebu dünya kitabında bu Hadis-i Şerifi zikretmiştir. Bu Hadis-i Şerif: “Sağ olanların amelleri ölülere gösterilir. İyilik görürlerse sevinirler. Kötülük görürlerse Allah’ım ona hidayet et diye dua ederler” (Kaynak: Taberani)

S.4) Hocam; 10 yaşında buluğ çağına gelmeden trafik kazasında oğlum öldü. Bunlara kabir azabı ve Kabirde sorgu var mıdır? Açıklar mısınız?

C.4) Akıl baliğ olmayan mükellef değildir. Yani namaz, oruç, zekât, hac farz değildir. Bu açıdan o yaşta ölenlere kabir azabı olmaz, sualde olmaz. Onların kabirleri cennet bahçelerinden bir bahçe gibidir. Müslüman olan anne babasına da şefaatçi olur yardım ederler. 

S.5) Hocam; Fiyatını belirlemeden bir malın alış verişi dinen caiz midir? Önemli olduğu için soruyorum. Açıklar mısınız?  

C.5) Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; her hangi bir malın fiyatını belirtmeden almak ve satmak caiz değildir. Nedeni; kul hakkı ve rızadan dolayı fiyatı belirtilmeden malını satan bir adamın gönlünden fiyatı yüksek geçiyorsa alan adamın da fiyatı düşük vermişse bunda gönül rızası yoktur. Onun için bir malı alırken satarken fiyatı belirlenmelidir.

S.6) Hocam; Alış verişte adam malını satmak için malın hatasını söylemiyor, satılsın diye malını methediyor. Bu dinen doğru mudur? Hem de bunu, namaz kılan, hacca giden adamlar yapıyorlar. Bu doğru mudur? Açıklar mısınız?

C.6) İslam’da buna Necş alış veriş denir. Fiyatını artırmak fazlaya satmak için bunu yapan kim olursa olsun Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre haramdır. Peygamber Efendimiz (S.A.V): “Aldatan bizden değildir” buyurur.

Maalesef dünya menfaati için adam ahiret hayatını mahvediyor. Müşteriyi aldatınca kâr ettiğini zannediyorsun ancak Allah (C.C) onu bundan dolayı cezalandırır.

S.7) Hocam; Vakıf olan bir bina veya arsanın satışı olur mu? Açıklama yapar mısınız?

C.7) Vakfedilen bir yer tarla olsun, ev olsun, iş yeri olsun satılamaz alınamaz, gayesi dışına çıkılamaz. Alan da satan da mesuldür.  Vakıfı olanda hayır etmez sıkıntılardan kurtulamaz.

S.8) Hocam; Ben bir eve pazarlık ettim hayırlaştık, ufakta bir kaparo verdim. Benden sonra namazlı niyazlı bir Müslüman benden biraz daha fazla vererek adamı caydırdı. Dinimizce bu iş günah değil midir? Lütfen bunu kamuoyuna açıklayalım.

C.8) İslam ticaret hukukunda buna Bey satış denir. Buna göre Bey satış anlaşması yapıldığı, hayırlaşıldığı zaman artık bu akit bitmiş demektir. Taki o malın bir kusuru ortaya çıkmadıkça.

Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; bir akit yapıldıktan sonra mazeretsiz akit bozulup ta daha fazla fiyata satmak haramdır. Bu iş Müslümanlar arasında husumete sebep olur. Konuyla ilgili olarak Ebu Hureyre (R.A) şöyle rivayet etmiştir. Peygamber efendimiz (S.A.V) şöyle buyurdu: “Müslüman bir kimse (inanmış bir Müslümanı) kardeşinin yaptığı fiyat üzerine artırma yapmasın” (Kaynak: Buhari – Müslim)

Bir başka Hadis-i Şerifte Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Müslüman bir kimse kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın” (Kaynak: Buhari – Müslim)

İslam’da bir mal üzerinde akit yapıldıktan sonra ikinci bir pazarlık yasaklanmıştır. İkinci pazarlık helal olmaz.  

S.9) Hocam; Harman zamanı geliyor. Biz arpalarımızı biraz daha yüksek fiyata bira alım merkezlerine veriyoruz. Konya’da alım merkezleri var. Paramız da sağlam ödeniyor. Aramızda tartışıyoruz, arpayı bira alım merkezine vermek haramdır. Başımıza gelen musibetler belalar bu tür günahlardandır diyorlar. Açıklama yapar mısınız?   

C.9) İslam’da sarhoş eden her içki haramdır. Şarap, bira, votka, eroin, esrar vs. gibi maddeler haram olduğu gibi harama götüren yollarda haramdır.

Hanefi Mezhebine göre; Şarap veya bira fabrikası Müslüman bir diyarda ve sahibi de Müslümansa buraya üzüm veya arpa satmak haramdır. Ancak fabrika sahibi gayri Müslimse bu birayı, şarabı gayri Müslimlere satacaksa o takdirde üzümü, arpayı o fabrikaya verebilir.

Diğer üç Mezhebe göre; İmamı Ebu Yusuf, İmamı Muhammed dâhil fabrika sahibi ister kafir ister Müslüman olsun bu tür yerlere üzüm arpa satmak haramdır der.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Allah 10 kişiye lanet eder. Şarabı birayı yapan, üzümü o niyetle eken, dikene, yetiştirene, getirene, götürene, alana, satana lanet etmiştir.”

Fi emanillah maas Selame

Dua ve Selamlar. 01.06.2021

Ali Galip DOĞAN/İrşad Vakfı Başkanı

İletişim-Tel:0332-3524213 veya 0505-7721593-94

Posta:[email protected]

Facebook: Ali Galip Doğan