Rumeysa Zügül

Rumeysa Zügül

Hanımefendi kadınlar, adam gibi erkekler

Hanımefendi kadınlar, adam gibi erkekler

Derdimizi bir dinleyen olsa, bir de derdimizle dertlenen. Kalmadı artık eski sohbetlerdeki tat, bir şeylerin şekli şemali değişti.

İnsanlık ve insanlar değişti. Bugün insan kendisini arar oldu.

Öyle çok felsefik düşünmeye gerek yok. Meseleye kimlik arayışı diye baksak en doğru bakış açısı olacak diye düşünüyorum.

Bugün insanlık kimlik arayışında evet.

Eskiden kimlik modeli belliymiş, arayış falan da olmayınca cuk diye oturuyormuş hayatın akışına her şey. Kadın önce genç kız, sonra hanım hanımcık bir eş, sonra sağlam bir anne, sonrasında kayınvalide ve torun sahibi nine.

Erkek dediğimiz de, taşı sıkıp suyunu çıkaracak kadar düşkünmüş işine. Yorulur gelir akşamları eve ama sahip çıkarmış ailesine.

Neneye dedeye saygı, küçüğe sevgi. Bahçedeki köpeğe kalan yemeklerden bir kap yiyecek, kediye sobanın yanında bir minder varmış.

Kadın kadın olduğunu, erkek erkekliğini bilirmiş hepsi bu.

Oysa şimdi...

Kadınlara bir bakalım mı önce? Sosyetik olma çabası, dik başlı kadın furyası. Evde temizlik yapmak mı kaldı artık? Hizmetli temizlesin, onlar story atar evlerinin yeni halini gösterirler sadece. Bunlar dizilerdeki karakterlerin etkisinde kalan, sosyal medya fenomeni denen anlamsız güruhun içinde kaybolanlar. Bunların kimlik arayışı, çok tanınmak, çok takipçisi olmak, çok like almak. Herşey rol, herşey gösteriş için. Bu kesimin içinde bir de tesettürlü olanlar var, muhafazakar şımarıklar diyorum ben kendilerine. Tesettür vücudu kapatıyor ama karakter mahremiyetine bakan yok.

Bir başka güruh feminist çılgınlığında. Kadın haklarını elbette hepimiz önemsiyoruz lakin feminizm bu değildir. Erkeği ezmek değildir feminist olmak, erkeği yok saymak değildir. Erkeksiz hayat olmaz, nesil olamaz. Kadın haklarını korumak anlatmak başka, kadını savunurken kadından iğrendirmek başka. Bu kesim ise, erkeksiz kimlik arayışında olanlar.

Kadınlara bakalım yine.. Ev kıyafetleri ile göbek atarak video çekenler, komik olduğunu zannederek saçma şaklabanlıklar yapanlar. "Kimin kocası buuuu?" melodisinden yola çıkıp, hadi bişey yapıp tiktok çekmeliyim yarışındaki hemcinslerim. Sizin videolarınızdan biz utanıyoruz yapmayın. Maalesef bu grupta olanlar ise ne yaptığının farkında olmayanlar. Kimlik arayışı bile yok denecek kadar, boş gereksiz paylaşımların içindeki kadınlar.

Erkeklerde de başka başka sahneler. Her sorunu, her problemi para ile çözeceğine inanmış kitle ilk sırada. "Bende bu kadar para varken, kim beni istemez?" mantığı ile hareket edenler. Allahtan her vatandaş aynı tip kimliği kullanıyor, yoksa üç beş bin liraya verilen kimlikler olsa bunlar gidip o kimlikten çıkarırlar. Araba, saat, cüzdan, tesbih dörtlüsünün olduğu fotoğraflarında bir de bu kimlikleri koyup sokarlar gözümüze.

Diğer grup erkekler, en iyi ben eğleniyorum, bakın her yeri biliyorum, her gece başka yerdeyim diyerek mekanların ağası kimliği peşinde. Tamam kardeşim gez toz eyvallah ama biraz da çalış üret konuş bir konuyu tartış olmaz mı? Bir konu üzerine sohbet açılsa sesleri çıkmaz yorum yapmazlar ama nargile dumanı üfürürken verilen pozların altında hep özlü sözler..

Bir başka erkek mecrası ise koyvermiş gibi sanki, ne iş hayatı ne eğitim hayatı çok ciddiye alınmıyor. "Ben mi kurtaracam dünyayı?" mantığı ile boşvermenin kimlik arayışı var burada da. Aşırı futbol meraklısı, oyun bağımlıları veya hayattan zevk alamıyorum diyerek eve kapananların kitlesi.. Cidden hayattan kopuk yaşıyorlar, çok korkutucu.

Eee sonuç?
Sonuca varalım diye yazmadım. Biraz kızdığımdan, biraz bu kimlik arayışlarının sonunda yol nereye varacak diye endişelendiğimden yazdım.

Aklı başında, eğitimli, belli kültür seviyesinde, yeni nesillerin eğitimine önem veren, kibar, ben zenginim şımarığı olmayan ve sosyal medyayı gerektiği kadar kullanan kadınlara...

Efendi, nazik, centilmen, parayı güç olarak görmeyen, hayattan kopmamış ve koyvermemiş, erkeğim her şeyi yaparım, erkeğim kadından üstünüm demeyen erkeklere...

İhtiyacımız var.

Kadınlara yeniden hanımefendiliği, erkeklere ise adamlığı yeniden öğretmek mi gerek bilmiyorum..

Siz de benimle aynı şeyi düşünüyorsanız yalnız değilim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Rumeysa Zügül Arşivi
SON YAZILAR