Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Tefrika ve gerçekler

Tefrika ve gerçekler

Sınırlarımızın dibinde cereyan eden vahim olaylara kayıtsız kalmak hakikaten mümkün değil. Şimdiye kadar elden geldiğince yanı başımızda oynanan oyunlara bulaşmadan bugünlere kadar geldik ama artık gitmiyor, yürümüyor. Bizim de müdahale etmemiz gereken durumlar var. Eğer bazı şeyler icra edilmez ise gelecekte ülkemiz tehdit ve tehlike altında kalabilir. Bu ve benzeri sebepler vesilesiyle devlet doğru kararlar alarak Sûriye ve Irak’ta cesurca yürütülen operasyonlara girişti. Zira sınırlarımızdaki sıkıntılar memleketimiz için bekâ problemi hâline gelebilecek cinsten. Güya sözüm ona (!) müttefikimiz terör örgütleriyle iş tutuyor. Elbette dost görünüp düşman olan bu ülkenin yaptıkları kabul edilebilir, yenilir yutulur cinsten değil.

Bizim de üst akıl, üst akıl denilen ülke veya ülkelerin üstünde bir strateji benimsememiz gerek diyordu geçen bir yazısında ‘Ahmet Taşgetiren’. Sahi neden biz de onların planlarını tersyüz edici, oyunlarını bozucu, tuzaklarını boşa çıkarıcı bir super aklımız olmasın? Olmalı diyordu abimiz. Biz de ayni görüşteyiz. Onlardan akıl olarak bir eksiğimiz yok fakat bizim aklımız şeytanlığa çalışmaz, çalışmamalı da. Ancak; ‘savaş hileden ibârettir’ kutsi sözü de unutulmamalı. Rabbim devlet adamlarımıza bugüne kadar olduğu gibi basiret, firâset ve faziletli davranışlar icra etmeyi nasip etsin. Hep Hakk’ı söyletsin, Hakça tavırlar nasip etsin. Şaşırtmasın, ayaklarımızı doğru çizgiden kaydırmasın, nefse uydurmasın inşaALLAH.

Talan edilen güzelim İslam toprakları, yok edilen Müslümanların târihi yerleri, telef edilen milli servet, yitirilen mümin canlar bizleri derecesiz üzüyor. Her yer kan, gözyaşı… Çok üzülüyoruz. Nasıl üzülmeyelim? Yanı sıra; ‘Bir Müslüman nasıl bu kadar gâfil olabilir?’ diye de hayıflanıyoruz. Gaflet gözlere perde çektiriyor, kalpleri körleştiriyor. Bugün ne yazık ki, Müslümanlarda gaflet ve aymazlık had safhada! İyi tamam İslam düşmanları bizi birbirimize düşürmek için olmadık numaraları çeviriyorlar ama bize ne oldu kardeşim, önümüzdeki hakikatleri bile göremez olduk. Neden herkes birbirine vuruyor?

Hak aşkına bir düşünsek, dînimizde intihar bombacılığı var mı? Güya cihad eden (!) DAEŞ’liler, asrısaadette devrinde hiç fikri ve düşüncesi ne olursa olsun Müslüman kardeşlerini boştan yere öldüren bir sahabe misâlini örnekleyebilirler mi? Hadi o zaman bomba yoktu ama bakın cümleme ne dedim; boştan yere bir Müslüman’ı öldüren var mı asrısaadet devrinde?

 O devirlerde münafıklar ‘Dırar mescidi’ni inşa ediyor olmalarına rağmen bizzat Rasûlullah çağrıldığı için oraya gidecekken ikaz âyeti geliyor da öyle gitmiyor. Bizzat münâfıkların başı Abdullah İbni Selul’u bilmesine rağmen onun yaydığı fitneden hoşlanmamasına rağmen sahabe arkadaşları o münafığı öldürelim diye kendisine teklif etmelerine rağmen Efendimiz aleyhisselam; ‘Muhammed arkadaşlarını öldürtüyor’ denmesin diye bu teklifi kabul etmiyor. Bu hususlar Tevbe sûresinin tefsirinde uzun uzun işleniyor. (Tevbe, 107-108-109-110) Ve âyetlerin sonunda: “Allah zulmeden topluluğa hidâyet etmez” deniyor. Şu an Müslümanlar şer güçlerin yâni şeytanın fısıldadıklarıyla birbirlerine zulmediyorlar.

Aradaki mezhebi farklılıklar, düşünce ayrışmasına vesile olmamalı. Biz kardeşiz. Bunlar Müslümanların birbirlerine intikam beslemelerine, birbirlerini düşman görmelerine, birbirlerini öldürmelerine sebep olamaz, olmamalı. Kim Müslümanlara bu yanlışları telkin ediyorsa çok büyük yanlışlar yapıyor, müminlerin Rabblerine kul olarak da, toplulukların top yekûn olarak da helâkına zemin hazırlamış olunuyor. Birazcık aklı olan varsa bu gerçeği idrak etsin. Etrâfını uyarsın, gençleri ikaz etsin, müminleri amansız bir yok oluştan döndürsün. Bu fütursuz gidişe mutlaka bir “dur” denmeli. Yoksa dünyâyı feci bir âkibet bekliyor.

Allâh’ım bizi uyandır, doğru yoldan ayaklarımızı kaydırma ve İslam düşmanlarına karşı Müslümanları muzaffer kıl.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR