Muammer Çelik
Erken Davranmak
Erken uyarı sistemleri genel olarak deprem için tasarlanmış bir sistemdir. Sağlık için ise, Koruyucu Tıp gibi ön tedbirler söz konusudur. Ülke savunması için ise savunma sistemleri radarlar, radar üstleri olur...
Halbuki İslam her konuyu böyle ele alır. Mesela; farz olmamasına rağmen yedi yaşındaki çocuğa tavsiye edilen namaz, verilen itikadi, ameli bilinç-iman yetmiş yaşında da hem geçerli ve hem de aynı oranda (tüm hayatı) koruyucudur. Bir de bunun yanında ayrıca “ ... Vela takrabu...” gibi ifadeler veya “Gözünü (dikme) eğ!.. (Sürekli bakıp durma)” “Mümin erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınsınlar!..”(Nur: 30) gibi ifadeler günaha yaklaştırmaz.
Eğer Kur'an'daki ukubat- ceza-yasak ayetlerinin oranını incelersek 1/3'ü erken uyarı ya da önleyici, yaklaştırmayıcı ayetlerdir. Hatta birçok farklı emirler bile birer ahireti hatırlatan; Cehennem öncesi koruyucudur zaten.
“Ve öyle bir fitneden sakının ki, içinizden yalnızca zulüm yapanlara dokunmakla kalmaz. Ve bilin ki, Allah’ın cezası şiddetlidir.” (Enfal: 25) Yumurta kapının ağzına geldi mi çıkaracak delik (yer) aranır.
Ben, bugün bize çok uzak kalmış bir pozisyondan bahsedeceğim. Şimdi şu anda bizim fitneye karşı, kötülüklere karşı, yeni hemen toprağın altından kafasını çıkarmış fıska karşı bir ön tedbirimiz yok. Ne zaman ki; o büyür dallanır-budaklanır, bela bizi bulur, kapımıza dayanırsa ve birçok zayiat verirse; o zaman zayıf, cılız savunma refleksi ortaya koymaya çalışırız. O da kıymetsiz yani!
Deriz ki: “ Biz Haklıyız, biz kimsenin tavuğuna kış demedik ama bize saldırılıyor. Biz bunu protesto ediyoruz, kınıyoruz, çok büyük kınıyoruz... vs.
Halbuki İslam bize bu konuyu böyle emretmiyor Enfal Suresi 25. Ayetinde (4. Paragrafın başındaki ayet) fitneye karşı daha hemen yerindeyken bastırmak gerektiği ile Cenabı Allah bizi uyarıyor. Daha ağızlarına alır almaz orada boğmak gerekir. Rasülüllah (sav) de hadislerinde şöyle buyuruyor: “İki göz var ki; bunlara cehennem ateşi değmeyecek. Allah korkusundan ağlayan göz, sınır boyunda nöbet tutan göz” (Tirmizi Cihad) Efendim fikir özgürlüğü?!. Bu bir fikir özgürlüğü falan değil. Eğer biz bunu fikir özgürlüğü kabul edersek (ki olmaz) benim gidip onun ağzını-burnunu kırmak da bir eylem özgürlüğü olur.
Ben konuyu şuraya getirmek istiyorum; hele-hele bizim küfür dünyasına karşı hiç bir uyanıklığımız ve ön tedbirimiz yok. Arzu mev’ud... Ne demek Arzu Mev’ud?: “ Benim topraklarımda, yurdumda senin gözün var!?. Bu fikir, bu sapıklık savaş sebebidir. Allahu alem bu Arzu mevud düşüncesi; bunlar Asr-ı Saadet döneminde, Hz. Ömer döneminde konuşamazlardı. İslam'ın güçlü bir biçimde yaşandığı dönemlerde bunu ağızlarına bile alamazlardı. Ama şimdi bunun uygulaması için senin kapının önünde bunu bağırıyor.
ABD: “Ben İran'ı vuracağım!” diyor elini kolunu sallayarak gemilerle burnunuzun dibine İran körfezine veya Hürmüz boğazına sokuluyor. Bu cümle ağzından çıktığı an yerinde bir saldırı ile o gemiler orada batırılacak.
Böyle hep savunmada, hatta savunmasız, hatta ve hatta cılız, kışkırtıcı, etkisiz savunmalar karşı tarafı hepten kudurtuyor, cesaretlendiriyor.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.