Ayşe Aslı Duruk

Ayşe Aslı Duruk

Sakız Teyze ile Mahur Amca

Sakız Teyze ile Mahur Amca

Sakız Teyze'yi kim bilmez? Onu o geniş muhitte şahsen tanımayan bir kaç kişi çıkabilir belki ama varlığından onlar bile haberdarlardır; bilirler onu. Namı, içinde bulunduğu mahalleyi çoktan aşan bir kadından söz ediyoruz ne de olsa.

**
Kimseye küsmeyen, zaten küslük nedir bilmeyen, tanımadıklarına bile selam veren tonton teyze... Misafir ağırlamaya; yedirip içirmeye düşkün, cömert ve sıcak kadın... Anlamını hiç merak etmemiş de olsa, Kuran-ı Kerim'i defalarca okuyup hatmetmiş olan Sakız Teyze'nin gerçek ismi de bu değilmiş esasında. Fakat "Sakız gibi çiğnedi beni hayat" dedikten sonra "E sakız gibi de beyazım ama" deyip kıkırdardı. Neşeli kadındı vesselam. Yaşından mütevellit, aşağıya doğru sarkmış olan göz kapakları ve göz altı torbalarının arasına sıkışmış iki boncuk gibi duran yumuk yumuk gözleri vardı. Kocasına da pek düşkündü. Öyle böyle değil. Çoğu 'eski kadın' gibi...
Mahur Amca'yı hemen hemen her zaman, pek sevdiği baba koltuğunda otururken görürdüm. Elinde kumandası, karşısında televizyonu... O da pek severdi beni, tıpkı Sakız Teyze'nin beni sevdiği gibi. Tabi, benden büyük yaşta bir torunlarının olduğunu düşünürsek... İkisi de çocukmuşum gibi görürlerdi beni hep. Hoş, bir itirazım da yoktu buna aslında. Hatta, işime gelirdi bu durum. Yanlarında rahatça şımarabilir ve onlardaki dedelik ve nenelik duygularını kesbedebilirdim böylece. Öyle de oluyordu.

**
Üst kat komşularımızdı onlar. Sık sık bir araya gelmek icin gayet uygun bir konumdalardı yani. Akşam kahveleri, sabah kahvaltıları... Neredeyse her gün görüşürdük, bazen de aynı günün içinde bir kaç defa.
Vaktiyle, halleri vakitleri pek bir yerindeymiş. Mahur Amca sık sık o zamanlardan söz ederdi bana; varlıklı ve şaşalı günlerinden. Onun da aynı karısınınki gibi yumuk gözleri vardı. Aynı köydenlermiş ne de olsa.

**
Sevecen ve konuşkan olan Mahur Amca ile Sakız Teyze pek atışırlardı bir de. Kızdığı zamanlar ona "Saddam" derdi Sakiz Teyze. Mahur Amca daha da sinirlenirdi ama bana eğlenceli gelirdi bu. Sonra ben de, tam da Sakız Teyze'nin isteyeceği gibi, nasıl tanışıp evlendiklerini sorardım Mahur Amca'ya. Bu nostaljik ve romantik hatıralar, gözlerinin içini gülümsetirdi ikisinin de. Sanki az evvel laf dalaşına girenler onlar değillermiş gibi.

**
'Aslan gibi adam'mış Mahur Amca gençliğinde; güçlü ve heybetli. Sakız Teyze ise ipincecik, bembeyaz bir genç kızmış. 'Şimdiki haline bakmayayım'mış...
Hayatımda yediğim hiç bir börek, Sakiz Teyze"nin bir çırpıza, ustalıkla yaptığı su börekleri kadar leziz olmazdı bir de. Öyle hamarat, öyle anaçti tonton teyzem. Ta ki...
Mahur amcanin vefatina kadar. Dünya sahnesindeki hangi perde kapanmamıştı ki?

**
O günden sonra, aldığı her nefeste, gözle görülür bir halde yaşlanmaya başladı Sakız Teyze. Artık çiğnenecek gücü bile kalmamıştı, kendi deyimiyle. O günden sonra ne su böreği kaldı, ne de içi gulen bir çift yumuk göz. "Allah'ım al benim canımı" diye yaşlı gözlerle uykuya dalmıştı, onu son gördüğünde. Evinin damının üzerinde Azrail'e ait olduğunu sandığım, alıcı kuşların kanat seslerine benzeyen bir ses vardı, o tıpkı eşini kaybetmiş yalnız bir kumrunun hüznünü tasirken. Duası kabul oluyordu belki, bilmem.

**
Evinde kimse yoktu o sırada bir de. Diğer zamanlarda, içinde mutlaka en az bir kaç misafirin ya da dostun bulundugu evinde... 'İyi gün dostlarının artık orada işi neydi zaten?' Sitem etmekte sonuna kadar haklı olduğu için, bir şey diyemiyordum ben de. Sakız Teyze...
Sen uyurken, üzerine örttüğün battaniyenin, nefes alıp verme hareketinle kıpırdayışına dikkat ettim. Sanki o küçük, yukarı ve aşağı yönlü hareket her an duracakmış gibi... Duanin kabul olması artık an meselesiymiş gibi. Ne bileyim, evinin çatısının üzerinden gelen kanat sesleri daha da yakından duyuluyordu çünkü her an. Mahur Amca ile 'artık ne zaman' kavuşacağını sayıklayıp duruyordun, uykunda.
Not: Hikayede geçen kişi isimlerini, rahmetli Barış Manço'nun Sakız Hanım ile Mahur Bey isimli eserinden esinlenerek seçtim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayşe Aslı Duruk Arşivi
SON YAZILAR