Av. Yusuf Taha Erbora

Av. Yusuf Taha Erbora

Beyaza (Açığa) Atılan İmzanın Hükmü

Beyaza (Açığa) Atılan İmzanın Hükmü

Beyaza imza bir kimsenin henüz anlaşma içeriği doldurulmamış boş bir kağıda imza atmasıdır. Hayatın olağan akışı ve ticari hayatın gerekleri beyaza imza atmayı bazen zorunlu kılabilmektedir. Beyaza imza atılması, imza atan açısından itiraz ve ispat noktasında ciddi hukuki sorunlar doğurabilecektir.

Beyaza imza, çoğunlukla aralarında güven ilişkisi bulunanlar arasında görülür. Ancak beyaza imzanın anlaşma dışı üçüncü kişilerin eline geçmesi durumunda sözleşme kurma iradesi yöneltilenin üçüncü kişi olmadığı savunması ileri sürülebilirse de ispatı güçtür. Ancak ciro ve/veya keşide hakkını hamiline veren kambiyo senetlerinde bu savunma yapılamaz. Örneğin üçüncü kişiye karşı poliçeyi anlaşmaya aykırı doldurduğu defi ileri sürülemez. Bu sebeple günlük hayatta sıkça karşılaşılsa da özellikle bono ve poliçelerde beyaza imza atmak hayli risklidir. Beyaza imza atmak demek imza atan açısından anlaşmanın diğer tarafı olan kişinin üzerinde anlaşma sağlanmamış hükümlere de rıza göstermesi demektir.

Beyaza imzada, imza atan açısından bir başka ispat güçlüğü Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK) madde 201’de zikredilen senede karşı tanıkla ispat yasağından kaynaklanmaktadır. Buna göre iddiasını senetle ispat edene karşı delil olarak tanık dinletmek mümkün olmayacaktır. Ancak HMK madde 202 ve 203’te bu yasağın istisnalarından bahsedilmiştir. HMK madde 202’ye göre senede karşı, iddia konusu olay veya işlemin gerçekleştiğini muhtemel gösteren belgeler ileri sürülebilir ve mahkeme bu belgeleri dikkate alır. Buna delil başlangıcı denir. HMK madde 203’te de konuya ilişkin diğer istisna haller bulunmaktadır. Altsoy (oğullar, kızlar ve torunlar), üstsoy (ana, baba, dede ve neneler), eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler; senede bağlanmaması teamül, yani yöre adetinden olan işlemler; yangın, deprem gibi olağanüstü haller sebebiyle senet alınması imkansız veya güç olan işlemler; sözleşmenin bir tarafının aşırı yararlandığı, imzalayanın hataya düştüğü, korkutulduğu, tehdit edildiği, kandırıldığı gibi irade sakatlığı bulunan işlemler; üçüncü kişilerce anlaşma taraflarının gerçekteki niyetlerinin başka olduğu ileri sürülen işlemler ve senedin beyaza imza atanın elindeki resmi makamca tutulan nüshasının kaybolduğu yönünde iddia içeren işlemler için mahkeme tanık dinleyebilecektir.

Unutulmamalıdır ki senetler kesin delil niteliğinde olup mahkeme kararını verirken buna bağlı olarak karar verir. Tanık ise takdiri delillerden olup kesin delil olan senedin karşısında daha zayıf bir delil türüdür. Ancak kanun koyucu yukarıda sayılan istisnai haller kapsamında takdiri delil vasıtasıyla, kesin delil ile ispat edilmeye çalışılan olgunun aksinin ispatını mümkün kılmıştır.

Ticari ilişkilerde, ekonomik ve günlük hayatta güven, temeldir. Ancak tedbirli olmak güven ilişkilerini zedelemeye değil, pekiştirmeye yarar. İnsana güvenmek, ancak sırtımızı yaslamamak gerekir. Adliyeler birbirine güvenen yüz binlerce insanla doludur. O yüzden beyaza imza atmakta olduğu gibi bir hukuki ilişki kurarken öncelikle güvenmediğimiz insanla anlaşma yapmamamız gerektiğini hatırlamalı, güvendiğimiz insanla da hukukun çizdiği çerçeveyi bilerek anlaşma yapmalıyız. Temkin sırtımızı yaslayacağımız en güzel duvardır. Ettertib vettemkin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Av. Yusuf Taha Erbora Arşivi
SON YAZILAR