Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Ecdâdın Peygamber sevgisi

Ecdâdın Peygamber sevgisi

Genç yaşında çağ açıp çağ kapama şerefine erişen büyük Sultan Fâtih Sultan Mehmet Han İstanbul’u fethederek Peygamberimize duyduğu derin muhabbeti ortaya koymuştur. Fetih hazırlıkları sırasında bizzat kendisi de taş taşıyarak çalıştığı Rumeli Hisârını Peygamber Efendimizin mübârek MUHAMMED isimlerinin Arapça yazılışına uygun olarak inşa ettirmiştir. Bu ne engin muhabbettir!

Osmanlı Devleti’nin yükselme devrinin en parlak dönemlerinin pâdişâhı Kânûnî Sultan Süleyman Han Resûlî Ekrem aleyhisselâm’a olan bağlılığını ve sevgisini şöyle dile getirmiştir; ‘Allah Allah diyelim sancağı şâhı çekelim, yürüyüp her yandan şarka sipâhi (asker) çekelim. Umarım rehber ola bize Ebû Bekir ve Ömer. Ey muhibbî (dost) yürüyüp şarka (asker) çekelim.’

Bir başka Peygamber aşığı pâdişah vardır ki O da; Yavuz Sultan Selim Han’dır. O büyük pâdişah sırf ‘Allah rızâsı’ için dünyâyı feth etmek arzusuyla kurduğu ordusuna ‘Peygamber Ordusu’ ismini vermiş, Mısır’ı fethederek ‘İslam Birliği’ni tesis etmek gâyesiyle ‘halifelik’ misyonunun Osmanlı’ya geçişini temin etmiştir. Bu târihten sonra himâyesi altındaki kutsal toprakların ‘hâkimi’ değil ‘hâdimi’ yâni ‘hizmetçisi’ olma sözlerini hayâtına geçirmiştir. Bizzat Hz. Muhammed aleyhisselam Efendimizden kalan değerine paha biçilmez kıymetteki eşyâları ‘kutsal Emânetler’ adı altında Topkapı Sarayı’nda ağırlanmasına vesile olmuştur. Bu şerefli emânetlerin Müslümanlar tarafından ziyâreti asırlardır devam etmektedir.

Bu bahis açıldığında bizzat beni çok etkileyen, Osmanlı Devrinin son zamanlarında yaşayan eşsiz bir komutanı vardır, onu da burada anmadan geçemeyiz: Osmanlının yıkılış devrelerinde Mondros anlaşması sırasında ‘Çöl Kaplanı’ diye bilinen ‘Fahreddin Paşa’nın Peygamber diyârı Medine’ye olan bağlılığının ve sadâkatının eşsiz mudâfası dillere destandır. Fahreddin Paşa Medinei Münevvere’yi İngilizlere karşı savunurken şunları söylemiştir; ‘Ey İnsanlar! Mâlumunuz olsun ki, yiğit ve kahraman askerlerim, bütün İslâm’ın sırtını dayadığı yer, mânevî gücün desteği, Hilâfetin gözbebeği olan Medine’yi son kurşununa kadar, son damla kanına, son nefesine kadar korumaya ve saldırıyı def etmeye vazifeliyiz Buna Müslüman’ca, askerce azmetmiştir. Bu asker, Medine’nin enkâzı ve nihâyet Ravzâı Muhatahhara’nın (Peygamberimiz aleyhisselâm’ın kabrinin bulunduğu yer) yeşil türbesi altında, kan ve ateşten dokunmuş bir kefenle gömülmedikçe, Medinei Münevvere’nin burçlarından ve nihâyet Mescidi Saadet minâreleriyle yeşil kubbesinden al sancağı alınmayacaktır. Allâhu Teâlâ bizimle berâberdir! Şefaatçimiz O’nun Resûlu Peygamber Efendimiz aleyhisselam’dır. Ey bütün târihi eşsiz kahramanlar; şan ve şeref dolu Osmanlı ordusunun yiğit zâbitleri! Ey her cenkte (savaşta)cihânı tir tir titretmiş, asla kimseye boyun eğmeyerek dâima namus ve din borcunu kanıyla ödemiş, yiğit Mehmetçiklerim, kardeşlerim, evlatlarım! Gelin hep berâber Allâh’ın ve işte huzûrunda huşû (korku ile karışık sevgi, alçak gönüllülük) ve vecd (aşk) içinde gözyaşı döktüğümüz Peygamber aleyhissalâtu vesselâm’In karşısında, ayni yemini tekrar edelim ve diyelim ki; ‘Yâ Resullallah biz seni bırakmayız!...’ İşte son Osmanlı Paşalarından Fahruddin Paşa’nın ‘Medine Savunması’ındaki Peygamberine olan sevgi ve bağlılığının çarpıcı bir misâli… Kutsal toprakları düşmana vermemek adına çırpınışları bizlerin de âdeta kanını dondurur mâhiyettedir.

Yine Osmanlı Sultanlarından I.Ahmed Hân’ın Peygamberimiz aleyhisselâm’a olan sevgi, saygı ve muhabbetinin bir ifâdesi olarak başına taktığı sarığının içine Peygamberimizin ayak izinin resmini koydurarak şu dörtlüğü içine yazmıştır:

‘N’ola tâcım gibi başımda götürsem dâim

Kademi(ayak) resmini ol Hazreti Şâh’ı Rusül’un.

Güli gülizârı nübüvvet o kadem sâhibidir

Ahmedâ durma yüzün sür kademine o gülün.

İşte onlardaki derin, içli, engin, fedâkar sevgi tezâhürleri ve işte biz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR