Ayşe Aslı Duruk

Ayşe Aslı Duruk

Genç Kızın Hışmı!

Genç Kızın Hışmı!

Kaşlarınızın renk tonunun açık olması, gün ışığından daha fazla etkilenmenize yol açar. Açıyor. Bundan dolayı araba kullanırken güneş gözlüğü takarım hep.

Hava güneşli değil de bulutlu olsa bile takarım. Bulutlar da ışığı yansıtır çünkü. Yerine göre güneş; yerine göre bulut gözlüğü takarım kısacası...

Gözlüğün camı çok kirliydi. Tolere edilemeyecek, kabul edilemeyecek raddede pisti. Bu yüzden iki tarafa da hohladım önce. Bir sağa, bir sola...

Ardından giysimin kumaş parçasıyla buğuyu sildim. Optik ve lens dükkanlari, bu iş için özel sıvılar ve yumuşak bezler tedarik ededursunlar.

Camın çizildiği yok ve hohlayıştan gelen nefes, en ala gözlük camı silme sıvısından daha işlevsel oluyor. Ve ardından motoru çalıştırdım, çoğunun bunu 'marşa basmak' deyimiyle tabir ettiği şekilde...

Fakat hemen sol tarafta kapalı duran penceremi birisi tıklattı, aracı hareket ettiremeden daha. Sinirle, hışımla yaptı bunu.

Bu, bir dakikadan daha kısa süre önce, binmek üzere araba kapımı açarken yan tarafta park halinde duran arabasına yanlışlıkla kendi kapımı hafifçe çarptığım (dokundurduğum?) vasıtanın sürücüsüydü. Kendisine "pardon yanlışlıkla oldu" dediğim genç kızın ta kendisiydi.

20'li yaşlarının hemen başında olduğunu tahmin ettiğim, gözlüklü genç hanımın siniri, bir özürle yatışmayacak düzeyde gibi duruyordu ve fakat. "Neden özür dilemiyorsun?" diye üsteliyor ve senli benli oluyordu. Hani 'canı kavga istemek' diye bir tanım vardır ya, o tabirin etten kemikten bir şekilde kanlı canlı arz-ı endam ettiği, sevimsiz bir sahneye açılıyordu perdeler o sırada yani.

Bu tarz bir sahne, hemen 1 ya da 2 metre önümde oynanıyor olsaydı, monoloğu diyaloğa çevirmez; hiç kulak asmaz ve yoluma devam ederdim. Lakin genç kız, açıp indirdiğim camdan elini kolunu içeriye doğru uzatıyor ve açıkça bana temas ediyordu artık. Hakikaten azizim, bu genç yaşta onca öfke nasıl birikmiş olabilirdi ki? Yoksa, serdeki kavak yellerinin harekete geçirdiği delice bir kan akışı mıydı bu? Delikanlılık ya hani...

Yanlışlıkla olduğunu zaten(!) söylemiş olduğumu tekrar hatırlatmaktan başka yapacak bir şey gelmiyordu aklıma. Rüzgarda uçuşup dalgalanan siyah çarşafını hatırlıyorum bir de kızın. Camı kapatıp motoru çalıştırdığımı... Aklımda bunlar kalmış.

Sahi, ne istiyordu benden? Hepi topu arabamın kapısı, onun arabasının kapısına hafifçe dokunmuştu ve bu küçük aksilik için "pardon" diyerek koltuğuma oturmuştum. Acaba bende onu rahatsız eden başka bir şey mi vardı? Ne bileyim, kaşım ya da gözüm falan işte...

Fakat sinirini asıl gençliğinin baharında oluşunun bilindik sancılarına vermiş ve 'olgun davranan abla' rolünü oynamayı seçmiştim bir kere. Kışkırtmalara ve tahriklere pabuç bırakmayacaktım. Ha bir de... Arabasının kapısına dokunan kişi bir erkek olsaydı, muhakkak ki öyle bir patlama yaşamayacak; arabamın camını hışımla tıklatmayacaktı bile. Bırakın içeriye el kol uzatmayı... Medeniyetin uğramadığı yağmur ormanları kafası işte! Neyse... Galeyana gelmemeli ve sakin kalmalıydım sonuçta. Bir an önce evime ulaşmalıydım. Olaysızca.

Fazla tepki vermemeye çalışarak, kızı uzak tutmayı başarmış ve hemen 2-3 dakikalık mesafede olan evime doğru yollanmıştım artık. Arkamdan gelen bağırma ve çağırmalara prim vermemiştim vermemesine ama o da ne? Durulmayan siniri, genç hanımı peşimden takip ettirmiş ve onu sitemin kapısına kadar iz sürmeye yöneltmişti.

Ondan kurtulmalıydım artık bir an önce. Başka bir şey düşünmüyordum o sırada. İncir çekirdekleri, gereksiz büyütmeler, ilkellikler ve saldırganlıklar konusunu sakin kafayla düşünecektim, sonradan.

Sitenin güvenliğinden içeriye girerken, arkadaki arabanın beni takip ettiğini haber verdim görevliye. Onu içeriye almamasını söyledim.

Kız da bunu fark etmiş olacak ki, arabasından inip "Allah'tan kork!" gibisinden bir şeyler söyledi, az sonra gözden kaybolacağımı bilmenin verdigi 'son şans'ı kullanma heyecanıyla. Sonra da kadın arabasına binerek gözden kayboldu neyseki.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ayşe Aslı Duruk Arşivi