Fethullah Hallaç

Fethullah Hallaç

Kazakların Halk Kahramanları: Batırlar

Kazakların Halk Kahramanları: Batırlar

Türkistan Notları – 10

Kazakların Halk Kahramanları: Batırlar

Merhaba sevgili okurlar! Bu yazımızda Türk Halklarının tarihinde olmazsa olmazlardan halk kahramanları, cengaverlerden Kazak Batırlarına değineceğiz.

 

Geçtiğimiz aylarda Kazakistan’ın Çimkent şehrinde yer alan Dostluk Üniversitesi’nde, meşhur Toğanas Batır’ın doğumunun 350. yılına ithafen düzenlenen bir konferansa katılmıştım. Kazak tarihi ve kültürünü tanımaya başladığımızdan beri her yerde karşımıza çıkan ‘Batır’, ‘Batırlık’, ‘Batırlar’ gibi kavramlar hakkında daha geniş bir bilgiye sahip olmuş oldum bu vesile ile.

 

Öncelikle ‘Batır’ kelimesinin sözlük anlamına bakalım;

 

1. Vatanı için, ülkesinin bekası için savaşan, mücadele eden cesur, yürekli adam, bahadır.

2. Kabadayı, cesur, yiğit adam.

3. Birisini övmek, methetmek için kullanılan gurur verici bir söz.

 

Batırlarla ilgili atasözleri de söylenmiş tabi ki, bunlardan örnek verecek olursak; ‘Altın yerden, Batır ilden’, ‘Göz korkar, el batır’...

 

Ayrıca kahraman vatan evlatları yetiştiren analara ‘Batır Ana’, savaşlardan etkilenip gazi olmuş şehirlere de ‘Batır Kala’ gibi adlandırmalar da yapılmış. Batırlarla ilgili efsaneleri, öyküleri anlatan eserlere de ‘Batırlar Jırı’ ismi verilmiş.

 

Ülkesini en çok seven işini en iyi yapandır anlayışı kapsamında çöpçüden garsona, onurlu gazeteciden doktoruna kadar sorumlu, ahlaklı ve vicdanlı insanlara da halk kahramanı anlamında ‘Batır’ denebildiği gibi Kazak Tarihi’nde önemli yerler edinmiş ‘Batırlar’ da var. Konferansta bir profesör bu mertebede olabilmenin şartlarını şöyle açıklamıştı; ‘Batırlık doğuştan gelen karizmatik bir liderlik, sözünün halk nezdinde ağırlığı olan bir bilgelik ve hangi şart ve koşul olursa olsun kendini feda edebilecek bir yüreklilik taşımaktır.’

 

Kazakistan’da yıllardan beri süregelen ‘Manevi Diriliş’ adında bir kalkınma programı var. Bu program kapsamında devlet aklı yeni nesillerin milli ve manevi şuura sahip yetişmesi için çeşitli etkinlikler düzenliyor. İsimleri unutulmakta olan ‘Batırlar’ bu kapsamda gündeme getiriliyor ve onların yaşantıları, ortaya koydukları halka anlatılmaya çalışılıyor. Kazak Tarihi’nin önemli şahsiyetlerini araştıran ve inceleyen ‘Kazaktanu’ adında bir bilimsel araştırma merkezi de var. Akademisyenler yaşayan tanıklardan dinleyerek başlamak suretiyle, tarihi kaynaklar üzerinden bu araştırmalarını yürüterek çeşitli yollarla bu çalışmalarını tanıtmaya, halkı bu bilince ulaştırmaya gayret ediyorlar. Benim de katıldığım konferans bunlardan bir tanesiydi.

 

Öylese bu konuya değinmemize vesile olan Toğanas Batır hakkında da biraz bilgi paylaşalım. Tam adı, Toğanas Sabdalıoğlu. 1671 – 1764 yılları arasında yaşadığı tahmin ediliyor. Bugünkü Çimkent şehrinin Koşkarata nehrinin civarında doğup büyüdüğü biliniyor. Ulu Cüz, Sirgeli Ru’ından. Bir başka yazımızda Kazaklar’ın ‘Cüz’ ve ‘Ru’ kavramlarına da değinelim. Anlaşılır olması adına bizim ‘Boy’ ve ‘Aşiret’ dediğimi kavramlar. Toğanas Batır namını dönemindeki ‘Jongar’ saldırılarına karşı mücadelesi ile elde etmiş. Özellikle merkezi otoritenin zayıfladığı dönemlerde kendi kaderiyle baş başa kalan kırsal kesim insanları kendi içlerinden böyle savaşçılar çıkararak mücadele etmişler. İşte Toğanas Batır da doğudan, özellikle Çinli kavimlerden gelen saldırıları milis güçleriyle püskürtmeyi başarmış gazilerden. Namını da bu savaşlardan almış. Onun hakkında ilk tespitleri Rus tarihçiler gerçekleştirmiş. Bugüne yetip gelmiş torunları da var. Babalarından dedelerinden dinlediklerini anlatmaya devam ediyorlar. Akademisyenler de bu bilgileri tek bir çatı altına toplamaya gayret ediyor. Umarız ilerleyen süreçlerde elde edilen bu bilgiler başta Türkiye Türkçesi olmak üzere çeşitli dillere tercüme edilir ve bu sayede daha detaylı malumatlara sahip olabilir.

 

Bir sonraki yazıda görüşmek ümidiyle hoş ve esen kalınız!..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fethullah Hallaç Arşivi
SON YAZILAR