Ayşe Aslı Duruk

Ayşe Aslı Duruk

Ya Sabır!

Diş sıkan bir tahammüle değil de, erdemli bir sabıra ihtiyaç var. Sıkılan dişler bir yerde kırılınca, sahibini, acıdan gözü dönmüş bir canavara çevirebilir çünkü. Bu canavar da, yanan canının intikamını elbet almak isteyecek ve böylece tehlikeli bir mahluka dönüşecektir. Tahammül, içe atılan ama muhakkak kendini günün birinde dışa vuran ve patlamaya hazır bir öfke ve hınç durumudur, yani. Kine dönüşmeye hazırdır bu duygu. Tekin değildir. Oysa sabırda, güzel bir anlayış, hoşgörü, affediş ve olgunluk vardır. İnsanlık yolundaki erdemlerin belki de en ihtiyaç duyulanıdır.
Bunları neden dedim şimdi? Günlük konuşmalarda, kişi “Başta sabretmiştim…” diyerek başlar, öç alma hikayesini anlatmaya. Belli ki ardından, dayanamama noktasına gelinip çatılmış ve göz de dönmüştür işte, bir yerlerde. Bu durumda, o ilk cümle hatalıdır. Başta sabredilmemiş, olsa olsa tahammül edilmiştir. Öyle ya, denildiği gibi başta gerçekten de sabredilmiş olunsa, o ‘başta’ sözcüğüne zaten hiç gerek kalmayacaktı. Söz konusu olayın giriş, gelişme ve sonuç kısmı, aynı sabırla yaşanılmış ve yaşatılmış olacaktı. Böylece ortaya çıkan, ne kutlu ve ne mutlu bir anı olarak kalacaktı. Kutlu kelimesini de, bilerek kullandım. Sabır, ‘Es-Sabır’ esmasının, bizdeki bir yansıması değil midir? O’nun ahlakıyla ahlaklanmak da, başlı başına kutlu ve kutsal bir şey değil midir? Öyledir.
Halbuki, biz, insanlaşamamış beşerler, nefslerimizin emri altındayız, ne yazık ki. Boynumuzdaki ipi o çekiyorken, büyük bir aldanmayla, kendimizi özgür ve güçlü sanmadayız. Mesela, büyük bir özveriyle(!) gösterdiğimiz tahammülümüz bitince, ortaya, gayet haklı tahrik unsurları, öfke krizleri intikam alma hırsı ve kini çıkıyor. Gayet haklıyız bu noktadan sonra, dibine kadar çirkinleşip gaddarlaşmaya.
Tahammül, nefsin, sonradan daha fazla çirkinleşmek için uydurduğu bir dayanak ve gerekçedir yani. Sahibinin gözünü boyayan. “Başta sabrettim…” diyen kişinin vicdanını rahatlatıp, sonradan yaptığı çirkin işlere bahaneler sunması ve kendini haklı çıkarmasıdır, kendi gözünde.
Tahammül şeytani; sabır ise rahmani kavramlardır, sözün özü. Tahammül, karayı aklamaya, kötü iş yapan kişinin vicdanını rahatlatmaya yarar, ancak. Nefsin pek sevdiği oyuncak, üzerinde hüküm sürdüğü kişinin önüne attığı yemdir.
Sabır ise, O’nun ahlakıyla ahlaklanan erdemli ve kamil insanın üzerinde görülebilecek şeydir. Hınçsızlığın, kinsizliğin, mütevekkilliğin ve hoşgörünün anahtarı, olmazsa olmazıdır.
Emreden nefsin, boyunlarımıza geçirdiği ateşten ipten kurtularak, hakiki hürriyeti ve saadeti yakalamak ümidiyle…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ayşe Aslı Duruk Arşivi

Okumak

28 Kasım 2025 Cuma 15:48

Sen Hep Giderdin Zaten

21 Kasım 2025 Cuma 15:24

Gizli Saldırılar

14 Kasım 2025 Cuma 14:03

Odadaydım

07 Kasım 2025 Cuma 14:34

Bu Göl

31 Ekim 2025 Cuma 15:07

Kış Geliyor

24 Ekim 2025 Cuma 14:16

Ani Tepkiler

17 Ekim 2025 Cuma 14:19

Sen Kendin Ettin

10 Ekim 2025 Cuma 14:14

Çelişki

03 Ekim 2025 Cuma 14:00

Savaşım ve Ordu

26 Eylül 2025 Cuma 15:25