Recep Çınar

Recep Çınar

Şenolu da gönderdik!

Şenolu da gönderdik!

Bazen bir bir alıyor…
Bazen topluca…
Bazen haberli…
Bazen  habersiz…
Ölüm…
Ne şah tanıyor ne  padişah…
Ne anne, ne baba…
Ne yaşlı, ne genç…
Ne hasta, ne yasta
Herkesi aynı iştahla yutmaya devam ediyor…
Bugün (dün) 11 Mayıs 2011 Çarşamba …
Güne gözlerimi açarken zorlandım…
İçimde adını koyamadığım bir sıkıntı vardı…
Gazeteye gelirken Ahmet Göçergi’ye de söyledim…
Yataktan kalkarken zorlandığımı…
İstemeye istemeye kalktığımı…
Bir tuhaflık vardı…
Gazeteye geldiğimde aldım kötü haberi…
Mehmet Ali Nurullahoğlu, “Abi Şenol’u kaybettik” dedi…
‘Hangi Şenol’u’ dedim…
‘Şekerim Şenol’u’ dedi…
‘Allah’ın rahmeti üzerinde olsun’ dedikten sonra, burnumun direğinin sızladığını hissettim…
Ne yalan konuşayım…
Son dönemlerdeki hiçbir ölüm, böyle koymadı bana…
Derin yaralar açmadı gönül dosyamda…
Şekerim Şenol yoktu artık…
Ölüm bir geldi pir geldi…
“Nokta atışı” yaptı sanki…
Tam “12’den” vurdu, hem de “canevimden…”
Vurulan sadece ben olsam sineye çekeyim…
Olmaz ya, hadi…
Eşi, dostu, biricik kızları, hanımı, annesi, kardeşi…
Tabi ki arkadaşları da…
Onların da içine ateş kor gibi düştü…
Kim ne derse desin, aslan gibi bir adamı kaybettiler, kaybettik…
Tüy sıkletti, ama yüreği ağır sıkletti…
İtiraz eden, konuşan bir yapısı vardı…
Çok mücadele etti…
Ömrünün büyük bir bölümü sıkıntılarla mücadele etmekle geçti…
Doktorlar da çok mücadele etmişler, onu yaşamda tutabilmek için…
Ama buraya kadarmış…
Anladım ki, hayat bir pamuk ipliğine bağlı…
Bir varmış bir yokmuş…
Şaka gibi…
Mehmet Ali “Şenol vefat etti” dediğinde paramparça oldum…
Vakitsiz gitti şekerim Şenol…
İçimden “Kimler gitmedi ki, kimler bırakmadı ki, bizi ya da kimleri vakitsiz uğurlamadık ki? diye söylendim…
Mehmet Gazel, Servet Arıcıoğlu, İbrahim Sur, Ali Akgül, Hasan Korucu ve daha niceleri…
Zaten hep vakitsiz gidiyorlar…
Giderlerken de, bir “yarımızı” bir “yanımızı” alıp götürüyorlar…
Hem “bedenimizde” hem “ruhumuzda” derin izler bırakarak…
Sevenimiz olduğu kadar sevmeyenimiz de var…
Herkes sevecek diye bir kanun da yok…
Allah şahit…
Ben severdim Şenol’u…
Saygıda ve sevgide bana asla cimri davranmadı…
Açıkçası canım acıdı…
Acıdı işte…
Yalan mı söyleyeyim…
Neyse…
Söz biteli çok oldu…
Lafı eveleyip geveliyorum…
Aslı şu; Ebediyete gönderdik Şekerim Şenol’u…
Şenol Demirbaş’ı…
En azından boş gitmedi…
Yüreklerimizin bir yarısını götürdü…
Yüreğinin bir yarısını bırakarak…
Güle güle Şekerim Şenol…
Yolun açık olsun…
Bak ezanlar senin için okunuyor…
Dualarımız seninle…
Dualar sana…
Allah’ın rahmeti seninle olsun Şenol’um.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi
SON YAZILAR