Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

RAMAZAN  İLAHİ AFFIN ÇAĞLADIĞI  BİR İKLİM

RAMAZAN  İLAHİ AFFIN ÇAĞLADIĞI  BİR İKLİM

 

Efendim mübârek Ramazan ayının ortalarını geçtik sona doğru ilerliyoruz. Evveli rahmet ortası mağfiret sonu cehennemden azâd olmak, bilindiği üzere. Rabbim rahmetiyle kuşattığı, mağfirete erdirdiği ve neticede cehennem ateşinden azâd olunduğu hedefine bizleri ulaştırsın inşaALLAAH. Hedefimiz aslında Cenâbı Hakk’ı hoşnut ve râzı edebilmek, Mevlâ nasip etsin.

Ramazân’ı Şerif ayının ruhları şâd eden gönül ikliminde mekan olarak nerede olursak olalım, dünyevî meşgaleleri en aza indirip yüce Rabb’imize yakınlaşabilme, O’nun dostluğuna erişebilme arzu edilir. Bu zamâna kadar bizi Allah Teâlâ Hazretlerinden uzaklaştıran lüzumsuzlukları bir tarafa itip Ramazan günlerinin irfan derslerinden en kâmil şekilde faydalanamaya yoğunlaşmak mümin için en kârlı kazançtır. 

Ramazan Şerif’in kutlu ikliminde, hepsi birbirinden farklı hazlar bahşeden ibâdetlerle nefisler törpülenir, hesâba çekilir. Mümin kişi Ramazan günlerini güzel değerlendirebilirse belki de bütün bir sene boyu aşınan kalbî hayâtını tâmir edebilir, ahlâkî yanlışlıklarını düzeltebilir, hatâ ve kusurlarını giderebilir böylece rûhuna bir dinginlik coşkusu gelebilir. Neden olmasın, değil mi? Yâni Ramazan günleri mümin için pek çok hayırlı işlerin başlangıcı olabilir. Her şey bizim için ve bizim elimizde. Fırsatta önümüzde hamdolsun daha!

Ramazan Müslümanlar için ilâhî affın çağladığı bir iklim. Nitekim Peygamber aleyhisselam: ‘Kim faziletine inanarak ve ecrini Allah Teâlâ’dan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.’ (Buhârî, Savm 6) buyuruyor. Ve yine devamla; ‘Kim inanarak ve sevâbını Allah Teâlâ’dan umarak Ramazan gecelerini ihya ederse, geçmiş günahları affolunur.’ Buyuruyorlar. Demek ki, Ramazan gecelerini ihya etmenin de affa vesile olduğu açık. O zaman ibâdet mevsiminde yan gelip yatmak olmaz, bolca taatlerle nasiplenmek bizim menfaatimiz icâbınadır.

Ramazan ayında hemen tüm Müslümanların aklına önce tutulan oruçlar gelir. Tabi diğer ibâdetlerde ifâ edilir ama asıl konuşulan genelde oruçtur. Müslümanlar nefislerini hesâba çektikleri gibi oruçlarını nasıl tuttuklarını da hesâba çekerek sorgulamalıdır, Oruçlar şeklen değil takva ile mânen derecesini artırmış olarak tutulsa ne güzel olur! Zira orucun şeklen görünüşünün ehemmiyetiyle birlikte kalbî boyutuna da önem vermek oruçları makbul kıvâma yâni takva boyutuna eriştirir. Çünkü oruç bir açlık terapisi ya da bir tür perhiz değildir elbette.

Şanlı Kur’an’da: “Ey îmân edenler! Oruç, sizden önce gelip geçen ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılınmıştır. Umulur ki takva sâhibi olursunuz.” (Bakara, 183) buyruluyor. ‘Oruçtan gâye takva sâhibi olmak’, olduğu anlaşılıyor âyetten. Yâni hayâtı gelişigüzel, Ramazanı gelişigüzel yaşamak değil hedef. Hedef, Ramazan oruçları sâyesinde müminlerin takvâya ulaşması hedef. Ne demek bu? Yüce Rabb’imizin tamı tamına rızâsına uygun bir hayat yaşamak, demek. Cenâbı Hakk’ın istemediği, râzı olmadığı davranışlardan kaçınmak, O’nun sevgisini kaybetmekten korkarak davranışlara Kur’an ve sünnet ölçüsünü koyarak yaşamak, demek. İşte takva bu! Yoksa bir yandan Müslüman’ım diyeceksin bir yandan her çeşit dîne yakışmayan işleri yapacaksın. O zaman Müslüman insanı diğerlerinden ayıran güzel farklar nerde kalır? Müslüman Müslüman’ca yaşamalı. Kafasına buyruk, nefsine tâbi olup şeytan ile kol kola bir yaşantısı olamaz Müslüman’ın, olmamalı da. 

Ramazan ayında tuttuğumuz oruçların, kıldığımız namazların makbul olduğunu anlamak isterseniz Hakk’ın emirlerini tutmada gösterdiğiniz hassâsiyet sizin bu husustaki ölçünüzü verecektir. Hakkıyla tuttuğunuz oruçlar, huşuyla kıldığınız namazlar eğer sizi günahlara yaklaştırmıyorsa ne mutlu size! Zâten hakiki kabul olmaya aday oruçlar, müminleri günahtan koruyan kalkan gibidir. Eğer tutulan oruçlar bunu sağlamıyorsa o vakit şöyle ahvâlimizi gözden geçirmeli, kendimizi sigaya çekmeliyiz. Ne dersiniz dostlar?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR