22.12. 2011 günü akşama doğru Fransa Meclisi Genel Kurulu, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasa teklifini kabul etti.
Yasa teklifinde, ''Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların reddi, bir yıl ve 45 bin avro para cezasına çarptırılır'' ifadesi yer alıyor. Fransa parlamentosu, 29 Ocak 2001 tarihinde, ''Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır'' ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı.
Fransa Meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören bir yasa teklifini 2006 yılında onaylamıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu teklifin senatoya gelmesini engellediği için teklif yasalaşmamıştı.
Fransa Meclisi’nin Ermeni Soykırımı Yasa Teklifini kabul etmesi hukuki değil, siyasidir. Gayesi, Türkiye’nin Ortadoğu’da güçlü bir devlet olmasını önlemektir. Fransa’nın buna gücü yetmeyecektir; çünkü kendisi soykırım ile tescillidir. Mesela Cezayir’de 1,5 milyon insanı katletmiştir. Nükleer denemelerde insan vücuduna yaptığı tesiri tespit etmek için Cezayirlileri iple direklere bağlayarak kobay olarak kullanmıştır. 
Batı’nın tarihi insanlık dışı muamele ile doludur. Mesela Kazıklı Voyvoda ( .... - 1462)  Kazıklı Voyvoda olarak tanınan Eflak Prensi Dördüncü Vlad,  Fatih Sultan Mehmed zamanında Osmanlılara karşı savaştı. Ele geçirdiği Türk esirlerini kazığa vurarak ve türlü işkencelerle öldürdü.
1918 yılında Erzincan’da Ermeni çetelerince kadın ve erkekler kazığa vurulmuş ve tam bir vahşet gerçekleştirilmiştir. Ermeni çeteler kadın, çocuk, genç, bebek, yaşlı ayırmadan işkence ve katliam gerçekleştirmiştir. Buradan Rusların peşine düşen ordu birlikleri Erzincan, Erzurum ve Sarı kamış’ta uzun bir süre Rus kovalar. 13 Şubat 1918 itibarıyla milislerden 485’i şehit düşer. Nizamiye taburundan ise 30 asker sağ kalmıştır. (1).
Fransa, gururlu, kibirli ve kendini beğenmiş bir kavimdir.  Napoleon Bonapart Mısır’ı (1798- 1981) işgal ettiği zaman muharebelerindeki temayüzüne (üstünlüğüne ) güvenerek ve bunları bir mucize zannederek “Ben Muhammed’i severim o da benim gibi büyük bir kumandan idi fakat ben daha büyüğüm” demişti. Bu gururu, bu tahaddiye (meydan okuma) kıyamı nihayet Akka kal’asından başlayarak kırılmaya yüz tuttu, nihayet söndü gitti ve o zamandan beri Fransızlar onun açtığı yaraları tedavi edemediler. (2)
Fransa Meclisi, Ermeni Soykırımı Yasa Teklifi’ni kabul etmekle Fransa için ikinci bir yara açılmış oldu; böylece Fransa iflah olmaz bir noktaya geldi. Fransızlar, Napoleon Bonapart’ın açtığı yaraları tedavi etmek için kolları sıvadıkları gibi,  Fransa Meclisi’nin açtığı bu yarayı da tedavi etmeye çalışacaktır; fakat görünen o ki bu yaralar Fransa’ya ağıra mal olacaktır; geç kalınırsa belki de bu yaralar Fransızları nötr hale getirebilir. 
Ermeniler, asırlarca Osmanlı topraklarında zimmî olarak emniyet içerisinde yaşıyordu. Fransız ihtilalinden (1789–1799), sonra Burjuvaya pazar oluşturmak için ulus devletleri gerekiyordu. Napoleon, bunun için Mısır’ı işgal etti. 1. Cihan Harbi (1914- 1918) bunun için çıkartıldı. 1. Cihan Harbi’nde Ermeniler istilacı güçlerle işbirliği yaptı. Osmanlılar,  bunun üzerine 1915 yılında Ermenileri güvenliklerini sağlamak ve onları korumak maksadıyla tehcire (yer değiştirme)  tabi tutmuştur. Mesele bundan ibarettir.
 Kaynaklar
1. Hüseyin Aygün, 0.0 1938, Resmiyet ve Hakikat, s.190.
2.Elmalılı Hamdi Yazır Hak Dini Kur’an Dili, C.1,s. 268.