Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Yeni bir göçmen trajedisi kapımızda!

Yeni bir göçmen trajedisi kapımızda!

Türk milleti Selçuklu'dan, Osmanlı'dan ve Cumhuriyet tarihinden bu yana zulme uğrayan milletlere hep kucak açtı...Geçmişten günümüze mazlum milletlerin yanında olmaya devam ediyoruz...

**

Sadece Müslüman halklara kucak açmadık, Rus zulmüne uğrayan Polonyalılara kucak açtık. Rus ordusundan kaçan Macar kralına, İsveç kralına bile kucak açtık...

**

Tarih boyunca o kadar milletin imdadına hızır gibi yetiştik ki: bunlardan biri de 1492 yılında İspanya'da zulme uğrayan Yahudiler oldu...Gemilerle Yahudileri İstanbul'a ve Selanik'e getirdik..

**

Tarih boyunca insanoğlunun insanoğluna yaptığı zulüm hiç bitmedi. Balkanlarda Sırp zulmüne, Bulgar zulmüne uğrayan "Boşnaklara, Arnavutlara, Pomaklara" kapımızı açtık...

**

Kafkaslar'da Rus zulmüne uğrayan Çerkezler, Tatarlar, Nogaylar, Karaçaylar Anadolu'nun şefkatli kucağına sığındı. Rus zulmüne uğrayan Hıristiyan bir halk olan "Malakanlar" bile soluğu Türkiye topraklarında aldı...

**

Anadolu toprakları asırlardır zulme uğrayan Müslüman milletlere hatta Hıristiyan halklara ve Yahudilere bile ev sahipliği yaptı...Gelenlerin çoğu birçoğu Anadolu'yu yurt edindi...

**

Köprünün altından çok sular aktı. Ama zulüm hiç bitmedi. Bulgaristan'da zulme uğrayan Türk soydaşlarımıza anavatanlarına dönmeleri için kapılarımızı açtık...

**

1992-1999 yılları arasında Bosna'da ve Kosova'da Sırp zulmüne uğrayan Boşnak ve Arnavut kardeşlerimize misafir ettik. Onların dertleriyle dertlendik, onların acısına ortak olduk...

**

1990'lı yıllarda Saddam Hüseyin'in zulmünden kaçan Kürtlere kucak açtık. İran'dan kaçanlar, Çin zulmünden kaçan Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz son güvenli liman Türkiye'ye sığındı...

**

2011 yılında Tunus'ta Arap Baharı başladığı zaman kimse Suriye'nin bu kadar karışacağını hesap edemedi. Suriye'ye demokrasi gelmesini beklerken 5 milyon Suriyeli göçmeni kucağımızda bulduk...

**

Suriyeli misafirlerimizin getirdiği ekonomik ve sosyal yükleri daha kaldıramamışken, İran sınırından akın akın Afgan göçmenler gelmeye başladı...Büyük bir kısmı da kimliksiz geliyor..

**

1979 yılında Sovyet Rusya'nın işgalinden bu yana çilesi bitmeyen Afganistan halkını yeni bir dram daha bekliyor. Yıllarca Taliban zulmü altında ezilen Afganistan halkının çilesi katlanarak, artıyor...

**

ABD ile anlaşan ve Pakistan'ın da desteğini alan Taliban Afganistan'da ilerlemeye devam ediyor Taliban birlikleri Kunduz, Sar-i Pol ve Talukan'ı ele geçirdi Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesi büyük bir insani krize neden olacak....

**

Afganistan'da yanan bu ateş İran'a, Pakistan'a hatta Türkiye'ye de sıçrayacak. Şu an ülkemizde 500 binden fazla Afganistanlı düzensiz göçmen bulunuyor...

**

Büyük bir kısmı köylerde tarım işçisi ya da çoban olarak çalışıyor. Kazandıkları paraları ailelerine göndererek, onlara maddi destek oluyor...Maalesef; bazı Afgan gençler adli olaylara karışmaya başladı...

**

Ama Türkiye'nin daha fazla göçmeni kaldıracak sosyo-ekonomik gücü kalmadı. Bir tarafta 5 milyondan fazla Suriyeli göçmen diğer tarafta kapımızda gelmeyi bekleyen 1 milyondan fazla Afganistanlı...

**

Maalesef; Afganistan'daki bazı sosyal medya hesaplarında Türkiye aleyhinde kara propaganda yapılıyor. Türk askerinin Afgan gençlere ateş ettiği hatta öldürdüğünü yayanlar bile var...

**

Türkiye kamuoyunda ise Afganistanlı göçmenlerin elini kolunu sallayarak sınırdan geçtiği konusunda sert eleştiriler var. Ama ortada bir gerçek var yeni bir göçmen trajedisi kapımızda...

**

Bir taraftan Türkiye'nin ve Türk milletinin insani dramlara karşı hassasiyeti diğer taraftan her geçen gün artan ekonomik ve sosyal sorunlar. Türkiye'nin bu trajediye karşı hazırlıklı olması gerekiyor...

**

Afganistan'daki yangın söndürülmezse bölgeyi büyük bir kaos bekliyor. İslam ülkeleri bir araya gelerek, bu konuda ortak çalışmalar yapmazsa büyük bir insani felakete şahit olacağız!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi
SON YAZILAR