Halim Selvi

Halim Selvi

Kazanmak emekle, kaybetmekse bir anlık gafletle

Kazanmak emekle, kaybetmekse bir anlık gafletle

Kazanmak odaklanmak ister, çaba ister, gayret ister. Var olan değerlerini sahiplenmek ister. İnsan kazanmaya odaklanır, gerekli cesareti ve çabayı ortaya koyar, kararlılık gösterir ve kazanır. Hayatı bir yarış, rekabet olarak görmek ve tüm yaşamı kazanmak için mücadele ederek geçirmek çok sağlıklı bir tutum olmasa da hayatta rekabetsiz, koşuşturmasız değişim, dönüşüm, ilerleme olmuyor. Yaşam sürekli mücadele gerektirir. . Hayatta kazananlar ve kaybedenler hep olmuştur, hep olacaktır. Akıllı ve etkili insan kaderini kendi belirleyebilir, yaşam sınavında kendi iplerini elinde tutabilir. Birey düşüncelerini, sözlerini, eylemlerini, alışkanlıklarını kontrol ederek ve kişiliğini geliştirerek bunu başarır. Değerlerinin kıymetini bilir. Durduğunuz an kof olur, dermansız, güçsüz kalabilir kısaca kaybetmeye en büyük aday olabilirsiniz.

**

Kaybedenler geçmişe kızar, saplanır kalırlar. Kazananlar geçmişten öğrenir ve gelecekleri için bugünü çalışarak anlamlandırırlar. Kaybettikten sonra bir anlamı kalmaz bilinen ve kaybedilenlerin değerleri. Kazanmak emek ister, kaybetmeye bir anlık gaflet yeter. Bir nefes, bir yudum su, kaşığı tutabilmek, secdeye varabilmek hepsi bir değer. Kaybetmeyi bırakın, buna benzer insan bir uzvunun işlevini azaltmaya başladığında bile kaybı yaşar. Değerini bilemediği yılların, birbirini kovalayıp giden geçmiş günlerin ardından bulanık/astigmat bakar kalır. Sabahattin Ali bir kitabında kaybetmeyi anlatırken kaçırılan fırsatları en büyük kaybetme olarak görür; “..kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, ‘bu böyle olmayabilirdi’ düşüncesi...” Kaybettikten sonra bir anlamı kalmıyor, bilinen ve kaybedilen değerlerin kıymeti. Mevlana der ki; ‘Eden kendisine eder. Yapan, bulur ve çeker. Unutma! Kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter.’

**

Kaybederken öğrenmek çok acı! Bu yabancılaşma ve yalnızlaşma durumu aile içinde de böyle. Eğlencemizin sınırı yok. Vakitlerimizde bu girdap içine girince aile üyelerinin ilgi alanlarına göre diller, davranışlar farklılaşıyor. Sorun farklı farklı dil konuşmamızda oluyor. Sevginizi, ilginizi, istediğiniz eşinizin anlamadığı bir dilde ifade ediyorsanız, sevgi gösterdiğinizi hiç anlamayacaktır. Yitirilmeye yüz tutan sıcak yuvanın soğukluğunda anlarız aslında neleri kaybettiğimizi. Anlaşmazlıklar ve çatışmalar son vakit sinyalleridir. Belki kocanız cesaret verici sözler duymak istiyor ama siz bir akşam yemeği pişirmenin onu neşelendireceğini düşünüyorsunuz. Belki çocuğunuz güven verici yönlendirmede bulunmanızı istiyor, siz tüm okul ihtiyaçlarını karşıladığınızı anlatmaya çalışıyorsunuz. Ya da siz televizyondan, telefondan uzaklaşıp ailenin ortak dili olan “sevgi dili” konuşmayı, anlamayı ve etkili bir şekilde gösterip, karşılığında sıcak yuvayı, gerçek sevgiyi bulmayı öğreneceksiniz.

**

Kaybederken öğrenmek çok acı! ‘Keşke! elimden gelen her şeyi yapmış olsaydım’ acısıyla hayıflanma. Ama hayat böyle, bir anda her şeyinizi, birçok şeyinizi, bir kısım şeyinizi kaybettiriyor size. Şimdi keşke dememek için şimdiye yakınken var olan yeteneklerimize, sağlığımıza sahip çıkalım. Ne uğurda bu yaşantıyı yaşadığımıza önem verelim.

**

Kaybetmeye en yakınken anlamak çok geç olacak. En büyük değerlerden değere ‘en yakınken’ başlayalım. Genç iken namaza başlamak, Kuran okumayı vird edinmek. Sağlık nimetini sigara ile alkolle kirletmeyelim. Gözümüz iyi görürken, kulağımız iyi duyarken, elimiz, dizimiz tutarken, titremezken kısaca akıl ve ruh sağlığımız yerindeyken sahip çıkalım değerlerimize. En büyük değer Allah’ı bilmektir. Her zaman önceliğimiz iman olsun. Para, mal, mülk her biri canın yongası olsa da iman yoksa can da yoktur. Bütün değerlerimize bu doğrultuda sahip çıkalım. Yeter ki ümidinizi kaybetmeyin.

 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halim Selvi Arşivi
SON YAZILAR