Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Zulmü Kabullen(me)mek

Zulmü Kabullen(me)mek

Müslümanların çoğunluğu tarafından Suudi amerika olarak bilinen Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi" sonrası ortak bildiri olarak bir kınama metni yayımlandı.

Adına İslam Ülkesi denilen 57 devletin devlet ve hükümet başkanları bu toplantıda alınan kararların altına imza attılar.

Görünüşte siyonist işgalci rejimin katliamlarını engellemek için yapılan toplantıda 11 Arap ülkesinin sunduğu ambargo önerisi 4 ülke tarafından reddedildi.

Toplantı her zamanki gibi, bol bol kınama ve çağrıların ardından dağıldı ve mazlum Filistin halkı yine kaderiyle baş başa bırakıldı.

İslam işbirliği teşkilatı denilen yapı Müslümanlardan daha çok siyonistlerle işbirlikçi olduğunu bu toplantıda bir kere daha açık ve net ortaya koymuştur.

Bunu şunun için söylüyoruz.

Bu toplantıya çağrılmış olsa idi eminiz ki alınan kararların altına siyonist işgalci rejimi temsil eden alçak bile imza atardı.

Toplantının amacı ve alınan kararlar büyük bir döneklik örneği olarak tarihe geçti.

Riyad toplantısı ardından adına İslam ülkesi denilen samimiyetsizlerin hükümetleri ve iktidarları pek çok coğrafyada protesto edildi ve siyonistler ile sonları destekleyen ülkelerin ürettikleri mal ve hizmetler için boykot çağrıları yapıldı.

Bir kısım İslam ülkelerinde yapılan bu protesto ve boykot çağrıları elbette bizim ülkemizde de yapıldı ve karşılık buldu.

Ama görüyoruz ki kâfir diye küçümsediğimiz ve siyonistler gibi onları da cehenneme gidecek güruh olarak vasıflandırdığımız Avrupalılar ve Amerikalılar siyonist katliama karşı çıkmayan kendi hükümetlerini protesto ediyorken bizimkiler iş hükümete geldi mi her zamanki gibi sessizliğe bürünmeyi tercih ediveriyorlar.

Toplantının amacı ve alınan kararların büyük bir döneklik örneği olarak tarihe geçtiği gibi bizim tatlısu Müslümanlarının döneklikleri de tarihe geçti.

İnsanların zaman zaman menfaatleri veya korkuları gereği yaptığı işlerden ve sözlerden döndükleri görülür ve sözünden dönen insanlar kötü olarak vasıflandırılır.

Bu dönme sırasında çoğunlukla ayakları/ökçeleri üzere döndüklerinden dolayı vücutlarının yükü aşil tendonu denen bir bölgeye binmiş olur.

Aşil tendonu, insan vücudunda dizin altındaki baldır denilen bölümün kasını topuk kemiğine bağlayan, aynı zamanda da insan vücudunun en uzun olan tendonudur.

Aşil tendonu yeterince güçlü olduğunda, koşarken veya merdiven çıkarken vücut ağırlığının 10 katına eşit bir kuvvet oluşturabilir.

Aşil tendonu zarar gördüğünde veya koparıldığında ise insan koşmayı bırakın yerine göre yürüyemez hale gelmektedir.

İslam topluluklarının da insan vücudundaki aşil tendonu gibi onları özellikli ve güçlü varlıklar halinde tutan değerli coğrafi bölgeleri vardır.

Ümmeti Muhammedin de Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescidi Aksa gibi özellikli mekânları aynen insan vücudundaki özellikli tendonlar gibi zamanı ve yeri geldiğinde Müslümanların gücünü artıran ve hatta gücüne güç katan kutsallarıdır.

Müslümanlar tarih boyu bu kutsal mekânları son anlarına kadar canları pahasına korumuşlar ve coğrafya olarak ayrı devletler haline geldiklerinde bile ilgilerini ve alakalarını kaybetmemişlerdir.

Dahası Müslümanlar siyaset meydanına çıkıp gür bir sesle;

Andolsun ki, Gazze’yi siyonistlerin emellerine terk etmeyeceğiz!

Andolsun ki, mazlumları asla sahipsiz bırakmayacağız!

Andolsun ki, emperyalizmin ve siyonizmin tuzaklarını boşa çıkaracağız!

Andolsun ki, herkes sussa, biz susmayacağız!

Andolsun ki, herkes bu davadan vazgeçse, bizler vazgeçmeyeceğiz!

Çünkü biliyor ve haykırıyoruz ki; Ebu Ubeyde’ler, 57 İslam Ülkesinden büyüktür.

FARKINDA MIYIZ?

Gazze’yi ve Filistin’i siyonistlere bırakmayacağız diyenler, siyonist işgalcilerin siyasi ve ekonomik tuzaklarını boşa çıkaracak Filistinli mazlumları asla sahipsiz bırakmayacağız diyenler ve Kudüs’ü doğu ve batı diye ikiye ayıranlarla, siyonist devletle normalleştik ve dostumuz diyenler, hiç bir olur mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR