Kuru soğana muhtacız!

Pazarlar alev alev...

Cepleri yakıyor...

Ne “Kuru Soğan”ın, ne de “Pırasa”nın yanına yaklaşılmıyor...

Fiyatlar kurşun gibi...

Delip geçiyor.

Xxx

Cumartesi günü izin günümüz...

Geç çıktım evden biraz...

Evden çıkarken de Hanıma seslendim...

“Akşama Kuru Fasulye yaparsan iyi olur” dedim...

Allah razı olsun yapmış...

Akşam eve geldim, mutfaktan Kuru Fasulye kokusu gelmeye başladı...

Sofra kuruldu, tam besmele çektim ve kuru fasulyenin yanında olmazsa olmazımız “Soğan” diyecek oldum, Hanım, “yok” dedi...

Sonra da ekledi...

“Pazar çok pahalıydı, sadece Soğan, Domates, Salatalık değil, kış sebzeleri bile ateş pahası, almadım” dedi...

Nasıl da canım çekmişti...

Ama, yoktu...

Aklıma hemen Aşık Mahzuni Şerif'in “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” isimli türküsü geldi...

xxx

Mevlam gör diyerek iki göz vermiş
Bilmem ağlasam mı ağlamasam mı
Dura dura bir sel oldum erenler
Bilmem çağlasam mı çağlamasam mı
xxx

Yoksulun sırtından doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana
xxx
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi
xxx
Mahsuni şerifim dindir acını
Bazı acılardan al ilacını
Pir sultanlar gibi dar ağacını
Bilmem boylasam mı boylamasam mı

xxx

Anlayacağınız; “Kuru Fasulye”mizi, “Kuru Soğan”sız mideye indirdik...

Buna da şükür...

Kuru Fasulyeyi bulamayanlarda var...

Yiğit, sadece Kuru Soğana değil, Kuru Fasulyeye de muhtaç bugünlerde...

Çık çarşıya pazara, milletin derdi seçim değil...

Geçim.

Xxx

Bilenler bilir, Cumartesi günleri benim olmazsa olmazım, Türbeönü, Aziziye Cami, Bedesten, Kadınlar pazarı ve civarıdır...

Cumartesi günü beni başka yerde aramanıza gerek yok...

Elinizle koyduğunuz gibi bulursunuz beni...

Nereden bakılırsa bakılsın, 5-6 saatimi buralarda geçiririm...