Sabah haberlerini açtım, çayımdan bir yudum aldım ve... Püskürttüm. Evet, kelimenin tam anlamıyla o "Türk siyaseti yine beni şaşırtmaz" dediğim konfor alanım yerle yeksan oldu. Başta “Kesin yapay zekâ mizahı yine dolaşıma düşmüş” sandım ama meğer gerçekmiş; hem de öyle böyle değil, bildiğin resmî ağızdan çıkan cinsten.
Duymuşsunuzdur; MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, İmralı’ya gitmek istediğini söylemiş. Hani şu, yıllar önce Erzurum meydanında eline kalburüstü bir urgan (ip) alıp, "Alın bunu, asın!" diye yeri göğü inlettiği yere...
Şimdi insan ister istemez hafızasını yokluyor. Biz o mitingleri rüyamızda mı gördük? O ipler, o "Asılacak adamlar" söylemleri, o sert bakışlar birer simülasyon muydu? Meğer o gün fırlatılan ip, idam sehpası için değilmiş de, İmralı’ya yanaşacak vapurun iskeleye bağlanması içinmiş de biz yanlış anlamışız!
Geldiğimiz noktaya bakın: "Asalım"dan, "Görüşelim"e... Oradan da "Ben bizzat giderim"e...
Siyasetin omurgası lastik gibi mübarek; nereye çeksen oraya uzuyor. Ama bu kadarı da artık lastiği koparır, yüzümüze çarpar.
Düşünsenize sahneyi: Devlet Bey, o her zamanki jilet gibi takım elbisesiyle, elinde meşhur siyah çantası (içinde ne var hâlâ sır), İmralı vapurunda çayını yudumluyor. Karşıda Abdullah Öcalan.
Konu ne?
"Eee, nerede kalmıştık?" mı diyecekler? Yoksa "Bizim milliyetçilik biraz şekil değiştirdi, artık yerli ve milli açılım yapıyoruz" mu?
İşin en trajikomik yanı ise gariban seçmenin durumu.
Yıllarca "Vatan, millet, Sakarya" diyerek, "Bunlar teröristle masaya oturuyor!" diye muhalefete yüklenen dayılarımız, amcalarımız şu an kahvehanede ne diyeceğini şaşırmış durumda.
• "Yahu Hüsnü Amca, Devlet Bey İmralı'ya gidiyormuş, ne iş?"
• "Şeydir o şey... Devlet aklı yeğenim, sen anlamazsın. Büyük oyun bu, büyük satranç..."
Yahu ne satrancı? Şahı, veziri, piyonu aynı kutuya koyup salladılar, ortaya çıkan şeye de "siyaset" diyorlar. Dün hain ilan ettiklerine bugün yol arkadaşı muamelesi yapmak, "dün dündür, bugün bugündür" sözünün bile sınırlarını zorluyor.
Asıl mesele şu: Bu ülkede siyasetçilerin "U" dönüşü yapması için sinyal vermesine bile gerek yok. Direksiyonu aniden kırıyorlar, olan arkada savrulan millete oluyor.
Eğer bu ziyaret gerçekleşirse, yanlarına o meşhur urganı da alsınlar. Belki lazım olur. Asmak için değil canım, yanlış anlamayın... Birbirlerine, bu yeni ve tuhaf dostluklarına sımsıkı "bağlanmak" için.
Velhasıl kelam; Türkiye'de yaşıyorsanız, şaşırma yetinizi aldırmanız lazım. Yoksa bu gündem ne kalp bırakır ne tansiyon.
Haydi geçmiş olsun, hepimize "hayırlı yolculuklar!"

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.