Dr. Aziz Armutlu

Dr. Aziz Armutlu

Bizi Biz Yapan Değerlerimiz

Yeryüzünde yaşamış uygarlıklar incelendiğinde toplumlarını ayakta tutan değerlerinin var olduğu görülmektedir. Bu değerler, toplumda yaşayan bireylerin üzüntülerinde, sevinçlerinde gelenek ve göreneklerinde ve kırılma noktalarında o topluma güç vermiştir.

Ülkemizin her köşesinde yaşayan her vatandaşımız kıymetlidir ve anılmaya değerdir. Diyarbakır’da yaşamış biri olarak bu manada, şu günlerde yaşadığımız hassas sürece binaen Ülkemizin özellikle doğusunda yaşayan güzel kalpli insanların bu değerlerinden bahsetmek ve hakkını vermek istiyorum. Diyarbakır, Mardin, Siirt, Bitlis, Erzurum, Kars, Ardahan, Gaziantep, Şanlıurfa, Bingöl, Batman gibi şehirleri bizzat ziyaret etmiş biri olarak “doğu insanının” hala tadı damağımda kalan misafirperverliklerine şahit oldum.

Misafirperverliklerinin yanında alışverişinden tutup esnaf ve müşteri arasındaki ilişkilere kadar samimiyet ve fedakârlık kokmaktadır. Alışveriş için bir dükkâna girdiğinizde, alışverişten önce “ya bir çay ya da aç mısın kardeşim?” gibi öncelikle kardeşlik kokan cümlelerle sohbete başlanmaktadır. Bu güzel haslet, aslında Anadolu coğrafyamızın tamamında böyledir. Ancak bazı yörelerimizde unutulmaya yüz tutmaya başlamış olup bazı yerlerde ise gerekli önlemleri toplum olarak alalım diye tehlike çanları çalmaktadır.

Aslında bu güzel hasletlerin bir kısmı, gönül coğrafyamızda yaşamış ve dualarla andığımızı ecdadımızdan gelmektedir. Kuşlar için taş üzerine oyulmuş suyolu, hayvanların dinlenmesi için köy odlarında misafirin kaldığı bölümün yanında, atına ayrılmış bölümün var olduğu görülmektedir. Bu örnek bile başlı başlına hasletleri en iyi şekilde açıklamakta yeterlidir.

Ecdadımızın ve milletimizin bu hasletleri saymakla bitmez. Hani derler ya “ağaçlar kalem denizler mürekkep olsa” güzellikleri yazmakla bitiremeyiz.

Böylesi kadim bir medeniyeti bizlere miras olarak bırakan ecdadımızı rahmetle yâd edelim. Ebedi istirahatlarında mekânları cennet, makamları ali olsun.

Bizlere düşen bu hasletlerin devam etmesi adına dualarımızda birbirimizi unutmayalım. Müminin mümine duası, dinimizde önemli bir yere sahiptir. Peygamber Efendimiz (sas) "Bir Müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur" buyurmuştur. Dua ederken istiğfar ile manevi olarak temizlenmeli, ardından makbul bir dua olan salâvat-ı şerifeyi zikretmeli ve son olarak salâvat getirilmelidir. Bu dualar, müminlerin birbirlerine olan bağlılıkları ve ihtiyaçlarının giderilmesi için önemli bir yere sahiptir.

Bununla birlikte birebirimizin arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirelim. Tefrikaya düşmeyelim. Birebirimize sabrı tavsiye ederek gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma gayretinde olalım. Beşer olduğumuzu unutmadan hatalarımız ve yanlışlarımız olduğunda tatlı dille birbirimizi uyaralım.

Unutmayalım ki İslam milleti olarak sefer bizden kardeşlik, birlik ve beraberlik yolunda zafer Âlemlerin Rabbi Allah’tandır. Yeryüzünde zulüm gören başta Gazzeli kardeşlerimiz olmak üzere tüm mazlumlara dualarımızı esirgemeyelim.

Dualarımızın kabul olması ümidiyle. Âmin.

Bu dünya, doyacağımız yer değildir. Ancak kardeşliğimiz ve yapacağımız iyiliklerimizle birbirimizi doyurabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Aziz Armutlu Arşivi

Okumalıyız

09 Aralık 2025 Salı 14:33

Bilginin Zekâtı

18 Kasım 2025 Salı 15:14

Dijital Çağda Kaybolan Erdem: Sabır

04 Kasım 2025 Salı 15:16