Nevzat Laleli

Nevzat Laleli

Çocuklar Milli Gençliğe…

Çocuklar Milli Gençliğe…

Hatıralar canlanıyor yazı serisi (5)

Avrupa seyahatinden dönüşümde (1990) çocukların, Hıristiyanlığın ve İslam dışı akımların tesirlerinden kurtarılması ve onların milli değerlerimize uygun yetiştirilmesi hususunu, önce Milli Gençlik Vakfı’nın Başkanlık divanında müzakere ettik.

Biz bir sivil toplum kuruluşuyduk ve imkânlarımız da hayli mahduttu. Ve kesinlikle ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) veya her yıl kendi yandaşı on binlerce öğrenciye burs verebilen ve onları dernek fikriyatı doğrultusunda çalıştıran ÇYD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Deneği) gibi “kamu yararına çalışan kuruluştur diye Bakanlar Kurulu kararını çıkartamamış ve Devlet bütçesinde her yıl yardım alan…” bir kuruluş da değildik.

İmkânlarımız mahdut (kısıtlı), yetkilerimiz mahdut iken nasıl yapacak da dünyanın her yerinde yaşayan çocuklarımıza ulaşacak onların milli ve manevi değerlerimiz uygun yaşayabilmelerine yardımcı olabilecektik.

Konuyu daha geniş bir ortamda müzakere etmek için vakfın 20 kişi kadar olan Yönetim Kurulu asil ve yedek üyeleri ile müzakere etmeye karar verdik.

Hemen hatırlatmakta fayda görüyorum ki “bizde asillik ve yedeklik sadece kâğıt üzerinde olan bir şekildir” Yoksa her bir üyemiz asil kadar asil, her bir yedek üyemiz de yine asil üyemiz kadar sorumlu ve yeklidir. Çünkü biz biliyoruz ki yıllardır yanlış propagandalar ile kendi öz benliğinden koparılan bizim insanımızı yine müşterek (birlikte) çalışmamalarımızla milli değerlerimizin tedavisine muhatap kılmamız bizim görevimizdir.

Bu anlayışla biz asil, yedek bütün üyelerimize değişik görevler vermekte ve o görevlerin takibini yaparak sonuçlarını almaya çalışmaktaydık.

GENÇLİK ŞURALARIMIZ

Ülkemizin ve dünyanın en büyük gençlik kuruluşunu olan Milli Gençlik Vakfımız; ben 17 yıllık bir çalışmadan sonra 1997’de görevden ayrılırken; bir Genel Merkez, 78 ilde şube, 900 ilçede temsilcilik (şube) ve 900 belde ve büyük köyde büro (şube) olmak üzere toplam 1879 adet organa sahipti.

Milli Gençlik Vakfı’nın gençlik çalışmaları da yine bu organizasyonu muvazi (paralel) Yönetim kurullarında ilgili gençliğe ait bir başkanlıklar bulunurken ve o gençliğin Okul (Üniversite) temsilcileri, fakülte temsilcileri, bölüm temsilcileri, sınıf temsilcileri ve o sınıfta vakfımıza üye gençlerimizden oluşurdu.

Filistin ve Gazze’ye “İnsani yardım” gemilerini götüren IHH Başkanı Bülent Yıldırım, bu çalışmalarımızda İstanbul şubemizin yönetiminde bulunan ve Üniversiteli Gençlik Başkanı olarak görev almış bulunan bir kardeşimizdir.

Üzerinde çalıştığımız gençlik kesimleri ise Üniversite gençliği, Liseli gençlik, Sporcu gençlik, Kur’an kursu gençliği, Çalışan gençlik (kafa ve çıraklar), Yurtlar ve evlerde kalan ki Gençlik ve Çalışmayan (kahvehane gençliği, köy gençleri) gençlik ile Hanım üyeler Başkanlığı da yine bu bölümleri içine alan bir çalışma yapmaktaydı.

Böyle muazzam bir gençlik teşkilatının fikri ve aksiyon planında diri ve canlı tutabilmenin çaresi, onların genel Merkezle olan bağlarını canlı tutmaya ve şubelere verilen görevlerin sıkı bir şekilde yakın takibe alınmasına bağlıdır. Kendisiyle irtibatı kesilen şube bir müddet kendi imkânlarıyla hayatta kalabilir ama mahalli (yerel) sıkıntılar bu şubenin çalışmalarını yavaş yavaş durdurmasına müncer olacaktır.

Bütün ünitelerimizde kademeli bir “Gençlik Şurası” sistemi kurmuştuk.

Önce her bir büromuz kendi üyeleri ile en geniş şekilde bir araya gelerek bulundukları yerde ki gençlerle “Büro Gençlik Şurası”nda çalışmalarını gözden geçirmekte, hazırladıkları raporların bir üst kuruluş olana İlçelerde ki Temsilcilik Başkanlarına vermekteydiler.

Bir hafta sonra Büro yetkililerinin ve Temsilcilik yönetiminin ilçe merkezinde yaptıkları “Temsilcili gençlik Şurası”nda, Vakfımızın o ilçede yaptığı ve yapacağı gençlik çalışmalarının müzakereleri yapılmakta ve kararlar alınmaktaydı.

Devam Edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nevzat Laleli Arşivi
SON YAZILAR