Nevzat Laleli

Nevzat Laleli

Ağır sanayinin tahribatı

Ağır sanayinin tahribatı

Milli görüşün 1973 seçimlerinde 48 milletvekili çıkararak TBMM’ye girmesi, mecliste yapılan müzakerelere, alınan kararlara ve çıkartılan kanunlara hak'kın yansımasını sağladı. Daha önce materyalist ve Batı hayranı kişilerin karşısına Milli değerlerimize sahip insanlar çıktı ve "Hak gelince Batıl zail olur" hükmünce hep hakkın dedikleri karar oldu, kanun oldu.

Bu arada AP ve CHP gibi iki yığın partileri (Hürriyet Gazetesi büyük manşet atarak Hükümeti AP ve CHP tarafından kurulmasını istediği halde) bir araya gelerek Hükümet kuramayınca MSP anahtar parti olarak CHP ile 1974 yılında hükümet kurdu. Şimdi hakkı savunan parti ülkenin yönetimde de söz sahibi olmuş oluyordu.

Hükümet kurulurken günlerce yapılan hazırlık çalışmaları ile iki tarafın görüşlerini ve isteklerini içine alan bir protokol imzalandı. Bu protokol "olanak, olasılık gibi" uydurma kelimeler sokmak isteyen CHP'ye protokolde kullanılacak kelimelerin Anayasada kullanılan kelimeler olması şartı getirildi.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın da kazanılmasıyla bütünleşen Milli birliğimiz MSP kanadınca ülke kalkınmasına yönlendirildi ve ülkemizde büyük bir sanayileşme hamlesi başlatıldı.

Description: C:\Users\Hay-Der\Desktop\ÇALIŞMALAR\12A.1. FOTOĞRAFLAR\3.BEDRİ KORAMAN.jpg

YOKEDİLEN AĞIR SANAYİ

KİT Kamu İktisadi Teşkilatlarının yanı sıra yeni kurulan Kamu şirketleri (TÜMOSAN Türk Motor Sanayi, TUSAŞ Türk Uçak Sanayi, TESTAŞ Türk Elektronik Sanayi, TEMSAN Türk Elektromekanik Sanayi, TAKSAN Takım Tezgâhları Fabrikaları, GERKONSAN Gerede Çelik Konstrüksiyon Şirketi gibi" şirketler, ülkemizin her yerinde toplam 354 Ağır Sanayi fabrikası kurmaya başladılar.

Bunlardan biri de eski adı "Tophane-i Hümayun" olan MKEK'nun kurması planlanan fabrikalar idi. Bu Ağır Sanayi Makine fabrikalarından birini de Ankara/Polatlı da Topçu Okulu karşısında temelini attığımız "MKEK Grayzer, Bulduzer gibi ağır iş makineleri üretecek fabrika idi.

Ben 80 ihtilaline kadar son beş sene MSP Denizli müfettişliği sonra da ilk beş sene RP Denizli müfettişliği yapmış bir kardeşinizim. Her ay muntazam olarak Denizli’ye gidiyor ve Denizli’de parti çalışmalarını takip ediyorum. Bu yolculuğu bazen otobüsle ve bazen de kendi arabamla yapıyorum.

Polatlı’dan sonra Topçu Okulu önündeki fabrikanın yanından geçerken hep dikkatimi fabrikaya veriyor ve "Ya Rabbi... Bize bu ve benzeri fabrikaların çalışıp üretim yaptıklarını da göster" diye dua ediyordum.

Yıl 1979. Bir gün de öğrendim ki fabrika müdürlüğüne benim sınıf arkadaşım Makine Mühendisi Bekir Uysal tayin edilmiş ve fabrikanın hemen yanındaki lojmana ailesiyle birlikte yerleşmiş olduğunu duydum.

Bu arada CHP, Güneş Motel’de AP Adalet Partisi’nden 9 milletvekili ile görüşerek ve onlara Bakanlık vaat ederek transfer etti. TBMM’de MSP’li Hükümetin tabanı kalmadığından, bir gensoru önergesiyle hükümet yıkılmıştı. Sonra da CHP’li Robert Kolejli Bülent Ecevit kendi başına hükümet kurmuştu.

Ben eşimi ve çocuklarımı da yanıma alarak Ankara'dan Denizli'ye kendi arabamla giderken Polatlı'yı geçtim, topçu okulu önündeki fabrikaya gitmek üzere yoldan sağa saptım. Fabrika müdürü arkadaşım Bekir Bey, bizi hürmetle ve samimiyetle karşıladı. Hanım ve çocuklarımı lojmana bırakarak, fabrikayı gezmeye koyulduk.

Fabrikada üretilen İş Makinelerini gördük ve iftihar ettik. Fakat Bekir Bey: "Nevzatcığım, bu fabrikayı kapatacaklar!" dedi. Ben de kendisine: "Nasıl olur. Üretim yapmıyor, bu makineleri satmıyor musunuz?" dedim.

Bekir Bey; "Biz ürettiğimiz iş Makinelerini silindir bloğu, krank mili, ayna mahruti dişlisi gibi bazı önemli parçalarını henüz imal edemiyoruz. Bunları yurt dışından ithal ediyoruz.

Hükümet bu yıl bir ithalat rejimi yayınladı. Bu rejime göre iş Makinelerini kendisini ithal ederseniz gümrük vergisi oranı % 0, ancak yedek parça ithalatı yaparsınız bunların gümrük vergileri oranları % 50. İthal ettiğimiz yedek parçalar için bu yüksek gümrük vergisi ödüyoruz. Bu da bizim maliyetlerimiz artıyor ve rekabet gücümüzü yok ediyor” demişti.

Sonunda bu fabrikayı toptan satmadılar ama bir daha kurmayalım, kuramayalım diye tezgâh tezgâh sattılar ve kapattılar.

Köylü Ahmet Ağa, Bakkal Mehmet Ağa, Esnaf Ali Ağa...

Ne demek istediğimi anlatabildim mi? Acaba…

Nevzat Laleli

Makine Mühendisi

Milli Gençliğin Şeref Başkanı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Nevzat Laleli Arşivi
SON YAZILAR