Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Arsız Nesil Yetiştirmek

Çocuklarımızı hatta kendimizi bir takım sınırlamalar veya öncelikler ile X kuşağı, Y kuşağı, Z kuşağı ve Alfa kuşağı gibi dijital sınıflamalarla tanımladık ama eskilerin tabiriyle onları nesil haline getirmedik.

Nesil ile kuşak arasındaki farkı görmek isteyenler çevrelerine biraz daha dikkatli bakmalıdırlar.

Çünkü son zamanlarda çevremizdeki insanların çocuklu ailelerden, özellikle çocuğu ile ilgili davranışlarına karşı kayıtsız kalan annelerden şikâyet etmelerinin arttığını, hatta çocuk sahibi olmanın tiksintiye dönüşmeye başladığını görüyoruz.

İktidarın bir taraftan gençlerin evlenmesini ailelerdeki çocuk sayısının artırılmasını gündeme getirdiği günlerde, insanların çoğunlukla da Müslüman olan ailelerin çocuklarının davranışları nedeniyle annelere yönelik şikâyetlerin artması oldukça manidar hale gelmiştir.

Şikâyet edenlerin ifadelerine bakıldığında, bunun en büyük sorumlusunun toplumumuzdaki yeni nesil kızlarımızın kendilerini anneden çok birey görmeleri nedeniyle geç evlenmeleri ile evlendiği kişilerde istemediği davranışlarla karşılaşması sebebiyle çocukla ilgili sorunları görmezden gelmesi veya geç yaşta oluşan ebeveynlik lerde çocukla uğraşmanın zorluğunun diğer zorluklara eklenmesi olarak görülüyor.

Hâlbuki çocuğun neyi sevmesi neyi sevmemesi, neyi yapması neyi yapmaması gerektiğini çoğunlukla annesinden öğrenir. Bu yüzden çocuklar genellikle anne tarafını daha çok sever. Dayı ve teyzeye daha yakın durur.

Bu sebeple çocukta karakter anne odaklıdır, baba çoğunlukla ev dışında olduğu için daha uzaktır.

Çocukla ilgili her kötü durumda anneyi suçlu gibi görüp, her sorumluluğu at anaya diyenler olabilir.

Çocuk eğitimi sadece kadın ya da erkeğin tek başına çabasıyla olmaz diyerek meşhur hale gelen sloganlar bile üretmişiz millet olarak.

Sloganlardan uzaklaşmak iyidir de, uygulamada sadece kendi rahatımızı düşünen bir toplum olup çıkmak iyi değildir.

Özellikle bu lakaytlık güvenlikli diye tercih edilen site ve apartmanlarda daha çok görülmektedir.

Nasılsa güvenlik görevlisi çocuğun dışarı çıkmasına izin vermez denilerek bir kaç yüz metrelik bahçelere yapılan oyun alanlarında komşu çocuklarının gecenin geç saatine kadar yüksek sesle bağırarak top oynamaları buna örnektir.

Veya site ortak alanlarında internet sitelerine girip ekip halinde oyunlar oynamak ya da yüksek sesle gece yarılarına kadar müzik dinlemek ya da arkadaş toplantısı adı altında gece geç saatlere kadar gürültülü konuşmalara şahit olmak da bu örneklerdendir.

Bazı ailelerin keyfi sebeplerle çocuklarını çok şımartarak çevreyi rahatsız etmelerinin zerrece umurlarında olmadığı gerçeğini çoğunlukla mahalle aralarında yapılan asker kınası veya düğünlerde de görmekteyiz.

Toplumumuz maalesef karşılıklı etkileşimlerle öyle bir hale getirildi ki, sonuçta bizim çocuğumuz rahatsız olmasında başkaları ne kadar rahatsız olursa olsun işgüzarlığına, ilgisizlik veya vurdumduymazlığına kadar vardırdık işleri.

Anneler babalar çocukları olduğunu ancak kendileri rahatsız olunca hatırlar oldular.

Evde böyle olunca sokakta ve okulda da farklı olmuyor neticede.

Okullarda zeki ve hiperaktif kelimelerinin ardına sığınılarak şımarık, bencil e hoyratça arkadaşlarına zarar vermeyi marifet zanneden ailenin veremediği eğitimi okullarında veremediği bir sürü çocuk var.

Özellikle eskilerde insanları rahatsız ediyorsunuz dedikleri zaman çocuklarını uyaran ebeveynlerin yerine şimdilerde çocukları uyarıldığında daha fazla bağırmalarını isteyen zombi ebeveynler görmeye başladık.

Ana baba çocuk fark etmeden hepsi kameralar açıkken kuzu, kapalıyken canavarlaşacak kadar toplumsal bilinci ve sorumluluğu olmayan ruh hastası veya narsist bir ruh halindeler.

Siz bütün bu olanlardan sonra iktidarı şikâyet ettiği ailelerde çocuk sayısının azalmasının sadece evliliklerin azalmasına bağlı olduğunu mu düşünüyorsunuz?

FARKINDA MIYIZ?

Toplumumuz bütün ebeveynlerin ideal olmadığını kabul ettiği gibi çocuklarında toplumun beklediği ideal ölçülerde çocuklar olmadığını kabul etse de ana babanın çocuklarını terbiye etmekten vazgeçtiği gibi bir düşünceye ulaşmış durumda.

Yeni tip ebeveynler eğitimden tutun psikolojiye her konuda bilgili ama elinden telefon düşmüyor, çocuklar ise sanki kurma kollu bir oyuncak. Herkes kendi âleminde kuralsızlıkla yaşıyor.

Bunun çaresi ana babaların çocuklarını kendilerinden ayrı bir nesne değil, kendi ebeveynliklerinin neticelerini gösteren toplumsal bir fert olarak görmeleri ve çocuklarını bu düşünce ile yetiştirmeleridir.

Aksi durumda ana baba ideal ebeveynler olmayınca yetiştirilen çocuklarda elbette ideal çocuklar olmayacaktır da sonuçta kendisine yapılan uyarılara karşı iftiraya başvurmaktan çekinmeyen ruh hastası benzeri arızalı fertler olup çıkacaklar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi

Siyaset ve Din Bezirgânları

03 Aralık 2025 Çarşamba 15:22

Devletperestlik Putu

30 Kasım 2025 Pazar 11:36

Siz Kimsiniz?

26 Kasım 2025 Çarşamba 15:43

Fıkıh Mı, Hukuk Mu?

23 Kasım 2025 Pazar 11:24

Whataboutism Zulmü

19 Kasım 2025 Çarşamba 15:30

Müslüman Sadece Sen misin?

16 Kasım 2025 Pazar 12:57

Seküler Kemalizm Diyanet Açılımı

12 Kasım 2025 Çarşamba 14:51

10 Kasım Ayrışması

09 Kasım 2025 Pazar 12:30

Kur'an'a Karşı Saldırganlık

05 Kasım 2025 Çarşamba 15:04

Diyanetin Hutbeleri

02 Kasım 2025 Pazar 12:40