Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Gelenek mi, Öğrenilmiş Çaresizlik mi?

“Dünya Müslümanlarının Umudu Türkiye” ifadesi üzerinde, düşünmeye veya düşündürmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Çünkü bizim düşüncemize göre içinde bulunduğumuz Türkiye gerçekleri, “Dünya Müslümanlarının Umudu” olmayı bir tarafa bırakın, tam anlamı ile Müslümanlar için bir ümitsizlik oluşturmaktadır.

Bu gelenekselleşmiş hale gelen söz, aslında bizim için kelimenin tam anlamı ile bir “öğretilmiş çaresizlik” durumunu ifade etmektedir.

Bu düşüncemizi biraz eskilere giderek yaşı müsait olanların hatırlayacağı, Afro-Amerikan yazar Alex Haley’in, ailesinin geçmişini yedi nesil öncesine, 1767'de köleleştirilen Gambiya'lı bir Mandinka Savaşçısı olan Kunta Kinte’ de somutlaştırdığı bir tv dizisi ile anlatmaya çalışalım:

“KÖKLER” adlı bu dizide, Kunta Kinte isminde bir köle üzerinden Bir gurup Afrikalı insanın, batılı köle avcıları tarafında ormanda sürek avıyla yakalanarak, gemilerle Amerika'ya götürülüp, köle olarak satılması ve sonrası anlatılır.

Afrika’dan zorla getirilen kölelerin Amerika'daki hayatı anlatılırken, kölelerin başlangıçta her fırsatta kaçmaya çalıştıkları, fakat daha sonra köle çocuğu olarak Amerika'da doğanların ise kaçmadıkları ve efendilerine isyan etmedikleri gösterilir.

Çünkü Amerika’da doğanlar, köle düzeninde doğmuş olmaları sebebiyle köleliği benimsedikleri gibi, nesiller sonrasında ise efendileri olan beyazlar gibi yaşamak için birbirleriyle bile mücadele etmeye başlamışlardır.

Bu dizinin konumuzla ilgili olarak bize yansıyan tarafı nedir diyecek olursak;

Bu gün itiraz etmeden kabullendiğimiz her şey diyebiliriz.

Adetlerin, geleneklerin, göreneklerin nedenlerini ve nasıl oluştuklarını hatırlatır bize bu dizi.

Ya da tarafgirliğin, önyargıların ve kör inançların neden biteviye yani aynı biçimde ve sürekli olarak, tekdüze sürüp gittiğini anlatır.

Bir diğer yansıyan husus da, herhangi bir tarafgirliği, davranışı, bir geleneği, bir yargıyı benimsemeden önce durup düşünmemiz gerektiğidir.

Gerçekten içinde bulunduğun durumun ya da savunduğun düşünceleri savunmanın nedenini biliyor musun?

Yoksa sadece yakın arkadaşlarından herkese uzanan bir toplulukta herkes öyle yaptığı için mi yapıyorsun?

Ya da gözünde büyüttüğün kişi ve kuruluşlara karşı çıkarsanız başınıza türlü işler gelir, köprüyü geçinceye kadar ayı ya dayı diyeceksin, aksi halde güçle devletlere yem olur gidersin hikayesin, dillendirenlerden misiniz?

Hala bir takım korkularla bu güne kadar olan biten her şeyi kafanızda müşahhaslaştıramadıysanız bu defa size sıfırdan başlayarak, bu günlerde uygulanan toplum mühendisliğinin temeli sayılan Pavlov’un köpekler üzerinde yaptığı uyarıcılara karşı verilen klasik şartlandırmalara karşı verilen tepki deneylerini hatırlatmış olalım.

Bu deneyden yola çıkarak insanlardaki davranışların değiştirilebilmesi için neden olan şartlandırma ve gözlem yoluyla öğretme ve gönüllü davranışların ödül veya ceza ile ilişkilendirilerek değiştirildiği bir öğrenme süreci olmak üzere üç temel süreç ortaya konulmuştur.

Hala anlamayanlar için ise son örnek olarak ise bir grup maymunun konulduğu odadaki muzu almak isteyen maymunlara rahatsız edici soğukluktaki su sıkılarak sonradan gelen maymunların su ile korkutulan maymunlar tarafından engellenmesi deneyini hatırlatmış olalım.

Bütün bu deneyleri alt alta sıralamamızın nedeni asrın cahiliyesi diyebileceğimiz neoliberal kapitalist sistemin “Ilımlı İslam” kandırmacası ile Müslümanları pranga altına alabilmek için, İslam maskeli alçakları piyasaya sürmüş olmasıdır.

FARKINDA MIYIZ?

İslam’ı çağın zalimleri ile pranga altına alıp, Müslümanları mağdur ve mahzun ettikten sonra bugün Müslüman adı verilen devletlerin yaptığı protestan maskeli dini zulümlerin faturasını İslam’a ve Müslümanlara çıkartmaya kalkışan emperyalizmin aktörleri her zamankinden daha fazla faaliyette bulunmaktadırlar.

İslam’ın en doğru uygulama şekli olan Ehli Sünnet düşüncesini Hristiyanlıktaki Katolik ile eşdeğer görüp kendilerini protest Müslüman olarak göstererek putperest atalarından kalma örf ve adet ile hukuki uygulamaları Müslümanlar için uyulması zorunlu bir hukuki norm olarak kabul ettirerek Müslümanların Sahih Sünnete uygun yerleşik toplum standartlarını yok etmek istemektedirler.

Teklif edilen düşüncelerin din, ahlak veya gelenek değil de, öğrenilmiş çaresizlik getirecek olan Müslümanların kötülüğü engelleyecek güçleri olmadığını, ekonomi ve siyaseten radikal uygulamalar yapmak yerine sonu gelmeyecek bir zenginlik birikime dönük uygulamalar olduğu fark edildiğinde ise gelecek daha farklı olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi

Haddini Aşan Zıddına Dönüşür

10 Aralık 2025 Çarşamba 15:28

Siyaset ve Din Bezirgânları

03 Aralık 2025 Çarşamba 15:22

Devletperestlik Putu

30 Kasım 2025 Pazar 11:36

Siz Kimsiniz?

26 Kasım 2025 Çarşamba 15:43

Fıkıh Mı, Hukuk Mu?

23 Kasım 2025 Pazar 11:24

Whataboutism Zulmü

19 Kasım 2025 Çarşamba 15:30

Müslüman Sadece Sen misin?

16 Kasım 2025 Pazar 12:57

Seküler Kemalizm Diyanet Açılımı

12 Kasım 2025 Çarşamba 14:51

10 Kasım Ayrışması

09 Kasım 2025 Pazar 12:30