Temel tır şoförüymüş. Bir gün bir yokuştan aşağı inerken tırın freni patlamış…

Tır gittikçe hızlanıyor, Temel tırı yavaşlatabilmek için ya sağa ya da sola çevirmesi gerektiğini fark etmiş. Sağa bakmış orda bir çocuk oyun oynuyor… Sola bakmış solda bir pazar yeri kurulu “Eğer sola çevirirsem pazara girerim ve yüzlerce kişi ölür, ama sağa çevirirsem sadece bir çocuk ölür” diye düşünmüş…
Ve tırı sağ tarafa, çocuğa doğru çevirmiş…

*

Ertesi gün gazete manşetlerinde şöyle yazıyor;

"Yük dolu bir tır pazar yerine girdi yüzlerce ölü var"  
Bu sırada temel mahkemeye çıkartılır.
Mahkeme de hâkim temele sorar; 

"Nasıl oldu da bu kadar kişinin ölmesine sebep oldun?"
*
Temel cevap verir; 

"Efendum valla benim hiçbir suçum yok… Aslında her şey çocuğun pazar yerine doğru kaçmasıyla başladı..."

**
Kim bilir, tarihle iççice tekerrür eden siyaset ve adalet dünyamızda, Temel gibi bir mantıkla karar ve hüküm veren nice kelli felli insanlar yüzünden, şu gündemin içerisinde milletçe debelenip duruyoruz…

Onca acıya ve kayba rağmen “hiçbirinde tek bir suçlarının(!)” olmaması da bu MİLLETİ de çok özel (!) kılıyor vesselam…

Millet olarak fıkrada ki o çocuk gibiyiz… İşin sonunda kabak dönüp dolaşıp bizim başımıza patlıyor… Aslında her şey o çocuğun suçu…

------

“4”

İçinde bulunduğumuz gündemde çokça duyduğunuz ve duymaya da önümüzdeki günlerde devam edeceğimiz 4 ekonomik terimin anlamını şuraya bırakıyoruz.

1. Devalüasyon

​Devalüasyon, sabit kur rejiminde, ulusal paranın yabancı paralar karşısındaki değerinin azalması durumuna verilen isimdir. ​

2. Deflasyon

Enflasyonun tersi durumudur. Fiyatlar düşeceğinden kimse parasını harcamak istemez. Herkes parasını elinde tutacağından mal ve hizmetlere talep azalacak, üretim azalacak, işsizlik ortaya çıkacaktır. Ekonominin küçülmesini beraberinde getirir.

3. Resesyon

Resesyon, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinde en az altı ay süreyle gerileme yaşanması nedeniyle reel gayri safi yurt içi hasılanın düşmesi, ekonomik faaliyetlerde duraklaması, negatif anlamda istikrarlı bir konjonktür dalgasında doruğu izleyen reel ekonomik faaliyet düzeyinde ılımlı daralma aşamasıdır. Ekonomideki daralma ılımlı değil şiddetli olursa buna depresyon denmektedir.

4. Stagflasyon

Resesyon ile enflasyonun aynı anda görüldüğü durumdur. Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir. 1970 yılında İngilizcede stagnant (durgun) ile inflation (enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışı) kelimelerinin birleşmesinden türetilmiştir.

*Türkiye şu anda ekonomik göstergeleri itibariyle maalesef olası bir Stagflasyon senaryolarını konuşuyor…

------

DERVİŞE SORMUŞLAR;

İnsanın başına gelecek en güzel nasip nedir?

“Herkesin bir şeyler anlatmak istediği şu yalan dünyada,

Seni dinlemek isteyen birine rastlamaktır..."

----

FIKRAYLA

Bir boks maçında, dayak yiyen boksöre ilk raunt bittiğinde, antrenörü; 
- Aferin evladım, çok iyi gidiyorsun. Adamı iyi dövdün, devam et... 
İkinci raunt başlamış, değişen bir şey yok. ..Bizim boksör dayak yemeye devam ediyor, bir gözü de iyice morarmış. Raunt bittiğinde antrenörü; 
- Çok iyi dövüştün, bravo. Adamı öyle dövdün ki neredeyse devirecektin,
Üçüncü raunt başlamış. Bu kez kaşı açılmış, dudağı yarılmış, burnu kanıyor. Ringin ortasına serildi serilecek. Neyse ki, gong imdadına yetişmiş. Perişan bir şekilde, kesik kesik nefes alırken, antrenörü demiş ki;
- Aferin evlat, çok iyiydin. Hatta önceki rauntlardan daha iyiydin. Çok iyi dövdün, perişan ettin adamı, bravo...
- Hocam, adamı çok iyi dövdüm, perişan ettim değil mi?
- Evet, evet, adamı perişan ettin...
- Hocam, madem ben adamı dövüp, perişan ediyorum...

-Eee

-Peki ama biri beni dövüyor, o kim?

Çarşı-pazar boks ringi gibi takatimizi kesiyor ama akşam televizyonun başına oturunca, biri ‘batıyoruz’ diye bağırıyor, diğeri uçuyoruz diye bağırıyor…

Ortası?

Yok…

Ya batanın içindesin ya da uçanın…

Doğrusu?

-Onda birimiz uçuyor onda dokuzumuz batıyor…

------

FOTOĞRAFLA

15.800 TL. aylık emekli milletvekili maaşı alan AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, "yoksullaştığımı hissediyorum" diyerek geçinemediğini açıkladı. Aile bütçesine katkı sağlamak için parayla yazı yazmayı düşündüğünü de söyledi. 2000.TL ve altında emekli maaşı alan işçi emeklisinin, aile bütçesine katkı sağlamak sokaklarda kâğıt toplayıp satmaya çalıştığı bir ülkede bu vekil eskisine söyleyecek çok söz var ama mahkemede ona ödeyecek paramız yok.

----------

HADİSLE

“Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. “