Konya belediye başkanları ile adayları asli seçmenleri olarak görmeleri gereken Konyalı hemşerilerini bir kenara bırakarak siyasi gelecekleri açısından kendileri için tek seçici olan başbakanın Konya ziyaretinin kesinleşmesi ile kendilerince bir takım siyasi atraksiyonlara,  girişimlerde bulunmaya devam etmişlerdir.

Başbakanın Konya da ifa ettiği Cuma Namazı sonrası törenin yapılacağı havaalanına gitmek için geçeceği belirtilen caddelerdeki olağanüstü(!)temizlik ve ilan-reklam, afiş çalışmaları bunlardan biridir.

Malum mahalli idareler seçim dönemi için belediyeler yıllardır tenkit edilen ve boşu boşuna para ile zamanlarını harcayarak yaptırdıkları afişlerin yeni seçim versiyonları ile hizmetlerini(!) seçmenlerine anlatıyorlar.

Mahalli basında sıkça yer alan bu hesapsız kitapsız reklam afişlerinin bir yarar sağlamadığı bir gerçektir. Şöyle ki:

Eğer seçim döneminden önce yapılan reklam kampanyası bir yarar sağlayacaksa veya sağladı ise seçim döneminde geriye dönük hizmetlerin(!) yeniden hemşerilere öncekilerden daha da yüksek meblağlar ödenerek yeniden duyurulmasına ne gerek var?

Yok, eğer hemşeriler önceki hizmetlerin(!) reklamlarına itibar etmiyorlar ve seçime yakın reklamlara itibar ediyorlar ise önceki reklam harcamalarına ne gerek vardır?

Aslında seçimler yaklaştıkça belediye başkanlarının seçmenlerini koyun, kendilerini de çobana benzeterek millet parası ile kendi reklamlarını yaptıkları boy boy posterleri, afişleri boş buldukları her yere asmalarının bir getiri sağlamayacağını kendileri de biliyorlar.

Ama o etraflarında çöreklenen ve Konya’da mevcut tüm makam arabalarının yarısından fazlasına sahip olmayı bir marifet zanneden ve görevlerini bırakacak derecede siyaset bezirgânlığına soyunan, bu çıkar ve siyaset savaşına ateş taşımakta mahzur görmeyen kişilerin belediye başkanlarını gaza getirmesiyle bu derece fahiş seçim bütçeleri ortaya çıkmaktadır.

Bu çıkarcı çetenin de etkisiyle millete harcanması gereken meblağların, kişisel çıkara dönük reklam kampanyasına dönüşmesi bir tarafta millet vicdanında mahkûm olurken, diğer taraftan YSK bu reklam çalışmasının hizmetlerin duyurulması değil, bir seçim kampanyası olarak görülmesi gerektiğine karar vermiştir.

Yüksek Seçim Kurulu bu nedenle geçen hafta içinde belediyelerin reklam ve ilan afişlerinin propagandaya girdiği gerekçesiyle kaldırılması gerektiğine karar verdi.

30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere bir aydan biraz daha fazla bir süre kalmasına rağmen Konya’daki belediyelerin ısrarla ilan reklam panolarında belediye çalışmalarını duyuruyor olması ve bunun hukukçu olduğunu iddia eden bir il başkanı ve belediye başkanı döneminde yapılması ayrı bir garabettir.

Yüksek Seçim Kurulu'nun aldığı kararın sonuç kısmında ise şu ifadelere yer veriliyor: Kurulumuzun 30 Kasım /2013 tarihli, 2013/554 sayılı seçimlerde propaganda serbestliği ve süresi ile ilgili uyulması gereken usul ve esaslara ilişkin kararımızın 'sonuç' bölümünün (I) maddesinin (a) bendine aykırı olduğundan mevcut afiş ve ilanların kaldırılması gerektiğine karar verilmesi gerekmiştir.

Bu açık hukuksuzluğun yanında, hala yasağa rağmen hemen kendilerince değerli buldukları her ilçede ve her köşe başında partilerinin seçim bürolarının açılışında kullanılan afişler için harcanan paraları da önceki reklam harcamalarına ilave ettiğinizde ortaya çıkan meblağın büyüklüğünü göreceksiniz.

Seçildikleri 5 yıl boyunca siyah filmlerle kapladıkları arabaları ile seçmenlerinden kaçan ve ancak seçim döneminde o da ancak merasim mangaları ve korumaları eşliğinde hemşerilerinin içine çıkabilen belediye başkanları ile adaylarının seçmenlerine hangi gözle baktıklarını bu tavırları ile bir kez daha ortaya çıkmış durumdadır.

Milletimiz bu sahte hizmet(!)kahramanlarının milletin parasını şahsi çıkarları için kullanmalarına izin verdiği müddetçe, koruma ordusu ve merasim mangası ile oy toplamaya çıkan çoban adayları eksik olmayacaktır.