Sabit Horasan

Sabit Horasan

Konya kenetlenmeli!

Konya kenetlenmeli!

Pazar günü, Konyaspor-Gaziantepspor maçının son dakikalarında, rakip takım futbolcularının topu kendi yarı sahalarında, bir birlerine pas atarak adeta antrenman yapmaları karşısında gözümüz yaşardı.
Üzüldük, boş gözlerle sahaya bakmakla yetindik. İki yıl önce de Konyaspor küme düştüğü dönemde de yaşamıştık bu sahneleri.
Konya ve Konyaspor bu kadar küçük düşürülemez.. Buna kimsenin hakkı yok.. Konya’nın yarısı kadar olan bir Gaziantepspor, Karabükspor kadar olamadık. Yazıklar olsun..
Evet, bu tür sahneleri bir daha yaşamamamız için Konyaspor’un bu sezon kesinlikle ligde kalması gerekir.
Konyaspor’un ligde kalabilmesi için de, kalan 14 maçta en az 20-22 puan alması zorunludur..
Bunun yolu da takıma güvenmekten, destek vermekten, Konya’nın kenetlenmesinden geçer..
Konya, geçmişi geride bırakarak kalan 14 hafta da takımın yanında olmalıdır.. Konyaspor’un ligde kalmasının en doğru yolu da budur.. Konyaspor’un ligde kalması, Konya’nın imajına olumlu katkı sağlayacaktır. Konyaspor, Konya’nın onurudur, gururudur. Bunu herkesin sahiplenmesi gerekir.
Bucaspor maçı, en az geride kalan Gaziantepspor karşılaşması kadar önemli Konyaspor için. Şu anda Bucaspor’un, puan olarak olmasa bile gol farkıyla bir üstünde bulunan Konyaspor, ligde kalabilmek için en azından bir Sivasspor veya Gençlerbirliği’ni altına alması gerekir.. Bu nedenle, Buca deplasmanından çıkartılacak 1 veya 3 puan Konyaspor’un umutlarını artıracak. Bu koşulda, Konyaspor bir takımı daha altına alması halinde ligde kalabilecek.. Buca deplasmanında alınacak bir yenilgi halinde ise, Kartallar iki takımla mücadele etmek zorunda kalacaklar. Bu Konyaspor’un işini daha da zorlaştıracak.
Maça konsantre olan ve iyi başlayan, ilk dakikalarda direnç gösteren ve orta sahada iyi organize olan Konyaspor’un, orta alan ve gol yollarında ki sorunların çözülmesi halinde Buca deplasmanından puan çıkartacağına inanıyorum. 
xxx
“Futbolda, açıklama mevsimi başladı” diyor Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener. Türkiye Futbol Federasyonu'nun adil ve her kulübe eşit mesafede davranarak, hakkı olanın kazanacağı ve hak edenin ipi göğüsleyeceği bir ligin oynanması için mücadelesini sürdüreceğini belirten Başkan Özgener, spor camiasıyla dalga geçersine, tüm kamuoyunun kendini güvende ve rahat hissetmesini istiyor..
Yapılan bariz hatalardan sonra Başkana sormak lazım, “hangi güven” diye.. 
Başkan “hakemler hata yapar. Bu hataları en aza indirmek için çalışıyoruz. Futbol Federasyonu olarak biz de sözünü etmiş olduğumuz müsabakada performans anlamında sorun olduğunu kabul ediyoruz. Ama burada herhangi bir art niyet olması söz konusu olamaz.. Empati yapmadan, kendinizi onun yerine koymadan ‘infaz etmek’, iyi bir hakemi yaşadığı kötü bir maç yüzünden kaybetmemize yol açar” diyerek sözlerine sürdürdü..Elbette ki kulüp yöneticilerinin sözlerine itibar etmiyoruz. Ama görünen köy klavuz istemez. Başkan Mahmut Özgener’in dün yaptığı açıklamalarında belki de en gerçekçi yanı, “transferde yapılan yanlışlar; teknik direktörün, futbolcuların hataları ilk hakem yanlışında hemen hasıraltı ediliyor… Takımların şampiyonluk yarışında yer alması için hiçbir şartı yerine getiremeyen, teknik konularda durmadan hata yapan yöneticiler, hiç yüzleri kızarmadan bütün suçu hakemlere ve federasyona yükleyiveriyorlar” sözleri olsa gerek.
Ama, Başkanın hakemlerle ilgili yaptığı açıklamalara katılmıyoruz. Art niyette var, yetersizlikte, yanlış seçimde.. Öncelikle MHK’nin başında bulunan isim bile çok yanlış. Biz, onun geçmişini çok iyi biliriz. Bir maçta Konyaspor’a nasıl yaktığını Atatürk stadında yaşadık.. Geride kalan hafta da Beşiktaş-Karabük maçında vermediği penaltılar ve golle gündeme oturan hakemin tüm maçlarını izleyin, yaptığı hataları gördüğünüz zaman bir daha görev vermeyeceğinize inanıyoruz. Bir Gaziantepspor-Konyaspor maçında uydurma bir penaltı veren hakemde art niyet aranmaz mı?. Bursaspor-Konyaspor maçında verilen gol ofsayt değil mi? Daha nice hatalar sayılabilir. Sözün özü; Trabzonspor’a ligin ilk yarısında verilen penaltılara bir bak başkan.Evet, Mahmut Özgener genç bir başkan, idealist.. Gönül ister ki yıllarca Türk futbolunu yönetsin.. Ama, karşındakileri eleştirirken önce kendi özeleştiri yapmalı. Hakem Komitesine, hakemlerine bakmalı, ondana sonra konuşmalı.. Bir yandan bu ülkede demokrasiden bahsedeceğiz, diğer yandan Federasyon ve hakemler aleyhine konuştu diye yöneticilere ceza yağdıracaksın. Evet, ver hatta para cezalarını daha da artır. Çünkü Federasyonun kasasına daha çok para girebilsin ki, harcamaları daha kolay yapabilesiniz.   Ama sende haklısın. Senin gözünde “futbolda demokrasi yoktur, kurallar vardır. Yorum yoktur, kararlar vardır. Futbolun bir anayasası vardır ve orada yazan kurallara göre oynanır.”Ama sormak lazım, hangi kurallar diye.. Yazımızı Başkan Özgener’in sözleriyle bitirelim,  "Herkes sorumluluğunun farkında olsun." Bu söz en önce de Federasyon ve MHK için geçerlidir. Sayın Başkan, yabancı futbolcu kontenjanını 10’a çıkartarak Türk futbolunu öldürdüğünü, Türk futbolcusunun önünü kapattığını unutma.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sabit Horasan Arşivi
SON YAZILAR