“Allah’ım! Receb ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, IV, 189; Ahmed b. Hanbel, I, 259.)

**

Her zaman dilimi aynı değildir. Bazı ayların diğer aylara, bazı günlerin diğer günlere, bazı vakitlerin ise diğer vakitlere göre üstünlüğü vardır. Peki, üç aylar dediğimiz Recep, Şaban ve Ramazan aylarının diğer aylara nazaran kıymeti nedir?

***

Öncelikle üç aylar içerisinde öyle kıymetli geceleri barındırır ki bunun ilki önümüzdeki Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece yani “kendisine rağbet edilen şey, bol ve değerli bağış” kavramlarını kapsayan Regâib Gecesi ile başlayan ve devamında “Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim! Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu? Şifa vereyim” Bir başka hadiste ise: “Allah Teâlâ, Şabanın on besinci gecesi (Beraat gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asî olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar.” (Sünen-i İbn. Mace, İkâmetü's-Salât, 191) diye müjdelenen Beraat Gecesi; ve sonunda ise manevi iklimin taçlandığı, kendisinde Kur’an-ın indirildiği, bin Aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini barındıran ve sonunda ise Cehennemden azad olunan Ramazan ayı ile nihayete eren zaman dilimini kapsaması nedeniyle üç aylar diğer aylara nazaran çok kıymetlidir.

***

“Duyduk duymadık demeyin üç aylar geldi.” başlığı ile dikkat çekmek istediğim bu manevi iklimi kendimiz için değerlendirmemiz gereken son bir fırsat gibi önem vermeli, kendimizi nefis muhasebesinden geçirmeli ve gerçekten kuvvetli bir şekilde kendimizi silkelemeli, yaptığımız hatalarımızı, günahlarımızı düşünerek bir daha dönmemek üzere Nasuh-i Tevbe etmeli ve Allah (cc)’ın dosdoğru yolu olan sırat-ı müstakim’inden bir an bile olsa sapmadan yola koyulmalıyız.

**

Çünkü yol meşakkatli, engebeli dostlar. Önümüzde dağ gibi oturan şeytan ve her an bize kötülüğe teşvik eden nefis gibi iki büyük düşman, enaniyet, kibir, çekememezlik, gurur gibi birçok “BEN”lik bizleri beklemektedir. Şeytan “BEN” deyip “BEN” cillik ettiği için Cennetten kovuldu unutmayalım.

**

Şu an içerisinde bulunduğumuz bu mübarek zaman dilimini iyi değerlendirip, sonunda ise günahlarımızın bağışlandığı tertemiz bir sayfa ile Rabbimizin huzuruna varmaya gayret gösterelim. Doğum ve ölüm arasında geçen şu üç günlük dünya hayatı için bir birimizin hakkına göz dikmeyelim düşünecek olursak dünyanın hepsi bizlerin önüne serilse neye yarar?

***

Rabbim bu ayları ve bu mübarek günleri hakkıyla değerlendirip kulluk etmeyi, başı rahmet, ortası mağfiret sonu ise cehennemden azad olunan Ramazan Ayına kavuşmayı nasip eylesin. Ve Peygamber Efendimiz (s) in tavsiye etmiş olduğu duayı dilimizden düşürmeyelim. “Allah’ım! Receb ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.”

Selam, dua ve muhabbetlerimle.