Abdullah Uçar

Abdullah Uçar

Harap Etti Tütün Beni

Harap Etti Tütün Beni

(9 Şubat Dünya Sigara Bırakma Günü)
Yılandaki zehir gibi
Afet yapan nehir gibi
Bombalanmış şehir gibi
Harap etti tütün beni
Hastalığı seri seri
Nefes darlığı kanseri
Hele midede ülseri
Harap etti tütün beni
Gece demem gündüz demem
Ana sütü değil emem
Hiç iştahlı yemek yemem
Harap etti tütün beni
Ne dersiniz gençler buna
Yol giderim kona kona
Sanki esir olduk ona
Harap etti tütün beni
Nişanlıma ağzım koktu
Dedi bana talip çoktu
Hayır işe nifak soktu
Harap etti tütün beni
Ben ise tütünü seçtim
Günde üç-dört paket içtim
En sonunda candan geçtim
Harap etti tütün beni
Ciğerlerim oldu delik
Sinem oldu sanki körük
Uykuda bile öksürük
Harap etti tütün beni
Kristof Kolomb ve arkadaşları 15. yüzyılın sonlarına doğru Amerika Kıtası'na çıkınca, yerlilerin bir bitki yaprağını sarıp içtiklerini görürler. Onlarda içer tiryaki olurlar ve bu bitkinin tohumlarını Avrupa'ya getirirler. Zararı o gün için bilinmeyen fakat keyif verici ve bağımlılık yapan bu bitki yani tütün kısa zamanda bütün Avrupa'ya yayılır.
Bir müddet sonra Avrupalı gemiciler kanalıyla İstanbul'a, oradan da Anadolu'ya ve Osmanlı diyarına yayılır. Sebep olduğu yangınlar ve maddi zararlardan dolayı bilhassa lV. Murat katı kurallar uygulamış ama halkı bu zararlıdan vazgeçirmek mümkün olmamıştır.
Gerçek zararları tıp ve teknoloji ilerledikçe ortaya çıkan ve şiirde de belirtildiği üzere çok çok zararlı ve bağımlılık yapan tütünün içinde çoğu kanserojen 4000 çeşit zararlı bulunduğunu ciddi ilim adamlarımız ve dergilerimiz dile getirmektedir. (1) Tütün kullanımı 1970’li yıllarda maksimum dereceye çıkmış, fakat zararları ortaya çıkınca devletler bununla ciddi mücadeleye girmişlerdir.
Türkiye 72 milyon nüfusuyla dünyanın 19. kalabalık ülkesidir. 20 milyon tiryaki vardır. Yılda 18 milyar TL (11 milyar $) tütüne veriliyor. Türkiye sigara tüketimi sıralamasında dünyada 4’üncü sırada idi. (2) Allah sebep olanlardan razı olsun son zamanlardaki ciddi mücadele sebebiyle şu anda 7’inci sıralara geriledi. Ama yine de bu oran çok yüksektir. AB ülkeleri arasında Yunanistan’dan sonra 2’inciyiz. Sigara pazarının tümü yabancıların elindedir. Dolayısıyla tütüne verilen paranın tamamı yani yılda 18 milyar TL yabancıların cebine gidiyor. (3) Her yıl 100 bin dolayında insanımız tütünün sebep olduğu hastalıklardan ölüyor. (4)
Hollanda Roterdam’daki Erasmus Tıb Merkezi'nde binlerce insan üzerinde yapılan araştırmalarda sigaranın beyinde çok hızlı dejenerasyonlara sebep olduğu, muhakeme gücünü zayıflattığı, (5) beyin hücrelerinin yenilenmesini yarı yarıya azalttığı tespit edilmiştir. (6) Cinsel gücü bile zayıflattığı bugün ilmen ispatlanmıştır. (7)
Keseye ve kasaya olan zararına gelince: Günde bir paket sigara içen kişi, yılda 365 paket sigara içer ki; çoğu insan bir paketten fazla içer. 75 sene içen biri, 27.375 paket sigara içer. Bir paket sigara ortalama 7 lira dersek; 191.625 TL eder ki bu en mutena bir semtte çok güzel bir daire parasıdır.
Konyamızda geçmişin meşhur âlimi Ebu Said Muhammed Hadimî Hazretleri sigaranın zararları ve kullanılmasının caiz olmadığıyla ilgili “Risâle fî Hakkı’d-Duhân” isimli eser yazmıştır. (8) Konyamızın son devir güzide âlimlerinden Hacıveyiszade Mustafa Efendi de, Peygamber Efendimizin; “Kur’an’ın çıktığı ağız temiz olmalı” hadisini dile getirir ve namaz kılan Kur’an okuyan insanların, özellikle de din görevlilerinin sigara içmesini hiç hoş karşılamazmış. (9) Hadimî Hazretleri ile ilgili şöyle de bir kıssa anlatılır:
Ebu Said Hâdimî Hazretleri, hac dönüşü Şam’da İmam Nablusî ile sigara üzerine münakaşa ve münazaralar yapar. Hâdimî merhum; içilmesinin doğru olmadığını, Nablusî ise bir sakınca olmadığını savunur ve iki tarafta deliller, misaller getirirler, münazara ve münakaşa saatler sürer. Dinleyicilerin iki tarafı da eşit gördükleri, haklı tarafın hangisi olduğuna karar veremedikleri ve bazılarının şerbet, bazıların sigara içtikleri bir esnada Hâdimî Hazretleri şöyle der: “Şu anda Resûlullah meclisimizi şereflendirse ben şu elimdeki şerbeti rahatlıkla ve arzı tazimle ona ikram edebilirim. Sen de elindeki sigarayı buyur Ya Resûlallah, şundan iki nefes çekiver diye ikram edebilir misin?” deyince münazaranın seyri değişmiş ve meclistekilerin hepsi O’na hak vermiş, sigara kesin haram değilse bile helâl de olmayan bir zararlı kanaati hâsıl olmuştur.
Sigaranın sebep olduğu zararları maddeler halinde sıraladıktan sonra bir fıkra arz edip makalemizi bitirelim.
1-İştahı keser
2-Sindirimi güçleştirir.
3-Dişleri sarartır, ağız kokusu yapar.
4-Ülser sebebidir.
5-Dudak, dil, yemek borusu ve akciğer kanserinin yegâne sebebidir.
6-Öksürüğe ve balgama yol açar.
7-Bronşit ve astım sebebidir.
8-Damar sertliği yapar.
9-Kol ve bacak damarlarında tıkanıklığa sebep olduğu için ileri yaşlarda bunların kesilmesine sebep olur.
10-Beyni besleyen damarlarda da sertlik yaptığı için, bunama ve felç vaka’larına sebep olur.
11-Beyin damarlarında kireçlenmeye sebep olduğu için hafızayı zayıflatır.
12-Kalp hastalıklarının en büyük sebebidir.
13-Boğazda hırıltı yapar ve uykusuzluğa sebep olur.
14-Erkek ve kadınlarda cinsi iktidarsızlığa sebep olur. (10)
15-Çocukların sağlıksız doğmalarına sebep olur. Evin içinde içildiği takdirde çocuklarımızın ve ev halkının da pasif içici durumuna düşmeleri sebebiyle çok zararlıdır.
16-Külüyle, dumanıyla, izmarit ve paketleriyle ev, iş yeri ve çevremizin kirlenmesine sebeptir.
17-Ev ve orman yangınlarına yol açar. Nice insanlar elinde sigarası ile uyuyakaldığı için evinin, barkının hatta çoluk ve çocuğunun yanmasına sebep olmuşlardır. Yine nice kişiler attıkları bir sigara izmaritiyle binlerce hektar ormanın yani millî servetin yanıp kül olmasına neden olmuşlardır. Daha birçok zararları sayılabilir. Sigaranın binden fazla zararı tespit edilmiş, şimdiye kadar hiçbir faydası görülmemiştir.
Temel ağır ceza alıp hapse düşmüş, bunun üzüntüsü ile hiç durmadan sigara içer ve onun sebep olduğu hastalıklar sebebiyle her doktora gittikçe azalarını kesmeye başlarlar. Bu durum mahpus arkadaşı Dursun’un dikkatini çeker ve şöyle der: “Ula temel pilemedü zannetme, sen buradan ufak ufak firar ediyisin.”
--------------------------
1- Bilim veTeknik Dergisi,Ocak 2003, sayı 422, s. 59; Milliyet Gazetesi 09.02.1999.
2- Zaman Gazetesi,, 06.01.1992.
3- Bütün Dünya Dergisi sayı 2010/9, s.80.
4- Milliyet Gazetesi, 23.10.2000.
5- Milliyet Gazetesi, 24. 3. 2004.
6- MilliyetGazetesi, 15.05.2002.
7- Milliyet Gazetesi, 23.09.1992.
8- Yaşar Sarıkaya, “Ebu Said Hadimi”, Kitap Yayınevi, İst. 2008, s. 117.
9- Ali Ulvi Kurucu, “Hatıralar-1”,M. Ertuğrul Düzdağ, Kaynak Yay. 2007, İst. s. 107.
10- ABD Daly Mirrar dan iktibasla, Milliyet Gazetesi, 23. 09. 1992.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Uçar Arşivi
SON YAZILAR