Biraz eskilere gidince çocukluk döneminde hemen hepimizin arkadaşlarımızı toplayarak bir geniş çember oluşturduktan sonra içimizden birini ebe seçerek ebenin elinde mendil çemberin etrafında tur atarken herkesin aynı anda şarkı söylediği bir çocuk oyunudur.

“Yağ satarım bal satarım,

Ustam ölmüş ben satarım.”

Oyunda ebe nasıl kimseye çaktırmadan elindeki mendili oyuna katılanlardan birinin arkasına bırakıp kaçıyorsa birileri de son 6 aydır anlaşılmaz bir şekilde vatandaşın aldığı yağ tenekesinin veya pet şişesinin içine belli aralıklarla zam paketlerini koymaya başladı.

Hepimiz biliyoruz ki oyunda arkasına mendil bırakan ebeyi fark eder etmez ayağa kalkarak ebeyi diğer oyuncuların hep bir ağızdan “Tavşan kaç, tazı tut!” bağrışmaları eşliğinde kovalamaya başladığını biliyoruz.Çünkü arkasına mendil bırakılan yeni ebe adayı kaçan oyuncuyu yakalarsa yakalanan kişi ebe olarak oyuna devam eder, kaçan oyuncu yakalanmadan tam bir tur atıp yerine oturursa aynı kişi ebe olmaya devam ederdi.

Ama son aylarda millet olarak yaşadığımız “Yağ satarım bal satarım” oyununda eski ebe hiçbir zaman belli olmamasına rağmen arkasına mendil yani alışveriş sepetine sürekli zamlar konan hep vatandaş oldu. Ya da şöyle de denilebilir. Her ne kadar oyunda yağ ustasının öldüğü ve yerine ebenin yağ sattığı gibi bir ifade kullanılıyor olsa da gerçek hayatta yağ satan ustaların bırakın ölmeyi kapitalizmin en sevdiği dönem olan arzı az talebin fazla olduğu dönemde kar üstüne kar elde etmeye devam ettiklerini hatta bu hal devam ettiği sürrece zenginliklerine zenginlik katacakları ortaya çıkmış oldu.

Ustanın kemiklerini sızlatacak bir neşe içerisinde bu tekerleme söylenmeye devam etse de ortada gerçekten bir ölen grubun da var olduğu gerçektir. Bir kısmı ölen bir kısmı ise can çekişiyor bir durumda son anlarını yaşayanlar ise yağların ana ham maddesi olan ayçiçeği ve mısır üreticisi çiftçilerimizdir.Hükümetin uyguladığı tarım ve ithalat politikalarına bakınca ayçiçeği ve mısır üreticisi çiftçilerimizin bilerek öldürüldüğünü bile söylemek mümkündür.

İş başına geldiği yıllarda daha önceki hükümetlerin yanlış politikalarını öne çıkararak devlet fabrika yapmaz ve işletmez diyen politikalardan marketlerdeki fiyatlardan edilen şikâyetler sonunda PTT aracılığı ile yağ ve diğer temel gıda maddelerini satmaya çalışan bir kafaya geldik. Seçim öncesi fiyatları yükselen patates ve soğan başta olmak üzere üretici ve toptancıların depolarını basıp el konulan mallarla birlikte diğer bazı ihtiyaç maddelerini çadırlarda satılması gibi şimdilerde PTT AVM aracılığı ile yağ satmak ta bir seçim hamlesi veya siyasi bir atraksiyon olarak görülecektir. Ancak ortada bir büyük sorun var.

Çünkü yağ fiyatlarının artmasından sonra vatandaştan şikâyetlerin yükselmesi üzerine yapılacak yağ tanzim satışlarının geçmişte yapılan patates soğan satışlarından önemli bir farkı vardır. Patates soğan ve diğer mallar bu ülkede yetişiyor iken ham yağ ihtiyacının tamamını karşılayacak ölçüde ana madde olan ayçiçeği ve mısır bu ülke ihtiyacını karşılayacak ölçüde üretilememektedir. Veya diğer deyişle bu ülke ihtiyacının yüze 35 kadarı ithalat ile karşılanmaktadır.

Hükümetin aldığı veya alacağı ekstra tedbirlerle bu durum tersine çevrilemez ise gelecekte ithalat ihtiyacının artacağı da göz önüne alındığında yağ fiyatlarının daha da artması kaçınılmaz olacaktır.

Yağ başta olmak üzere son bir yılda bakliyat grubu gibi temel gıda ürünlerinde görülen büyük fiyat artışlarını durduramayan iktidar, Tarım Kredi Kooperatifinden sonra PTT’yi de devreye sokması derde derman olacak bir hamle olarak görülmemektedir.

Çünkü ham madde üreticisi olan çiftçinin küstürülmesinden sonra maalesef bu defa yükselen yağ fiyatlarını müşterilerine telaffuz etmekte zorlanan esnaf utandırılmaktadır.

Toprak Mahsulleri Ofisi, Atatürk Orman Çiftliği, Tarım Kredi Kooperatiflerinin yanı sıra Fiskobirlik ve Çaykur gibi çiftçi kooperatif ve kuruluşlarının ürünlerinin de bu kuruluş ve kooperatiflerin şubelerinin bulunduğu yerlerde açılan mağazalarda, kuruluş ve kooperatiflerin şubelerinin bulunmadığı yerlerde ise PttAVM. com’a dahil edilerek online olarak internet üzerinden indirimli ürün satılması bu defa pandemi nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşayan küçük esnafımızdan sonra AVM leri ekonomik olarak zor duruma düşürecektir.

Akıllı insan olandan ders çıkaran insandır.“Devlet Kumaş mı üretir?” Diyerek Sümerbank’ı, “Devlet şeker mi Üretir?” Diyerek şeker fabrikalarını haraç mezat satanların şimdilerde özel sektör ve kooperatiflerin her tür fabrikasının ürettiği malların tanzim satışına mahkûm olması içinde bulunduğumuz durumdan ders çıkarmadığımızın ilanıdır. Çünkü ortada Mühim olan fiyat değil, ay çiçek yağına ulaşabiliyor olmak önemli diyebilen bir üretici birliği var karşımızda Sözü; “Bak postacı geliyor, selam veriyor. Herkes ona bakıyor, merak ediyor,

1 kiloluk mu yoksa 5 kiloluk yağ daha ucuza geliyor?” diyerek bitiriyoruz. Yepyeni çıtır çıtır kızarmış mis gibi Türkiye’ye hoş geldiniz.