Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Şu net ki Türkiye doğru yolda

Güçlenen, büyüyen, ekonomisini düzelten, savunma sanayisini geliştirerek kendi silahlarını % 70’lerin üzerinde kendisi yapabilen, kalkınma seviyesi olarak dünyâda birinciliği elde eden bir Türkiye’yi hangi Batılı hangi Amerikalı hangi İsrâilli ister. Elbette ülkemiz her konuda yükselen trendiyle tüm dünyânın dikkatlerini üzerine çekiyor. Ve herkes sanki işini-gücünü bırakmış Türkiye ile uğraşıyor. Hatta konu öyle ayyuka çıkmış ki, Batı’da seçimler yapılırken neredeyse her ülke Türkiye aleyhtarlığı ile oy toplama yarışına girdi. Bu aslında onların ve iflas etmiş değerlerinin en zavallı konumudur.

Batı, ABD; İsrâil ve yandaşları Türkiye’nin bu yükselişini durdurmak için ne yapacaklarını şaşırmış vaziyetteler. Bunun için neler yapmıyorlar ki? Kendi ürettikleri terör yapılarıyla var güçleriyle Türkiye’nin hızını kesmeye çalışıyorlar. Bu hususta pek çok malzemeye sâhipler. Birini kullanıyorlar onun miâdı dolunca yenisini sonra bir başkasını sonra daha farklısını… Kullandıkları yapıların isimlerini zamanla değiştiriyor, algı operasyonlarıyla insanları aldatıyorlar onu da geçtik devlet olarak yalan söylüyorlar. Ne demek istediğim gâyet net anlaşılıyor değil mi?

Bu, karşı cephede olanlar, dîni İslam olan devletlerin sâhip oldukları zenginlikleri talan etmek onları dinlerinden uzaklaştırmak, birbirlerine düşmanlık aşılamak için bugüne kadar her türlü tezgahi gizli-açık çevirdiler. Yıllar önce pespâye, alçakça bir harita hazırlayıp İslam coğrafyasının bilhassa bizim de içinde bulunduğumuz hatta ki, İran-Irak-Sûriye ve Türkiye’yi parçalamak istiyorlar. Senelerce İran ile Irak’ı savaştırdılar, iki ülkeden de külli bir yekün hem insan kaybı hem maddi kayıplar oldu. Derken Irak ve Sûriye’nin hâli mâlum. İran’la hâlâ uğraşmaktalar ama sırada Türkiye olduğunu uzun süredir biliyoruz. Ülkenin güneyinde DEAŞ bâhânesiyle bir terör koridoru oluşturmak için aylardır binlerce tır ve uçak dolusu savaş malzemesi yığdılar sınırımıza ve namlular Türkiye’ye dönük. Bu ne demektir? Bu göstere göstere bize açıkça bir savaş ilânıdır. Her ne kadar diplomatik süreç devam ettiyse de durum mâlumun ilânıydı.

Nato idi, müttefiklik idi, hepsi bâhâne konu Türkiye olunca herkes düşmanlıkta birleşiyor. Her zaman Müslüman ülkeleri diz çöktürmeye alışmış zihniyetler, bu sefer diz çökmeyen Türkiye’yi görünce şaşırdılar, ne yapacaklarını bilmez halde teröristlerden medet umacak kadar zavallılaştılar. Şimdiye kadar ülke olarak bizim tekliflerimize kulak asmadılar zira ölenler, yitenler, göçenler Müslümanlardı pek tabi ki, bu onların umurunda olmazdı. Türkiye düşmanların oyununa çomak soktu. Önce Fırat kalkanı ile şimdi de ‘Zeytin Dalı’ operasyonu ile. Şu net ki, Türkiye doğru yoldadır.

Ancak bilisin ki onların hazırladığı alçakça tezlere yurt içinde destek verenleri târih unutmayacaktır. Türkiye sâdece PKK; PYD, YPG, DEAŞ, MLKP, FETÖ ile uğraşmıyor aslında onların arkasında çok uluslu güçlerle amansız bir mücâdele veriyor. Bu savaşta ülke yanında yer almayanları yine târih kaydedecektir. Yanı sıra son derece zorlu bir coğrafyada verilen mücâdelenin en ağır yükü ülkemizin sırtındadır. Destek olmayanlara veyl olsun.

Türkiye bütün bu zorlar içinde onurlu, vakûr dik duruşuyla tüm mazlumlara sâhip çıkıyor. Ayni zamanda ekonomisini ihmal etmiyor, yatırımları devam ediyor. Ama kutlu yürüyüşü durdurmak için tüm dünya ne yapacağını bilmez vaziyette. Kimi teröristleri ülkesinde besliyor her türlü akıl almaz girişimlerini bilerek engellemiyor, kimi teröristlere en son teknolojik silahlar veriyor kimi parasal destek sağlıyor kimi güneyimizde oluşturulan terör koridorunda teröristlerin kazdıkları tünellerin çimentosunu temin ediyor...

Şimdiye kadar bu kutsal vatan topraklarında bir iç savaş çıkarmak için her kolu devreye soktular. Türklük-Kürtlük üzerinden etnik olarak, Alevi-Sünni ayrımcığı üzerinden mezhepsel yönden, Fetö ile dînî boyutlu hep ülkemizi karıştırarak nice canlarımızı aldılar nice parasal servetlerimizi heba ettiler. Hiç birinde amaçlarına ulaşamadılar. Türkiye’yi bölemediler, ayrıştıramadılar, diz çötüremediler. Şaşkınlar, umutsuzlar.

Siz daha çok ümitsizlikler çekeceksiniz ey Türkiye düşmanları. Siz ki uyuyan devi uyandırdınız artık sonuçlarına katlanmak zorundasınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi

Mukadderat Kalemi, Takdir ve Kader Kalemidir

04 Aralık 2025 Perşembe 15:00

Mümin Münâfık Farkı

27 Kasım 2025 Perşembe 15:36

Taklit Nasıl Değer Bulur?

20 Kasım 2025 Perşembe 15:07

Nesnelerin ve İnsanların Farklılıkları

06 Kasım 2025 Perşembe 14:28

Kıyas Yaparken Çok Dikkat Gerekir

23 Ekim 2025 Perşembe 13:44

Bugün Yeni Hikâyemize Başlıyoruz

08 Ekim 2025 Çarşamba 14:29

Kuyumcu Hikâyesinin Sonu

02 Ekim 2025 Perşembe 15:34