Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Oruç ve Zekatla Değişmek

Oruç ve Zekatla Değişmek

Ramazan Ayı başlangıcıyla birlikte evimizin, mahallemizin, şehrimizin ve ülkemizin çevremizdeki insanlarla birlikte bir takım değişimler geçirmeye başladığını görürüz.

Ramazan ayı geldiğinde bütün bunlarla birlikte asıl değişimin kendimizde olduğunu da hissederiz.

Ev ve çalışma hayatından insanlarla olan münasebetlerimize kadar bir takım değişmeler yaşanır dört bir yanımızda.

Sahur sofrasında başlayan değişme Teravih namazlarına kadar devam eder.

Ramazan ayında Kuranı Kerim tilavetleri, vakit Namazları, iftar sofralarının bereketi ve Teravih namazlarının coşkusuna bir de Zekât ibadetinin verdiği gönül huzuru ile Fıtır sadakalarını vermenin rahatlığı eklenince, değişim tabir caiz ise dört başı mamur bir hale gelir.

Bu değişim sonucunda Müslümanlar Bayram Sabahının verdiği sevinç ile sanki yeni bir döneme başlamış olurlar.

Bu değişimin yıl boyu devam etmesi en büyük temennidir.

Ama maalesef bir de değişmeyenlerimiz var.

Ramazan Aynın bütün güzelliği ve neşesi ile bereketine rağmen değişmeyen ve değişime direnen Müslümanlar ile her yıl aratarak çoğalan yanlış ve kötü adetlerimiz vardır.

Konu komşudan başlamak üzere diğer Müslüman ülkelere kadar çevresi ve İslam Ümmeti ile ilişkisini keserek;

Aç ve açıkta olan Müslümanları göz ardı ederek Hz. Peygamberin(sav) sünnetine uyuyormuş görünmek için hurmayla iftar etmeyi unutmayanlarımız var.

Sahurdan İftara kadar geçen yaklaşık 12 saatlik sürede açlığa tahammül ederek akşam iftar sofrasında artan yemekleri çöpe atacak kadar israf ile kurulan iftar sofralarımız var.

Ramazan gündüzünde en fazla dikkat etmesi gerektiği halde kul hakkına riayet etmeyip, akşam ve yatsı ezanları şu makamdan okundu, teravih namazı aralarında hangi makamdan ilahiler okunduğuna dikkat eden müziksever cemaatlerimiz var.

Ramazanda oruç tutup teravih kılmakla bir önceki Ramazandan bu yana geçen sürede işlenen tüm günahların otomatik olarak silineceği düşüncesiyle amel defterinin sıfırlandığını zanneden insanlarımız var.

Ramazan ayının gecelerinde hatimle teravih namazını eda ederken imam efendinin gündüzün Allah’ın(cc) fazlı keremiyle kazanç için, gecelerin de dinlenme için ayrıldığı ayetini okumasına rağmen Ramazanın 15 inden sonra geceleri de iş yerini açık tutmanın çok kazanç getireceğine inanan esnaflarımız var.

Ramazan öncesinde daha az zekât verme amacıyla uyanıklık edip borçlanarak lüks araba veya ev eşyası alarak zekât vermemek akıllılığını yapan caminin ön safı cemaatlerimiz var.

Ramazanda bile tepelerinden siyonizmin ölüm saçan bombalarının eksik olmadığını gördüğü halde hala iftar sofralarınsa konulan yiyeceklerin ve özellikle de içeceklerin siyonizm destekçileri tarafından üretilip üretilmediğine dikkat etmeyen hacı amcalarımız var.

Ramazanda olsun televizyondan uzaklaşmak bir Hz Yusuf(as) ve Ashabı Kehf(ra) dizileri başta olmak gece yarılarına kadar vakit geçirerek dini, Kuruluş ve Selahaddin Eyyubi dizilerini seyrederek tarihi öğreneceğini zanneden aksiyon sever gençlerimiz var.

Bütün bunlara rağmen tekrar hatırlamak ve hatırlatmakta fayda var.

Ramazan ayı Kuran ayıdır. Kuran ayı olması da sadece mukabele dinlemek değil okunan Kuran ayetlerini öğrenmek, yaşamak ve yaşatmaktır.

Ramazan ayı oruç ayıdır. Oruç sadece sabahtan akşama aç kalmak değil, açların halini anlamaktır.

Ramazan ayı zekât ve Fıtır sadakası ayıdır. Ama zekât elde kalan mal, sadaka ise bozukluk para değildir.

FARKINDA MIYIZ?

Bu toplumda son 25 yılda gittikçe arttığını gözlemlediğimiz çürümenin önüne geçmek için, değişebileceğimiz fırsat olan Ramazan Ayı sona ermeden Müslümanlar ne yapıp edeceklerini ve neleri yapmayacaklarını bir kez daha gözden geçirmeleri gerektiğine inanıyoruz.

Bir önceki Ramazan ayından bu yana pek çok tanıdık, bildik, eş, dost ve akraba vefat etti.

Bu anlamda Ramazan ayı helalleşme ayıdır.

Helalleşme, sadece yaşlılarla ve hastalarla yapılan değil, işçisi, memuru, komşusu, akrabası kim olursa olsun toplumun her kesiminden üzerine hakkı geçmiş olduğuna inananlarla ve özellikle de gıybet ettiği kişilerle yapılandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR