Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

2023 Yılından Akılda Kalanlar

2023 Yılından Akılda Kalanlar

2023 yılı artık geride kaldı.
İyisiyle kötüsüyle 365 günlük bir zaman dilimi geldi ve geçti.
Geçen bir yılın üzerinde çok fazla konuşmaya değmez diyenler olacaktır.
Ama bu 365 günde neler zorluklar yaşadık diyen pek çok kişi bunları üzerinde bir yük olarak görüp bir an önce kurtulmakta isteyebilir.
2023 yılına dair geriye dönüp baktığımızda pek az sayıda kişi ve pek az sayıda olayı hatırlıyanlaradır sözümüz.
Onlarda da, bizde de kalıcı izler bırakmış olanlardır hatırladıklarımız.
Sondan geriye doğru gidersek elbette ilk sırayı Gazze ve Aksa Tufanı Operasyonu alacaktır.
Kimsenin aklından bile geçirmeyeceği olayların yaşandığı bir 3 aylık dönem yaşadık.
Tam anlamı ile küresel dengeleri sarsan bir olaylar zinciri yaşandı bu sürede.
İçeride ve dışarıda dost düşman ayrımı bir kez daha yaşandı.
Aksa Tufanı Operasyonu’nu Müslümanlar içinde tam anlamı ile bir turnusol kâğıdı görevi gördü.
HAMAS, hakkında çok fazla spekülasyon yapılmış olsa da istihbarat bilgilerinin gerçekliği ile
7 Ekim sabahında başlayan ve 1 hafta kadar devam eden operasyonda İsrail güvenlik ağlarına ağır darbeler indirildi.
Darbe görünüşte israile yapılmıştı ama etkisi dünyanın her yerinde görüldü.
Bir kere daha ticaretlerinin fesada uğramasından korkan ve siyonistlerle ticari ilişkilerin haram olduğuna dair verilen fetvaya rağmen devam eden bizim tatlısu Müslümanlarının rahatları bozuldu hatta uykuları kaçtı.
Müslümanları cihada teşvik etmeleri ve hazırlamaları gerekirken onları uyutan hocaefendilerin 75 yıldır kafalarında oluşturdukları güçlü israil algısı bir saatte çöküverdi.
İsrail'in karşı hamlesiyle Aksa Tufanı Operasyonu’nun bozguna uğrayacağını zannedenler, Hamas karşısında etkisiz kalan İsrail den daha fazla üzüldüler yaşananlara.
Gazze'de süren kara çatışmaları önce sivil katliamlarına, sonra da tüm Filistinlilere yönelik soykırım haline dönüşerek 25 binin üzerinde Gazze’li katledildi ve Gazze insanlık tarihinin gördüğü en ağır savaş koşulları ve katliamlara maruz kalırken İslam ülkelerinin yöneticileri bu tablo karşısında aciz, sessiz ve suskun kaldılar.
Türkiye “NASS” söylemi ile içine düşürüldüğü ekonomik kriz ile savaşırken bu sıkıntılı durumu kat be kat zorlaştıran bir 6 Şubat depremi yaşadık.
Kahramanmaraş merkezli deprem sonucunda Türkiye çok büyük bir acı yaşayarak 13 ilimizde 50 binin üzerinde canımızı kaybetti.
Deprem Türkiye için çok eski zamanlardan beridir yaşadığı bir gerçek olsa da Milletimiz bu tanıdığı felaketlerden hala bir ders çıkarmış değil.
Marmara, Düzce ve hatta İzmir depremlerinden sonra söylenenlerin yüzde kaçının hayata geçirildiğini idrak ettiğimiz gün hem deprem hem de siyaset kurumu bizim için farklı bir gerçek olacak.
İdrak edemez ve her depremden sonra olduğu gibi “Depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Yüce Allah'tan(cc) bir kez daha rahmet diliyoruz” ifadeleri bizim için depremden sonraki temel görevimiz olarak kalırsa Allah (cc) korusun İstanbul’da yaşanacak büyük depreme hazırlıksız yakalanacağız demektir.
Hazırlıksız yaşanacak bir İstanbul depremi, Türkiye için bir beka meselesi anlamına gelmektedir.
İnsanların çoğunluğu henüz anlamamış olsa bile yaşanacak bir İstanbul depreminin sonuçları Türkiye sınırları ile sınırlı kalmayacak belki ekonomik olmaktan çok siyasi ve sosyal sonuçları olabilecektir.
Bu arada son yaşananlardan sonra, “GERÇEK MÜSLÜMANLAR NEREDE” diye soranların “GERÇEK MÜSLÜMANLAR GAZZE’DELERMİŞ” dediklerini gördük.

FARKINDA MIYIZ?
2001 yılından beri ekonomik açıdan en zor günleri yaşadığımız bu günlerde seçim ortamına girmiş olmanın verdiği belirsizlikle Türkiye ve Milletimiz üzerinde İstanbul depreminin oluşturacağı ekonomik, siyasi, sosyal, dini ve ahlaki sorunlarının cahil cesaretini aşan tartışmalar ve yönlendirmelerle yapılmasını sakıncalı buluyoruz.
İstanbul depremi bu günlerde yakın bir ihtimal olarak görülüyorsa, 20 yılı aşkın bir zamandır uygulanan politikaların yanlışlığı ortada iken 14 Mayısta yapılacak seçimler nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Milletimizdeki gelecek endişelerini ortadan kaldırmayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR