Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Küresel Gıda ve Tarım Politikaları

Küresel Gıda ve Tarım Politikaları

Türkiye Cumhuriyeti Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının adından “Gıda ve Hayvancılık” ibaresinin kalkmasından ne anlamamız gerekmektedir diye sorulsa bir cevabınız var mıdır?

Daha doğrusu bu değişiklikten haberiniz var mıdır diye soralım.

Sizler bu sorunun cevabını düşüne durun, biz kısa bir iki bilgi ile başlayalım söze.

Bu günlerde sıkça önünüze çıkan “akıllı” şeylere dikkat edin.

Akıllı şehirler, akıllı evler, akıllı otomobiller vs. gibi.

Ya da gıda ve sanayi için ve “akıllı tarım planlaması ile üretimi yapmak” gibi ifadelere.

Tüm bunlar yakında karşınıza çıkacak olan akıllı küresel esaret yoluna döşenen iyi, niyet taşlarıdır.

Yukarıdaki soruya; Ne olacak canım, gıda ve hayvancılıkta bir tarımdır zaten diyenler olabilir.

Aslında kısaca şöyle anlatmamız gerekir bu kişilere.

Bakanlığın isminden gıda ile hayvancılıktan sonra, orman ve tarımın da kalktığını gördüğünüzde anlayacaksınız hayvan kelimesinin neden kalktığını ya da kaldırıldığını.

Bu değişiklik küresel politikaları düzenleyenler arasında kısaca gıda ve hayvancılığı bitirdik, artık Bill Gates in suni etlerini rahatça yiyebilirsiniz ve yedirebiliriz anlamına geliyor şimdilik.

Şimdilik kaydı ile diyoruz çünkü dünya sağlık politikalarında olduğu gibi tarım politikalarında da at izi it izine karıştı.

Toplum ve fert hayatında öyle bir algı oluşturuldu ki neredeyse sokaklarda başıboş dolaşan ve özellikle yaşlılar ile kadınlar ve çocuklar için büyük tehlike oluşturmaya başlayan köpeklerden başkasını hayvandan saymayacak hale geldik.

Pet shoplar müzelerden, kütüphanelerden, marketlerden daha çok ziyaret edilir, park bahçeler ise köpek barınakları oldu.

Aslında hayvancılığı bitirenlerin Tarım Bakanlığından "Gıda ve Hayvancılık" la birlikte "Tarım" ifadesini de kaldırmaları ile bakanlığı tam anlamı ile “Bill Gates Bakanlığı” haline getirmeleri an meselesi.

Böylelikle küresel ısınmaya sebep oluyorlar diye önce büyükbaş hayvan katliamı ile başlattıkları çalışmalarla şimdilerle şap tehlikesi adı altında tüm hayvanları aşı yolu ile telef ederek hayvancılığı bitirme yolunda hayli mesafe kat ettiler.

Ülkede son ekonomik düzenlemeler ve zamlarla tarım ve hayvancılık işi tamamen bitmek üzeredir.

Yapay etin yolunu açmak için tüm hayvanlar itlaf edilecektir.

Hayvancılığın bitirilmesi sonrasında sıra elbette ormanlara gelecek.

Küresel ısınmadan dolayı ormanlar yanıyor, dedikten sonra, yanan yerlerdeki ormanları kundaklayanların gözaltına alındığı haberleri veriliyor.

Güler misin ağlar mısın veya bu ne yaman çelişki böyle?

Bugünlerde haberlerde yandık, kavrulduk, bittik, yakında da donacağız, yok olacağız feryatlarıyla "İKLİM" üzerinden yapılan algı çalışmasına temel teşkil eden “Paris İklim Anlaşmasını” alın bir bakın. Paris İklim Anlaşması, madde 28 e göre anlaşmayı imzalayan üye ülke ilk 3 yıl boyunca ayrılamaz, ayrılmak için ise en az 1 yıl önceden depozito yatırıp bildirimde bulunması gerekmektedir.

Çünkü anlaşma ile Türkiye'ye 3.2 milyar dolar verildi, ayrılırken depozitonun geri ödenmesi gerekiyor.

Anlaşma 6 Ekim 2021 tarihinde TBMM'de katılan tüm partilerin milletvekilleri tarafından firesiz bir şekilde verilen 353 oy ile kabul edildiğine göre Türkiye en erken 10 Kasım 2024 tarihinden önce ayrılamayacaktır.

Üstelik bu hemen de olmuyor. Anlaşmadan çekilme bildiriminin depozitör tarafından alındığı tarihten bir yıl geçtikten sonra veya bildirimde belirtilecek herhangi bir daha ileri tarihte, söz konusu çekilme yürürlüğe girecektir. Bu da en erken 10 Kasım 2025 olur.

Türkiye içinde bulunduğu döviz krizi nedeniyle 3,2 milyar dolar ödeyemeyeceği için de biraz olsun anladınız mı millete oynanan oyunu?

FARKINDA MIYIZ?

Gelelim en baştaki sorunun cevabına;

Merkez bankasının adında neden “Türkiye Cumhuriyeti “değil de “TÜRKİYE CUMHURİYET” yazıyorsa, o sebepten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı adından “Gıda ve Hayvancılık” ifadesi çıkarılmıştır.

Bunu fark ettiğinizde umarız çok geç olmaz ve bu sebepten ötürüdür ki; DSÖ ye boşuna KÜRESEL TERÖR ÖRGÜTÜDÜR demiyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR