“Allah’ım(cc)… Recep ve Şaban ayını bize mubarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır” duasıyla başladığımız kutlu üç aylar mevsiminin son 10 gününe girmiş bulunuyoruz.

Ku’ran-ı Kerimin Hz. Peygamberimize(sav) indirilmeye başladığı mubarek Kadir Gecesini de içinde bulunduran Ramazan ayını bu son on gününde şimdiye kadar yaptıklarımızdan daha fazla ibadet ve taat yapmak ve Kuranı Kerim ile hemhal olmak zorundayız.

Bu Ramazan idrak ettiğimiz son Ramazan ayı olabilir.

Tuttuğumuz oruçlar son Ramazan ayı oruçları olabilir.

Verdiğimiz Zekât ve Sadakalar son Zekât ve sadakalarımız olabilir.

Yaptığımız diğer tün infaklarımızda son verdiklerimiz olabilir.

Geçmişe dönüp baktığımızda ramazan ayında camilerde beraber saf tuttuğumuz veya iftar sofralarında birlikte olduğumuz pek çok kişi bu Ramazan ayında aramızda olamadılar.

Biz de gelecek Ramazan ayına yetişmeyebiliriz.

Bu bakımdan Ramazan ayının Rahmet ve Mağfiret günlerini geride bırakarak Cehennem Azabından Kurtuluş günleri olarak vasıflandırılan bu son on gününde her zamankinden daha farklı olmalı ve aile efradımız ve çevremiz ile birlikte daha bir gayretli olmamız gerekmektedir.

Bu anlamda yaptığımız hayır ve hasenatları artırmalı ve Kuranı Kerim ile olan birlikteliğimizi üst düzeylere çıkarmalıyız.

Bir de bütün bir yılın günleri içinde bir yıldız gibi parlayan Kadir Gecesini aramalı, bulmaya çalışmalı, bulanlarla birlikte olmalı ve ihya etmeliyiz.

Kadir Gecesinin rahmetinden ve bereketinden istifade ederek bizlere bu gece ile ilgili olarak ihya etmek anlamında neler yapmamız ve nasıl dua etmemiz gerektiğini anlatan başta Hz. Peygamberimiz(sav) olmak üzere Sahabe Efendilerimiz(ra) ile Selefi Salihin(rha) neslinin de tavsiyelerine uymalıyız.

Mümkün ise Müekked bir Sünnet olan itikâfa girmeli veya girenlere yardımcı olmalıyız.

Söz buraya gelmişken inanırsınız inanmazsınız ama bir hususu hatırlatmak istiyoruz.

Elbette her şeyin en doğrusunu ve en iyisini Cenabı Allah(cc) bilir ve Müslümanlar olarak sadece O’nun(cc) bildirdiği kadarını bilir ve uygularız.

Müslümanlar için yapılan bir tavsiyeyi hatırlatmak istiyoruz.

Kadir Gecesini tespit etme konusunda İmam Şar’ani(rha) ve Ebül Hasan Harakani(rha) hazretleri kendilerine göre bir hesaplama yöntemi geliştirmiş ve Kadir Gecesine ilişkin tahminlerde bulunmuşlar ve o günden bu yana pek çok Müslüman bu hesaba itibar ederek Kadir Gecesini ihya etmeye çalışmışlardır.

İmam-ı Şa’rani(rha) hazretleri, kendi keşfini bildirmiş ve Ramazan ayı pazartesi günü başlarsa 21. Gecenin kadir gecesi olacağını ifade etmiştir. (Mişkat-ül-envar, Şir’a-tül-İslam)

Ebül Hasan Harakani(rha) hazretleri de Buluğ çağından beri Kadir gecesini hiç kaçırmadım. Ramazan ayının ilk günü Pazartesi günü başladığında, Kadir gecesi 21. gece olurdu demiştir.

Bu tecrübeler herkes için aynı derecede kesinlik ifade etmese de İslam âlimlerinin tecrübelerinden faydalanmanın kayıp değil artı bir kazanç olacağına inanıyoruz.

Müslümanlar yaşadıkları sürece Ramazan ayının son on gününde Kadir Gecesini aramaya ve bulmaya ve ihya etmeye çalışacaklardır.

FARKINDA MIYIZ?

Ramazan Ayının mahalli idareler seçim dönemine denk gelmesi bazı Müslümanlarda farklı savrulmalara neden oldu.

Kardeşlik hukukunu her zamankinden daha önde tutup birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edecek olan Müslümanların, siyasetin saptırıcı sokaklarında birbirlerine hakarete varan sözler sarf etmekten geri durmadıklarını görüyoruz.

Kendimiz affettireceğimiz şeyler yapmak yerine, kendi yükümüzü artıracak bu davranışların hesabı diğer zamanların hesabından daha ağır olabilir.

Hz. Peygamberimizin(sav) tavsiyesiyle onun öğrettiği şekilde bütün dualarımızı ve ihtiyaçlarımızı Cenabı Allah’a(cc) arz edeceğimiz Kadir Gecemiz mubarek olsun.