Farkında mısınız? Dünya bir terörizme doğru sürükleniyor adım adım.

Nasıl bir terör derseniz silahsız ve algı yönetimine dayalı bir terörizm bu.

Silahsız bir terör örgütü olur mu demeyin.

Bugüne kadar gördüğümüz bildiğimiz bütün terör örgütleri silahlı eylem yaptıklarından dolayı silahsız bir terör örgütünün var olabileceği düşüncesi ilk anda bize garip gelebilir.

Bugüne kadar yaşadıklarımızı ve yapılan açıklamalar doğrultusunda önümüzdeki yıllarda yaşayacaklarımız göz önüne alınca silahsız terör örgütlerinin silahlılardan bile daha fazla zararlı olabileceklerini göreceksiniz.

Silahsız terör örgütü dediğimiz yapılar genelde adlarının önüne veya arkasına bilim ya da bilimsel eklemesi yapılmış olan ve genelde BM bünyesinde yer alan uluslararası kuruluşlardır.

Adı insanlığın yerel ve uluslararası sorunlarına çözüm olması için kurulan onlarca kurumun herhangi birinin sorun çözdüğüne şahit olan oldu mu?

BM’nin bizzat kendisinin savaşları önlemede yetersiz kalması başta olmak üzere kısa adı UNICEF olan Çocuklara Yardım Fonu ne yardımı yapıyor hiç düşündünüz mü?

Ya da kısa adı UNHCR olan Mülteciler Yüksek Komiserliği Ofisi mültecilerin hangi problemini çözdü bugüne kadar?

Ya da kısa adı FAO olan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarım alanlarının korunması ve açlığın ortadan kaldırılması konusunda ne yapıyor hiç düşündünüz mü?

Bunlarla ilgili olumlu ya da olumsuz bir görüşü olmayanlar sakın ola kısa adı WHO olan Dünya Sağlık Örgütünün sağlık konusun iyi bir şeyler yapacağını falan iddia etmesin.

Hala ikna olmayanlar için tekrar hatırlatmış olalım:

Dünya Ekonomik Formunda (WEF) BM Küresel İletişimden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Bayan Fleming tarafından söylenen “Bilimin Sahibi Biziz, dünyanın bunu bilmesi gerektiğini düşünüyoruz'” sözüne çok kişi dikkat bile etmemiş olabilir.

Bayan Fleming bu sözü ile bilimin gasp edildiğini ve günümüzde artık bilim denen mefhumun gerçeklerle değil, güçle ilgili olduğunu ve siyasileşmiş olduğunu itiraf etmiştir.

Uluslararası kuruluşlar yardım ile ilgili kuruluşlar olmadığı gibi artık bilim de kendisine seçkinler veya seçilmişler denilen güruhun insanlığı yönetmek için daha doğrusu toptan yok etmeye dönük bir terör için kullandığı bir araç haline gelmiş durumdadır.

Henüz insanların ve toplumların pek çoğunun bilim için kurulduğu söylenen kuruluşların insanlık ailesine nasıl zarar verdiğini öğrenmemiş olmaları onların gerçek yüzleri ile henüz karşılaşmamış olmalarındandır.

Aslında bazı Hindistan başta olmak üzere bazı Asya kıtası ülkeleri ile pek çok Afrika ülkesi kendilerine yardım amaçlı olarak geldiklerini söyleyen bu sağlık teröristlerinin ilaç ve aşıları sonucu sakat kalan ve ölen yüzlerce çocuk nedeniyle çirkin yüzleri ile yüzleştiler.

İnsanlar tabir caiz ise kobay olarak kullanıldıklarının farkına varmadan üzerlerinde denenen bu tür aşı ve ilaç çalışmalarını kendileri için tehlikeli görmemeye devam edecek olurlarsa yakın zamanda uğrayacakları kayıplar sonucunda terörizmin silahlı olanlarının pabucu dama atılmış olacaktır.

Bu arada dikkatinizi bir hususa daha dikkat çekmek istiyoruz:

Her ne kadar bizim ülkede yandaş ve dindaş medyada hemen hemen hiç gündeme getirilmemiş olsa da küresel emperyalistlerin projelerini deşifre eden insan sayısı her geçen gün artmaktadır.

Mesela, İngiltere aşı zararı tazminatı ödüyor.

İngiltere, corona aşısından ciddi şekilde sakat kaldığı onaylanan 96 kişiye 11,5 milyon sterlinden fazla tazminat ödedi ve devamında 430'u aşı nedenli ölüm olmak üzere 5.708 tazminat talebi daha var,

Diğer taraftan bizim ülkemizde örneği hiç görülmemiş olsa da üst düzey bir Kanadalı politikacı, hükümetin aşılar konusunda yanıldığını kabul ederken aşı olmayanlardan özür dilemek gibi eşi görülmemiş bir adım attı.

FARKINDA MIYIZ?

Virüs ve pandemi oyunu 2015 yılında Bill Gates in açıklaması ile başlamıştı.

Oksijenin virüsleri öldürdüğünü bilemeyen BİLL 'in şarlatanları ağzınıza maske tıkayıp, kolunuza garip sıvılar enjekte etti. Bunun adına da bilim, karşı çıkan insanlara ise cahil dediler.

Şimdi ise yine Bill Gates'in "Genetiği ile Oynanmış Sivrisinek" üretim tesislerinde üretilen sivrisineklerle enjeksiyon yapmayı düşünüyorlar.

Bilim adına bize bu defa ne enjekte edecekler hiç düşündünüz mü?