Konya Ovası'nda mevsimlik işçilerin mesaisi sürüyor

Konya Ovası'nda mevsimlik işçilerin mesaisi sürüyor

Anadolu'nun dört bir yanından ailelerinin geçimini sağlamak için tarım bölgelerine göç eden mevsimlik işçilerin zorlu mesaileri devam ediyor

Konya’nın köylerinde Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi şehirlerden mevsimlik işçiler aileleriyle birlikte ekmek parası için çalışıyor. Nisan ayının sonlarından itibaren Konya’nın köylerine gelmeye başlayan mevsimlik işçilerin zorlu mesaisi devam ediyor. Şanlıurfa, Diyarbakır gibi şehirlerden Konya’nın köylerine, Karaman, Aksaray gibi şehirlere çalışmaya gelen mevsimlik işçiler, aileleriyle birlikte pancar çapası yapıyor, nohut ve fasülye yoluyor. Sabahın ilk ışıklarıyla çalıştıkları tarlaların yolunu tutan tarım işçileri, güneşten yüzlerine sardıkları yazmalarla korunuyor.

KADINLARIN GURBET MESAİLERİ TARLADA BİTMİYOR

Sıcak altında ekmeklerini kazanan işçiler, tüm zorluklara rağmen yılmadan çalışıyorlar. Evlerinden 6 ay boyunca uzak kalacak olan tarım işçilerinin hikayeleri ise yürek burkuyor. Çocuk yaşta başlayan gurbet mesaileri kadınlar için tarlada son bulmuyor. Akşam çadırlarına döndüklerinde diğer günün hazırlıklarına başlıyorlar. Mevsimlik işçilerin çocukları da eğitimden mahrum kalıyor. Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinden gelen Büyülü ailesi de çoluk çocukla birlikte ekmek parası için ter döküyor.

3-1.jpg

KONYA’DAN SONRA MANİSA’YA GİDECEKLER

Mevsimlik tarım işçisi olarak 6 yıldır Konya ve köylerine geldiklerini dile getiren Şanlıurfalı Büyülü ailesi, “Ailecek geliyoruz. Çocuklarımız, kızlarımız, eşlerimiz hepimiz Nisan ayından itibaren İç Anadolu bölgesine çalışmaya geliyoruz. 2-3 yıldır Konya’nın Çumra ilçesine bağlı Uzunkuyu Mahallesi’ne geldik. Bu sene 21 Nisan'da buraya geldik. Konya’dan sonra Manisa’ya üzüm toplamaya gidiyoruz. Konya’nın köylerinde çapa yapıyoruz, fasülye ve nohut yoluyoruz. Biraz buruk durumdayız, çalışıyoruz ama yapacak bir şey yok. Hani bir laf vardır ‘ekmek aslanın ağzında' bizde o şekilde. Yapacak bir şey yok ekmeğimizi çıkartıyoruz. Şu an baktığımızda aramızda 15 yaşında olan insanlar da var. Onların yaşıtları şu anda aileleri ile birlikte keyiflerine bakıyorlar ama biz şu an çalışıyoruz o yüzden biraz burukluk var” dedi.

ÇADIRDA YAŞAM, SEYYAR BANYO, SEYYAR TUVALET” 

Mevsimlik işçi olarak geldikleri zaman çadırlarda kaldıklarını ifade eden Baba Ali Büyülü, “Dışarıdan gelen birisi için sıkıntı olur bu şartlar, alışamaz çünkü. Bir insan dairesinde evinde otururken birdenbire çadırda buraya gelince ister istemez alışamaz. Ama biz beşinci sınıftan beri çalışıyoruz bu işte o yüzden bizim için bir sıkıntı yok. Çadıra, kurduğumuz seyyar banyolara, tuvaletlere her şeye alışıyoruz. Hayat bu, herkes elinden geleni yapsın. Kimse kimseye bu devirde 1 lirasını bile vermiyor. Buradan ailemin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öpüyorum inşallah her şey gönlünüzce olur. Torunlarım, oğullarım ve eşim ve gelinlerim hep birlikte ekmek paramızı kazanmak için buralarda çalışıyoruz. Geçim zor ama ekmek parası için çalışmak zorundayız. Ben şeker hastasıyım. Görme sorunu yaşıyorum. Elimden geldiği kadar aileme tarla işlerinde yardımcı olmaya çalışıyorum” dedi.

3-3.jpg

ÇOCUKLARIMIZ EĞİTİMDEN MAHRUM KALIYOR

Mevsimlik işçi olarak çalışmanın kolay olmadığına dikkat çeken 30 yaşındaki 6 çocuk babası Resül Büyülü, şunları söyledi: “17 yaşında evlenerek, yuvamı kurdum. Ailemin geçimini sağlamak için çalışmak zorundayım. Geçinmek gerçekten çok zor. 6 çocuğum var. Eşim, babam kardeşlerim hep birlikte çalışıyoruz. Buraya çadır kurduk. Elektriğimiz, suyumuz ve internetimiz çok şükür var. Köylülerle de çok iyi dostluklar kurduk. İnsanlar gelip çadırımızda çayımızı içiyor, sohbet ediyoruz. 6-7 boyunca kazandığımız paralarla 1 yıl geçinmeye çalışıyoruz. Çocuklarımız ne yazık ki; eğitimden mahrum kalıyor. Onlar için çok üzülüyorum. Urfa’da onları kimseye bırakma gibi bir şansımız olmuyor. Biz okuyamadık, onlar bari okusun bir yerlere gelsin.”

3-4.jpg

AİLEMİN RIZKI İÇİN ÇALIŞIYORUM

Mevsimlik işçi olarak çalışmanın kendisine mecburi olarak bir şeyler kattığını söyleyen Vedat Büyülü de yakında askere gideceğini belirterek, askerden sonra yeniden mevsimlik işçi olarak çalışmaya başlayacağını söyledi. Büyülü, “Mevsimlik işçi olarak çalışmak gerçekten çok zor. Sürekli yer değiştiyoruz. Eğitimden mahrum kalıyoruz. Yaşıtlarımız yaz tatillerinde evlerinde dinlenirken, biz sıcak altında çalışıyoruz. Ama asla şikayetçi değilim. Burada ailemin ve kendimin rızkı için çalışıyorum. Bayramlarda memleketimizden uzak olduğumuz için çok üzülüyorum. Biz de isteriz Ramazan ve Kurban bayramlarında ailelerimizin yanında olmayı fakat şartlar bunu gerektiriyor” dedi.

MESAİ TARLADA BİTMİYOR”

Mesailerinin tarlada son bulmadığını söyleyen çalışmanın kötü bir şey olmadığın altını çizen Büyülü, “Buraya mevsimlik işçi olarak çalışmaya geliyoruz. Ailemizden uzaktayız çok üzgünüz. Çalışmak aslında güzel insan huzur veriyor ama bir yerden sonra insan yoruluyor. Mesela bugün bayramın ikici günü ailemizden uzaktayız onları çok özlüyoruz. Gurbetteyiz ne yapalım işimiz çalışmak ayıp değil, insan çalışmalı ve gururlu olmalı. Biz tarlada çalışıyoruz çadıra döndüğümüzde ablalarımız yemak yapıyor, bulaşık yıkıyor” diye konuştu.

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.