Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Atölye de Tedrisat ve Ressamlık

Atölye de Tedrisat ve Ressamlık

Okuldaki Genel dersleri tedrisat ederken oluşumları anlattım.

Ya Atölye tedrisatı nasıl geçti birde ona bakalım.

Marangoz kısmına ayrılmıştım. Atölye şefi Macaristan’da tahsil yapmış İç Mimar Rahmetli Cemil Sümer sertliğiyle tanındığından öğrenciler ceza yememek için dikkat ederlerdi.

Öğretmen olarak Kenan Sümer, Nuri Çam, Şerafettin ve Kadir bey ile birde koltuk vb. döşemeleri yapan, bir Alman ustadan öğrenen Celal usta vardı.

O yıllarda Konya’da döşeme ustası yoktu lüzumu olanlar İstanbul Kapalı çarşıdan alır Konya’ya getirirlerdi. Nüfusun % 90nı Halı yastık ve yün dolu minderlerde otururdu.

***

Atölye şefi ikinci sınıftan olanlar olarak ben dahil üç öğrenciyi odasına aldı.

“Okul ve piyasada döşeme yapan öğretmen ve usta bulunmamakta.

Sizi Celal ustanın yanına vereceğim üçüncü sınıfa kadar ondan döşeme yapımını öğreneceksiniz sonraki iki senenizde de mobilya kısmına alacam onu da öğreneceksiniz.

Böylece hem mobilya hem döşeme yapmayı öğrenmiş olacaksınız.

Sonunda öğretmen veya piyasada mobilyacı olacaksınız. Hadi bakalım beni mahcup etmeyin.” Dedi.

***

Üçüncü sınıf sonu atölye bitirme imtihanında birer koltuk döşemesini yaparak geçtik. Şefimiz memnundu.

Dördüncü sınıfta ağaç mobilya kısmına geçtik.

***

Teknik resim derslerini atölyenin ilave sınıfında yapıyor Rahmetli Cemil Sümer öğretim veriyordu.

Bir gün ağaç kaplamalarının elle boyama resmini istedi. Bana Abanoz ağacı kaplama resmi yapmamı söyledi.

Kaplama parçasını ince detaylarına varıncaya kadar yaptım bakan sanki kaplamanın kendisi sanırdı.

Nitekim Hoca kontrol için baktığında hayran olup on notunu verdi.

Yan tarafta da suluboya ile yaptığım mobilya resmini görünce…

“bunu sen mi yaptın? Güzel olmuş. Bundan böyle teknik resim değil Mobilya resimleri yap” diye teşvik etti.

O zamanlar tuval yağlı boya fırçaların incelerini bulamazdınız. Gazete bayii Rahmetli Kemal beyden İstanbul’dan fırça getirtmesini istedim. Geldi ve ben dört renk suluboyadan pek çok renk çıkararak, her Pazar günü bir tablo yapmaya başladım.

Bunları gören Sümer hoca yardım olarak katalog da verdi. On kadar resim yapmış halkevinin Resim sergisinde sergileyecektim.

İşte teşvik eden bir hoca idi o.

***

Dökümhane öğrencilerinden biri marangoz atölyesi dışındaki çıtalardan almış. Bunu gören Sümer hoca o talebeyi hırsız deyip çıta ile fena halde dövünce…

Tahkikat neticesi sorumlu gördükleri Sümer hocayı Eskişehir deki okula naklettiler.

***

Yeni Atölye şefi olarak Romanya’da tahsil yapmış Rahmetli Tevfik Mengü tayin oldu.

Sümer hoca gibi atölye içinde pek gezmez odasında olurdu.

Resim dersine tabii ki o gelmişti. Benim resimler masa üstünde yan tarafımda idi.

Uzatmayalım. Onları görünce “kim yaptı bunları” sorusuna “ben” demiştim.

Burada bunlar yapılmaz. Sen Teknik resim dersine devam et onları da bana ver” deyip on tane resmi aldı götürdü.

***

İki gün bekledik resimler gelmiyordu. Halkevinde ki sergi dört gün sonra açılacaktı.

Ne olursa olsun deyip bir Cumartesi günü okul üstündeki kule içi odasında olan Mengü hocaya “Resim sergisinin günü geldi resimleri alabilir miyim” dedim cevaben bana…

“O sergiye girmene gerek yok ilerde bizde sergi yapacağız o zaman sergilenir” deyince…

Başımdan kaynar su dökülüyor sandım. Ve “Hocam lütfen resimlerimi verin bende beklesin” diye ısrar edince

İçeri girip resimleri hışımla bana vururcasına verip kapıyı kapattı.

On resimden sekizini vermiş ikisi onda kalmıştı.

Ama ben olsun deyip sevinçli idim. Halkevi resim sergisine iştirak ettim ve birincilik de aldım.

***

Bu hareketime çok içlenmiş ki.

Sene sonu Bitirme imtihanında gereçleri güzel yapmama rağmen ikmale ala koydu.

Okul müdürü Rahmetli İhsan Torol ilgilenip Eylüldeki imtihanda da bırakabilmesinin önüne geçti. Allah razı olsun.

İşte buda öğretmen!

Bu olay bende reaksiyon yaptı ve bir daha fırçayı alıp resim yapamadım.

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi
SON YAZILAR