Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Necmeddin Erbakan’ı Anarken

Necmeddin Erbakan’ı Anarken

Necmeddin Erbakan Hocanın vefat tarihinin 27 Şubat olması sadece 28 Şubatçılara değil, bu ülkede kendisinden az da olsa bir şeyler öğrenmiş olan herkese artık bir şeyler hatırlatması gerek.
Odalar Birliği hadisesinden bu yana Necmeddin Erbakan Hoca sürekli ve sistematik bir şekilde devam ede gelen bir kara propagandanın muhatabı kılınmıştır.
Kısaca Odalar Birliği hadisesi diye bilinen olaylardan bu yana Türkiye tarihinde hiçbir siyasetçinin, hatta hiç kimsenin üzerine Erbakan Hocanın üzerine gidildiği kadar gidilmemiştir.
Milletimizin refahı, ülkenin gelişmesi ve Müslümanların küresel sömürüden kurtulması konularında ortaya koyduğu fikirler hep bu kara propaganda ile oluşturulmaya çalışılan Erbakan Hoca imajının gerisinde kalmış, muarızları bir yana yetiştirdiği, hatta görev verdiği pek çok kimse bile bu haksız karalamalardan maalesef etkilenmişlerdir.
Türkiye nin şu ana kadar gördüğü tek anti-emperyalist başbakan olarak milletimizin gönlünde haklı olarak yer eden Erbakan Hoca, vefatından bu yana 2 yıl geçmesine rağmen ne gariptir ki hala anlaşılamamış ve hakkıyla anlatılamamıştır.
28 Şubat evvelinde ve sonrasında çocukluk dönemlerini yaşamış olan laik kemalist ergenler bir yana, o dönemde 20 li 30 lu yaş dönemlerini yaşayan Anadolu insanına bile, hak ve hakikati anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha zor olmuştur.
60 ve 80 ihtilalini görmüş geçirmiş Anadolu insanı televizyon kanalları ve gazete sahifelerinden üzerlerine boşaltılan ve yalanın dolanın her çeşidini içinde barındıran kara propagandaların adeta beyinlerine kazınmasıyla gerçeği görememişler ve yanlış saflarda yer almışlardır.
Birçok kişi bu kara propagandanın tesiri altında kalarak İstanbul sermayesinin emrinde yayın yapan irikıyım basın ve televizyon kanalları ne yazmış ise doğru kabul etmişler, ne söylemişler ise yalan ve iftira olduğuna bakmaksızın inanmışlardır.
En başta siyonist israil ve onun dünya jandarmalığına soyunan amerikanın yıllardır bu ülke insanını nasıl sömürgeleştirdiğini, yayınladıkları fuhuş programları ve arka sayfa resimlerinin yanında vatandaşa promosyon adı altında verdikleri ucuz, hatta defolu tabak-çanakla gizlemeye çalışan basın yayın müsveddelerine rağmen bu ülke insanı, kalkınma ve sanayileşme ile İslam ülkelerinin birlik olabileceklerini sadece ve sadece Erbakan Hocanın dilinden duymuşlar ve öğrenmişlerdir.
Milletimizin her sahada önünün kesilmesi ve yoksul bırakılması için uygulanan yüksek faiz belasından milletimizi kurtarmak için yaptığı projeler ile kısa sayılabilecek iktidarı süresince milletimizin evlatlarına maddi açıdan yaptıkları hizmetlerin bu gün bile hala hayırla yâd edilmesi, Erbakan Hocanın haklılığının delilidir.
Siyasi arenada her fırsatta Erbakan Hocaya şiddetle karşı çıkanlar tarafından bile bu hakkın şimdilerde geçte olsa teslim edilmekte olduğu görülmektedir.
Türkiye de bugün adından söz edilen bir sanayi hamlesi yani ihracata dönük sanayi varsa ve bu sanayi hamlesi sonucunda oluşturulan fabrika ve tesislerde yapılan üretimlerle, özellikle İslam ülkelerine önemli miktarlarda ihracat yapılıyorsa, bilinmelidir ki bu Erbakan Hocanın başlattığı sanayi hamlesi sayesinde olmuştur. Çünkü Anadolu insanının da sanayi tesisleri kurabileceği fikri onunla hayat bulmuştur.
Küresel sömürü düzeninin hâkim kılınabilmesi için ülkelere biçilen rolleri ve vahşi kapitalist üçkâğıt ekonomisinin, dış güçlerin tesiriyle hangi temellere oturtulduğunu ve yıllardır süregelen emperyalist sömürü çarklarının nasıl döndürüldüğünü herkesten önce görüp, buna karşı milli çözümler üreten Erbakan Hocanın verdiği rahatsızlık bu gün bile bir takım mihrakların uykularını kaçırmaktadır.
Türkiye nin şu ana kadar gördüğü tek anti-emperyalist parti lideri ve başbakan olan Necmeddin Erbakan Hocaya vefat yıldönümü nedeniyle bir kez daha rahmet diliyoruz.
Mekânı Cennet olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR