7 Ekim’de Filistin’de siyonist işgalci rejime karşı başlatılan Aksa Tufanı Operasyonundan bu yana neredeyse 1 ay kadar zaman oldu.

Bu zaman zarfında insanlar orantısız zulüm ile yaşanan savaş gerçeği ile bir kez daha karşılaştılar.

Ama savaşın içinde gibi değil de, naklen savaş seyreder gibi.

Siyonist işgalcinin aleyhine BM de alınan kararın ABD tarafından her zamanki gibi veto edilmesinin şaka olmadığını kaydederek Filistin’de, özellikle de Gazze Müdafaası sırasında yaşanan şaka gibi şeyleri sıralayalım.

Siyonist işgalcinin 1947 başladığı cinayetler malum. Son bir aydır da işlenen vahşet ve soykırım üzerine geçmişte olduğu gibi Müslümanlar başlarındaki idarecileri hiç bir şey yapmamakla suçladılar.

Tabi olarak da Türkiye’de en çok suçlanan siyasetçi, kendisine ümmetin lideri vasfı yakıştırılan Cumhurbaşkanı oldu. Ümmetin lideri sıfatını kabul etmiş görünen Cumhurbaşkanı ise batılı ülkeleri suçladı hiçbir şey yapmadıkları için.

Şaka gibi değil mi?

Bu arada BOP projesinin eş başkanı olmakla övünen Cumhurbaşkanının Ortadoğu coğrafyasında olan bitenden haberi yokmuşçasına “Kınıyoruz ya abi yetmez mi?” diyenlerin hali de ayrı bir şaka..

Bu arada muhalefet partileri tarafından düzenlendiği için hiçbir işe yaramayacağı ifade edilen mitinge katılmayan iktidar partisinin ve yandaşlarının hiçbir işe yaramayacak ama adı büyük olan bir miting düzenlemesi de bir başka büyük şaka olarak yazıldı deftere.

İktidar cenahından en büyük şakayı ise baş destekçi olan parti 24 saat süre vererek yaptı.

Partinin genel başkanı siyonistlere yüksek perdeden 24 saat süre vermişti.

15 günden fazla oldu ültimatom vereli, sonuç ise geçen sürede binlerce Gazze’li daha öldü.

Vatandaşın yaptığı şakalara gelince;

Parası siyonizme gidiyor diyerek bir taraftan esnaf ve marketler için para kazandıran malların raftan kaldırılması çağrısı yapılırken, diğer taraftan raftan aldığı yahudi malı meşrubatları sokaklarda yere döken vatandaşlar oldu.

Yani siyonistleri telin edeceğim ederken bile onlara para kazandırmak gibi en muhafazakâr Müslümanların şaka davranışlarını görmüş olduk.

Antalya’dan gelen haberle ortaya çıkan bir başka şaka gibi olay daha var.

Siyonist katiller bir taraftan Refah kapısına gidecek yaralıların konvoyunu vururken, diğer taraftan savaş hukukunu yok sayarcasına şifa Hastanesi'nin kapısını vurmuştu.

Ama biz bu hamlelere şaka gibi karşılık vererek Antalya’dan siyonist katiller biraz daha azgınlıklarını sürdürsün diye neredeyse her gün 200 adet tır araç ile meyve ve sebze gönderiyoruz.

Bu şakanın bir devamı daha var. O da Türkiye üzerinden yani İskenderun limanından geçen hafta içinde İsrail'e taşınan 1 milyon varil petrolün satışı yapıldı.

Siyasetçiler de vatandaş olarak sayıldığına göre, onlardan sadır olan şaka gibi bir davranışı belirtmesek olmaz.

Kendileri bedelli askerlik yapmış olan veya sakatlığı olduğunu beyan ederek hiç askerlik yapmamış oldukları için “önden buyurun” denildiğinde yeni kaytarma yolları bulacak olan bir kısım siyasetçi, ”Mehmetçik Gazze’ye” diye açıklamalar yapmaktan geri durmadılar.

Şaka olurda, TRT işe dâhil olmaz mı?

TRT 1 ekranlarında yayınlanmaya hazırlanan Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturan büyük komutan Selahaddin Eyyubi’nin hikâyesini ekrana taşıyacak olan yeni dizi, “Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’nin ilk fragmanı günün anlam ve önemine binaen yayınlayıverdi.

Bu kadar şaka gibi şeyler yeter diyorsanız, size şaka olmayan 2 gerçeği hatırlatmış olalım.

Birinci gerçek; Cumhurbaşkanı ve yardımcısı ile bakanlar: 5000 ₺ emekli ikramiyesi alacak ama, çalışan emekliler 5000 ₺ emekli ikramiyesi alamayacak. Şaka değil gerçek.

İkinci gerçek ise; Bu milletin evlatlarına bir asır boyunca romanlarda, sinemalarda ve ders kitaplarında sahte kahramanlar tanıtmaya kalkıştılar.

Meğer çok hasret kaldığımız gerçek kahramanlara gerçek savaş alanlarında rastlıyor muşuz: Gerçek kahramanlar Gazze’de, Ebu Ubeyde ve askerleri gibi olurmuş.

FARKINDA MIYIZ?

Mahmud Abbas yönetimine bağlı Batı Şeria'nın El Halil kentinde, imamların Cuma hutbesinde Gazze’den bahsetmemesi halkın tepkisine neden olurken, Türkiye’de üst üste 3 Cuma hutbesinde Gazze’de yaşanan insanlık dramından bahsedilmesi kimsenin tepkisine neden olmadı.