Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Bilimin Eleştirilmezliği

Bu memlekette konu açıldığında hemen herkesin bir fikri, bir söyleyeceği olan konuların başında Din, bilim, ekonomi, siyaset ve spor vs. gelir.

Hepsi eleştirilir, hatta yerden yere vurulur, sadece bilim hariç.

Bilim adamı denilen grup her şeyi eleştirir, ama bilim asla eleştirilemez.

Bilim neden eleştirilemez veya bilimin neyi eleştirilemez diye hiç kendinize sordunuz mu?

Bilimin ve bilim adamlarının eleştirilemezliği nereden geliyor?

Ya da bilim nereye kadar eleştirilebilir?

Veya bilimin bilmediği şeyleri bilim adamları eleştirilebilir mi?

Bilimin kendisi bir eleştiri ise ve eleştirmezseniz, sorgulamazsanız yaptığınız şey bilim olmuyorsa, bilim adamları neden eleştirilemiyor?

Eleştiriden kurtulmak isteyen insanların sözlerinde neden bilimin öncelenmesini isteyen bir tavır öne çıkıyor?

Bilimin bilimselliğini de eleştirmek gerekmiyor mu?

Ya da bilimin kendisi değil de, yöntemleri, teorileri, bulguları, sonuçları, etkilerinin eleştirilmesi gerekmez miydi?

Bu soruları daha da çoğaltabiliriz.

Bilim yapısı itibarıyla her şeyi şüphe ile karşılıyor ve bu anlamda kendi buldukları da dâhil olmak üzere hiçbir bilgiyi kesin görmüyor olmasına rağmen, adına bilimperestler veya bilime tapanlar denilen kesim neden bizi tek kesin bilginin bilimsel bilgi olduğuna inandırmak istiyor, daha doğrusu bizi inandırmışlardır.

Ancak bilimi ve bilim adamlarını dokunulmaz zanneden bazı zevat sadece kendi sahalarında ve fizikî olarak deneyimleyebildikleri ile meşgul olmaları ve fizik ötesine bir adım dahi atmamaları gerekirken, ne fikren, ne deneysel bağlamda bilgilerinin olmadığı bir sahada kendilerini yetkili görerek fikir beyan etmeye başlamışlardır.

Bunlardan ilki bilimi bilim yapan şey kullandığı yöntemlerin bilimsel olması ise, herkes fiziksel âlemde doğru ya da yanlış bir şeyler yapıp öğreniyorken bilim adına dine savaş açmanın mantığını anlamak mümkün değildir. Bilimde bilimsel çalışmaların bir sırası varsa bu sıralamanın aksine, bilim diye adlandırılan madde ilmi ile Müslümanların din, diğer insanların ise fizik üstü diye adlandırdıkları ilimleri birbirinden tamamen ayırmak, birinin başka bir yönünün olduğunu göstermek gerekmez mi?

Böyle bir ayrım varken bilimin konusu olmayan ve hiçbir zaman da olmayacak olan Din konusunda, Allah(cc) ve Peygamberimizin(sav) bilgisine ulaşmanın bilimin de, bilim insanlarının konusu değilken veya hiçbir zaman da olmayacak iken böylesin abuk sabuk düşünceleri bilim diye ortaya atmanın art niyet olacağına inanıyoruz.

Din ve dine ait hususlar inanç kavramı içerisinde değerlendirilir diyerek bilim adamlarının beyanları dışında tutmakta fayda varken bilimsel kavramlar ile tanımlamalara girerek oluşturdukları asılsız çelişkiler ile hem kendilerini hem de Müslümanları yormalarının da yanlış olduğunu düşünüyoruz. Ya da din konusuna girildiğinde bilim adamları bilimsel olmamalı yani her konuya bilimsel demekten vazgeçip fiziksel bilim alanı diyebileceğimiz bir alanla kendilerini sınırlamalı ve din ve dinle ilgili konulara metafizik alan veya fizik üstü bilim diyerek orada durmalı ve hadlerini bilmelidirler. Somut şeylerle uğraşan bilimin hedefi bilgileri somutlaştırıp kesinleştirmek ise hem fiziki hem de fizik üstü bilgi denen nesnelerin öyle ele avuca sığacak bir şey gibi görünmediğini, üstüne üstüne gittikçe insanı hiç fark ettirmeden yavaş yavaş kuantum bataklığına çektiğini görüp İlle de her şeyin bir teorisi olmalı dayatmasından kurtulmak gerekiyor. Girdabın içindeki bilimci olmaktansa dini düşüncenin önün açık, yolunun alabildiğine geniş ve sonucun ise beklenmediği kadar ferah olduğunu, Hz. Peygamberlerin(as) rehberliğin in ise en sağlam pusula olduğunu kabul etmek çok daha hayırlıdır.

FARKINDA MIYIZ?

Bilim adına bilimsel konuşma yapan bilim adamları konuştukça bu ülke ekonomik anlamda, hukuksal anlamda, siyasal anlamda, kültürel anlamda, sosyolojik anlamda ve ahlaki anlamda geri gidiyor.

İlim adamları, bilim adamları, fikir ve düşünce adamları, entelektüeller, aydınlar susturulur, sindirilir ve küstürülürse ülke çöker diyenler, şimdiye kadar konuşanlar konuştukça milletin ve ülkenin geri gitmesi konusunda neden ses vermezler.

Bilimin, bilim adamlarının bu konuda bir diyeceği yok mu yoksa?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi

Siyaset ve Din Bezirgânları

03 Aralık 2025 Çarşamba 15:22

Devletperestlik Putu

30 Kasım 2025 Pazar 11:36

Siz Kimsiniz?

26 Kasım 2025 Çarşamba 15:43

Fıkıh Mı, Hukuk Mu?

23 Kasım 2025 Pazar 11:24

Whataboutism Zulmü

19 Kasım 2025 Çarşamba 15:30

Müslüman Sadece Sen misin?

16 Kasım 2025 Pazar 12:57

Seküler Kemalizm Diyanet Açılımı

12 Kasım 2025 Çarşamba 14:51

10 Kasım Ayrışması

09 Kasım 2025 Pazar 12:30

Kur'an'a Karşı Saldırganlık

05 Kasım 2025 Çarşamba 15:04

Diyanetin Hutbeleri

02 Kasım 2025 Pazar 12:40