Hüzeyme Yeşim Koçak

Hüzeyme Yeşim Koçak

Konya Masalları

Konya Masalları

Bir bahar gecesinin sükûneti, türlü kokular, bir maneviyat rayihası. Gönlümüz bu dinginliğe, esenliğe öylesine susamış ki…

Çocukluğumda Batı masallarını, Eflatun Cem Güney’in eserlerini, Binbir Gece’yi, Kel Oğlan’ın maceralarını vb. ilgiyle okumuştum. Meselâ Andersen’in Kibritçi Kız’ı beni çok etkilemişti, fevkalade üzülüp, ağladığımı hatırlıyorum.

Sonra Evliya menkıbelerini de, bir masal hazzıyla ama inançla ne büyük bir zevk ve merakla gönlüme almıştım.

Masallar hep bambaşka bir dünyanın kapılarını açmış ve heyecanlandırmıştı. Hayali kanatlandırıyordu. Bu durulmaya, anlayışa, sevk ve şevke ihtiyaç vardı.

Mutlu sonlar, sabrın, hoşgörünün, tevekkül ve azmin neticesinde elde edilecek dünyevî bir sevinç yurdunun muştusu da veriyordu sanki.

Çalışma, erdem, diğerkâmlık, cömertlik, vefa gibi hasletlerle, Allah sevgisiyle insanlar belki kendi cennetlerini hazırlıyordu.

(Gökten düşen) elma, bir günah sembolü değil, saadetin, mükâfatın, tatlı bitiş ile erişlerin bir alameti, habercisiydi.

Kahramanlar ıstırap çekse, Hz. Yusuf gibi kuyuya düşse bile kurtuluyor, nice engelleri aşıyor, nihai hedeflerine ulaşıyordu.

Bebek beşikleri, kuşlar tarafından kaçırılsa da, hep daha hoş bir neticeye, yaşayışa hizmet ediyordu.

Dökülen anlamlı gözyaşları, yeni bir dünyanın doğmasına, arınmaya, soylu gayelerin adımlarına yardım ediyordu.

Kötüler cezalanıp yeniliyor, gülünç duruma düşüyordu. Dev anaları, cadılar, şer varlıklar belki de zannedildiği kadar azametli kuvvetli değildi.

Küçümsenen, hor görülen, kendilerinden fazla bir şey beklenmeyen masal kahramanları tarafından havaları söndürülüyordu.

Kimi masallarda, beylerin, idarecilerin vasıflarına, liyakatine bir anlamda dikkat çekiliyordu.

Halk hikâyeleri dışındaki aşklar karşılıksız kalmıyordu.

Zeki, becerikli, marifetli, kurucu kadınlar yüz güldürüyordu.

İlim ehline verilen önem, özendiriyordu.

Yapılan iyiliklerin, mesela bir gün sevgilinin içindeki yılanı/ ifriti çıkaracak kadar gücü, karşılığı vardı. Ve faziletli, sınavları başarıyla verme cehdindeki, kemale erme yolundaki insanı işaretliyordu.

Masallara, mutlu sonlara hâlâ bayılırım. Hüzünlü hayatlara yer verdiğim öykü ve romanlarımda bile, daima bir umut, ışık bulunur. Derin yeisten kaçındığım gibi, kimseyi de eleme, kasvete boğmak istemem.

Bir güzellik tohumu vardır, bir gün mutlaka fışkıracaktır diye düşünmeye çalışırım. Yeter ki arayalım, bulalım, görelim.

Ama doğrusu, onca çeşitli okumaya rağmen Konya Masallarını bilmiyordum.

Değerli Ozan İsmail Detseli’nin Konya Masalları BİZ ÇIKALIM KEREVETİNE’yi bu hissiyatla, iştiyakla okudum. Meğer ne kadar çocukluğu, sevgi dolu bir atmosferi, huzuru özlemişim.

Şu gerilimli, çirkin, insanların neredeyse birbirine düşmana nazarıyla baktığı soğuk vasatta sıcacık duygular uyandırdı.

Benim “Helva Gelin’ adını verdiğim “Bey Oğlu Bey” masalı ise pek tatlıydı.

Âşık olup, yeni evlendiği karısının yaptığı helvadan sureti, karanlıkta azıcık da tatmasına rağmen, gerçek gelini zanneden, kibirli yüksek zekâ adam, üstelik yönetici.

Canım masal bu deyip geçmeyin, ne de olsa büyümüştük, hikâye beni sağda solda biraz dolaştırdı.

Bu algı sorunu, görüş körlüğü, helva muhabbetinin kökleri geçmişe de uzanırdı. Bilirsiniz, cânım helvalara ciddi ciddi Tanrı diye tapanlar, sonra acıkınca icabına bakanlar filan.

Bugün de helvalarımız ziyadedir. Helva zannederiz, muzırdır ağu çıkar, siyaset koltuk helvadır; ölsek de muktedir olsak, kalsak da helvamız yenir; bazen dağıtılan helvalardan görünmez kanlar çıkar vs.

Her neyse, neticede masalın fena halde tesiri altında kalmışım, başıma helva düşmüş ki, dışarı çıkınca gösterişli bir hoşmerim yedim.

Kendini “Konya’nın taşına toprağına, ağacına, kuşuna âşık bir adam” olarak tanımlayan Sayın Detseli’yi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Değerli Yazarın hatıratı da, Konya Büyükşehir Belediyesi’nce yayınlandı. ‘Bana Konya’yı Anlat’ serisinden “Hayat Öyküleriyle İsmail Detseli”…

Her iki seçkin kitabı da; Karatay Belediyesi Kültür Yayınlarından olan Biz Çıkalım Kerevetine’yi ve Hayat Öyküleriyle İsmail Detseli’yi de okurlara tavsiye ediyorum.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Hüzeyme Yeşim Koçak Arşivi
SON YAZILAR