Efendim Receb Ayı’nın son günlerindeyiz. Pazar günü nasipse Şaban Ayı’na gireceğiz. İşte bir kutlu Ramazan iklimi daha yaklaşıyor. Üç aylardan Cenâb-ı Hakk’ın benim ayım dediği Receb Ayı neredeyse bitmek üzere. Günler ne de çabuk geçiyor.

Af ve mağfireti bol olan Receb Ayı’nı inşaALLAH tevbe, istiğfar, dua ve niyazlarla geçirmişizdir. Gündemi yoğun bir dünyada yaşayan biz dünyâlıların en çok ihtiyaç duydukları şey gönlün rahatlamasını temin eden ibadetlerdir. Ona eğilmez isek, arınmaya tâlip olmaz isek vay hâlimize! Kendimize yazık etmeyelim. Birbirimize hep Hak ve hakikat tavsiye edelim. Hep birlikte huzûra kavuşalım sevgili okurlar.

Neyse, yine de kalan şu iki gün sermâye. Receb’in kalan günlerini kendimiz adına, ailemiz, yakınlarımız ve ümmet adına Rab Teâlâ’dan af dilemeyle, mağfiret istemekle değerlendirelim. Vakit varken sermâyemizi doğru yönde kullanalım.

Pazar günü Sevgili Peygamber aleyhissalâtu vesselâm’ın ‘benim ayım’ dediği Şaban Ayı’na erişiyoruz. Araplar mübârek üç ayların ikincisi olan ‘Şaban Ayı’na ‘Şehrullâhil-muazzam’ diyorlar. Bu ismi gibi muazzam olan ay, pek çok güzelliği içinde barındırıyor. Bilhassa da Şaban Ayı’nın 15. günü erişilecek olan ‘Berat Gecesi’ ihya edilmeye çok lâyık bir kutlu gecedir. Ki o gece içinde herkesin defterleri Yüce Yaratıcıya arz edilir. İnsanların rızıkları, dağıtılır, ölenler-doğanlar belirlenir. Bu müstesna gece Şaban Ayı içerisindedir. Dikkat ve teyakkuzla bu güzel ay idrak edilmeli, uyanık bilinçle ibâdetler Hakk’a arz edilmelidir.

Şaban Ayı şanlı Rasûlün ayıdır. Şaban Ayı’nda O yüce Nebi’yi çokça anmalı. Nasıl Receb Ayı’nda çokça istiğfarlar getirdiysek Şaban Ayı’nda da Peygamber aleyhisselâm’a çokça salavatlar getirmeliyiz. Zâten inşaALLAH haftaya satırlarımıza Şaban Ayı’nın Sultânını dâvet edeceğiz nasip olursa. Kendimizi O Kâinâtın Sevgilisine tanıtmalıyız. Sahabe Efendilerimiz her türlü fedâkarlıklarıyla kendilerini O’na nasıl tanıttılarsa bizler de ayni şeyleri yapmadıkça Rasûlümüzün şefaatine hak kazanmamayız.

Şaban Ayı bereketlerin indiği, hayırların yağdırıldığı, insanlara derûnî iyilik ve güzelliklerin sunulduğu bir güzel aydır. Şaban Ayı hatâların bitirildiği, kusurların yok edildiği, günahların terk edildiği bir mukaddes aydır. Bu ayda kesenin ağzı açılmalı, çokça hayır-hasenat yapılmalı. Hatta zekatların hiç olmazsa bir miktarı bu ayda dağıtılmalı, fakirlerin gönlü hoş edilmeli.

Şaban Ayı aslında gafletten uzaklaşmak adına bir ganimet olarak görülmeli. Oruçlarla, Kur’an’larla, özel tesbihatlarla, kaza namazlarıyla en güzel şekilde ihya edilmeli. Her çeşit doğrulardan hızla uzaklaşıldığı böylesi sıkıntılı bir devirde yüce İslâm’ı iyi anlayıp öze sindirmek için bu aydan mânevî olarak en üstün bir tarzda istifâde etmeli. Güzel dînimizi daha iyi yaşamak için uygun zeminler değerlendirilmeli.

Mümin olsun, münâfık olsun, kâfir olsun Allah Teâlâ herkesin üzerine rahmetini yağdırırken şu gelecek olan mübârek Şaban Ayı’nda nasiplenenlerden olmak ne büyük bahtiyarlıktır! Ayni zamanda en kâmil arınma ayı, ekilen ibâdetlerin toplanma ayı Ramazana hazırlık olan Şaban Ayı’nı özlemle, iştiyakla beklerken lâyıkıyla yararlanmak için Rabb’imize niyazlarda bulunalım inşaALLAH derken şimdiden Şaban Ayınızı mübârek ediyoruz efendim.