“Yanlış bilgi felâket kaynağıdır, her işin evvelâ hakikatini ara ve öğren, sonra münakaşasını istediğin gibi yap! Birincisi vicdanına, İkincisi, seciye ve irfanına dayanır. “

Rahmetli Kazım Karabekir’in bu sözü bu günlerde en çok bidat ehli olan Kuraniyyun esnafına söylenecek en güzel sözdür.

Çünkü “Bidat ehli” ifadesi Hz. Peygamber'den(sav) sonra dinle ilgili olarak sünnete aykırı bazı inanç ve yeni görüşler ile davranışları benimseyenler" şeklinde tarif edilmektedir.

Bu günkü bidat ehli olarak tanımlanan Sahih Hadis ve Sahih Sünnet inkârcıları da tan anlamı ile tarifteki gibi davranışlar sergilemektedirler.

Bakmayın Kuran’da birleşelim dediklerine.

İtikadi sapıklıklarını gizleyen çağdaş Mutezile mezhebi mensupları için bir edebiyattan başka bir şey değil bu söz.

Çağdaş Haricî mezhebi mensupları da Kuran’da birleşelim diyorlar.

Bin yıldır kin ve nefretlerini terk edemeyen Şia mezhebi mensupları da Kuran’da birleşelim diyorlar.

İngiliz devşirmesi Vehhabîlerin Kuran’da birleşelim dedikleri gibi.

Mason Efganî’yi önder kabul edenlerin Kuran’da birleşelim dedikleri gibi.

Tarihsellik mezhebi kurucusu Fazlurrahman’ın çömezlerin Kuran’da birleşelim dedikleri gibi.

Tıpkı Mezhepsizlerin de Kuran’da birleşelim dedikleri gibi.

Yüzü aşkın kuran mealini sahiplenip okuyan ve kendileri inkâr etseler de her biri artık bir protestan reformist mezhep mensubu olanların da her biri Kuran’da birleşelim diyorlar.

Peki, size göre Kuran nedir diye sorduğunuzda ise her biri ellerine tutuşturulmuş olan meali Kuran budur diyerek gösteriyorlar

Ya diğerleri dediğiniz zaman ise oyunun büyüklüğü ortaya çıkıveriyor.

Velhasıl yetmiş iki fırka hep birlikte Kuran’da birleşmeyi savunuyor ancak ellerindeki mealin anlam kargaşası içinde boğulup duruyorlar.

Çünkü bunlar Kuran zannettikleri ve aslında sadece bir yorum olan mealleri birde kendi, reyine, fikrine ve hevasına göre yorumladıkları için Müslümanlara iftira ettikleri bölünmenin en derinini yaşıyorlar.

Gerçekte Kuranı Kerimde birleşebilmek için onun ilk okuyanı, ilk inananı, ilk ezberleyeni, ümmete ilk açıklayanı ve ilk olarak kendi hayatına sonra da toplum hayatına örneklendirerek uygulayanı yani Allah’ın(cc) muradı doğrultusunda tefsir edeni olan Hz. Muhammed(sav) de birleşmek lazımdır.

Bu birleşme olmadığı sürece her ortaya çıkanla birlikte bölünme daha da artacak tır.

Çünkü ister meal deyin isterse de tefsir deyin Kuranı açıklama adına yapılan işler doğru olanlar ve yanlış olanlar diye ikiye ayrılır.

Üstelik artık sosyal medya denilen platformlarda Kuran adına tartıştıklarımızın ve toplumun sıkıntılarını dert edindiğimiz konuların birçoğu eninde sonunda iman ve itikat meselesi oluveriyor ve tali meseleler olarak gördüğümüz konular yanlış söylenen birkaç söz nedeniyle imanı kaybetme meselesi haline dönüşebiliyor.

1400 yıldır insanların tartışarak ömürlerini geçirdiler denilen ve ülkemizde, Buhari denilince akla gelen El Câmiu’s Sahîh adlı hadis mecmuasında ’te geçen hadisleri ret etmekle neler kaybettiğimizi tekrar düşünmek gerek.

Mesela sadece Kuran diyenlerin İmam Buhâri(ra) hakkındaki kitabına aldığından daha çok hadisi kitabına almamış ve inkâr etmiştir şeklindeki iddialarına bu açıdan bakarsak varılacak sonuç içler acısıdır.

Çünkü yeni yetme Kurancılar çömezlerinde İmam Buhari’nin(ra) sahih telakki ettiği tüm hadisleri El Câmiu’s Sahîh isimli kitabında topladığı gibi bir düşünce hâkimdir.

İşin doğrusu ise İmam Buhari(ra) Sahîhi’ne almadığı hadislerin ne mevzu ve ne de gayri sahih olduklarını iddia etmediğidir.

Tam aksine eserinde sahih telakki ettiği Hadisleri dâhil ettiğini ve konuları lüzumsuz yere uzatmamak için birçok sahih Hadisi hariç bıraktığını ifade etmiştir.

İmam Buhari’nin(ra) sahih telakki ettiği, ancak hadis mecmuasının hacmini şişirmemek için ) Sahîhi’ne alamadığı, pek çok hadisten, adap ağırlıklı olanları El Edebul Müfred isimli eserinde, tarihî değeri olanlar ile faziletler, zamana bağlı hadiseler, beldeler ve milletlerin yapıları ve içtimaî değeri olan pek çok hadisi de yine senetleriyle ve Câmiu’s Sahih kitabına aldığı hadisler ile aynı kriterlerine tâbi tutarak Et Târihul Kebîr ve EtTârihus Sağir isimli kitaplarına aldığı herkesçe bilinmektedir.

Eline tutuşturulanların doğru veya yanlış olduğunu bile araştırma zahmetine katlanmak yerine karşıt gördüğü Müslümanlara saldırmanın dayanılmaz hafifliğine sığınanlara bir kez daha sahih sünnet ve hadis ısrarımızı bu sebeple devam ettiriyoruz.

FARKINDA MISINIZ?

İnternet ortamında kopyala yapıştır usulü ile yeni yetme allame müçtehid modeli yetiştiren ama kendisi de bir şey bilmeyen meal âlimleri(!) eliyle her gün kaç salih amelden geri kalıveriyoruz.