Çoğumuzun, çoğunun, ya da, bir kısmının yaptığı gibi, bu sene de, “yeni yıldan bir şey bekleme”  sözlerini işittim. Her yıl olduğu gibi, ‘yok bunun gayrimüslim adetleri olduğunu’ vesaireyi… Tövbe tövbe!

Oysa…

Çoğumuzun, çoğunun, ya da, bir kısmının yaptığı gibi gözlerim saatlere ilişti. Takvimlerin bir sayı atlaması, beni de heyecanlandırdı.

Takvim, saat ve zamana bu kadar bağlı ve muhtaç olan biz insanların, birbirimize “kaçlı” ya da “kaç yaşında” olduğunu sorarken bile kullandığı o sayıların değişmesi, ilerlemesi ve önceki yılları hatıralara çevirip puslu ve uzak renklere boyaması, kimi heyecanlandırmaz ki? Kim, kalbinin azıcık olsun titremediğini söylese, o kişi en azından biraz ikiyüzlülük ediyordur, yani.  ‘oralı olmama’ numaralarını bırakıp, biraz samimi olalım. Zamana bağlı ve bağımlıysak, takvimlere de elbet o kadar bağlıyız.

Kısacası, takvimler değişti. Yeni bir yıla girdik. Hoş geldin 2018!

Ayrıca, bu sene, ilk ayın ilk gününün, haftanın en başına denk gelmiş olması; 1 Ocak’ın Pazartesi olması, ne kadar da dokunulmamış, taze ve bakir oldu. Tertemiz birer tarla bağışlandı hepimize. Tohumlarımız bol; ekinlerimiz bereketli olur inşallah!

Sadece güzel dilekler dilemek yerine… Şu, tohum, ekin ve tarla konusunu diyecektim.

Elde olanları, duranları, elden çıkanları ve ele geçenleri, verilenler ve yapılanlar diye ikiye ayırırsak. Bu sene, verilenlerin yani tohumların bolluğu, kısmeti ve bereketi için niyazlar edip, yağmur dualarına çıkmaktan başka… Biraz da, ‘yapılanlar’ kısmına mı eğilmeli acaba? Hatta belki biraz da dik durmalı? Çiftçilik yapabilmek için sağlam bir omurgaya ihtiyaç duyulmaz mı hem zaten?

Yapılanlar, irade edilenler,  çabalananlar, niyet edilenler… Hani o yeni yılın bakirliği, verilen tertemiz tarla ve alınan kararlar konusu… Ne o? Cüzi iradeyi mi küçümsedin? “Boş kaldığında hemen başka işe koyul” (İnşirah, 7) ayetinden de mi bihabersin yoksa, ey yeni yıl kutlayanı zındık ilan eden çok bilmiş kişi? Her ibadet için en başta niyet edilmesi gerektiğini anlıyorsun da, o cüzi iradeyi nasıl azımsıyorsun?

Velhasıl…

Yeni bir takvim verildi. Yılın yazısı, sayfa sayfa okunacak. Artık 2018. Dualar, niyetler ve niyazlar konusu şöyle bir dursun, yapılanlar, irade edilenler ve o cüzi irade denilenin gerçekte ne kadar büyük olduğu…  Bakışlarıma ilişen 00.00 saatinde takvimin 1 Ocak Pazartesi gününe dönmüş olması… Ellerimdeki tohumların bolluğu ve bereketi konuları falan… Hepsi, aklımın dikenli tellerine takılmışken… Çiftçiliği hatırladım. Verilenler değil de yapılanlar konusundaki sorumluluğumuzu, niyetin ve çabanın önemini ve gerekliliğini andım. Verilenler konusunda şükürsüzlüğe, inkara ve isyana düşmeye meyletmek yerine, ayağa kalkmayı, bizden beklenenin bu olduğunu hatırladım.

2018 tarlasının hasatı hayırlı ve bol bereketli olsun. Yağmur dualarında buluşalım.