Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Angaranın Siyaseti

Angaranın Siyaseti

Ankara siyaseti Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak mı yapılmayacak mı veya kim ya da kimler aday olacak diye türlü hesaplar yapmakta iken 25 gün arayla 2 şiddetli depremle sarsıldı.

Birincisi 6 Şubat tarihli Maraş merkezli jeolojik deprem.

İkincisi ise 3 Mart tarihli politik deprem.

7.4 şiddetinde diye açıklanan birinci deprem, Maraş merkez olmak üzere güneydoğu bölgemizde 11 vilayeti yıktı geçti.

İkinci deprem ise politik arenada 6 lı masa diye adlandırılan muhalefet cephesini sarsmış görünüyor.

Şiddeti, etkileri ve oluşturacağı hasar yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde tam olarak ortaya çıkacak.

Her iki depremin bize göre ortak noktası Milletimize hem politik hem de maddi külfetler getirmiş olmasıdır.

Çünkü birinci depremin mali külfetinin yaklaşık 35 milyar dolar kadar olduğu ifade edilmekte ve elbette bu kadar büyük meblağın kısa zamanda görülen maddi etkilerinin yanında uzun dönemde ortaya çıkacak politik etkileri de olacaktır.

İkinci yaşanan depremin ise galiba birinci depremin tersine önce politik etkilerini gördükten sonra seçim sonuçlarına göre 5 yıla yayılan ekonomik etkileri görülecektir.

Siyasetle ilgilendiğini ifade eden ve her biri kendi düşüncesinin inanlısı olan Müslüman, Mümin, inançlı, inançsız, laik ve seküler herkes bilmeli ki Angara Siyaset”ine göre Türk devleti laik ve seküler bir devlettir, dolayısıyla da yürürlükteki kanunların hiçbiri, İslam Dinine ve Kuran'ı Kerim'e göre yapılmamıştır. 

Bu kanunlara göre yürürlüğe konulan sosyal hayat ve hukuk, İslami olmadığı gibi, siyaset de İslami bir yapıda olması istenmez.

Üstelik Angara Siyaseti” nde belirleyici tek odak nokta Ankara da değildir.

Angara Siyaseti” nde en baş belirleyici unsur İstanbul merkezli çok uluslu mali yapı olarak bilinir.

Uzun yıllardır söylenmemiş olsa da 1946 yılına kadar belirleyici unsurlardan birisi İngiltere krallığı iken, 1946 da imzalanan Fullbright Antlaşması ile bu belirleyiciliğin Amerika’ya geçmiş olduğudur.

Bu yabancı siyasi yapılanma nedeniyle kurulduğu günden beridir şehirlerimizde kaç tane müdürün, kaç tane mühendisin, kaç tane ustabaşının, kaç tane usta ve amelenin çalıştırılacağına ücretlerine kadar Angara siyaseti” karar verir.

Sahada görev yapan yerel yöneticiler olaylara daha yakın ve daha vakıf olmalarına rağmen hiçbiri hiç bir şey bilmezler, çünkü Angara Siyaseti” ne göre onların en çok 5 yıl sonra tayini çıkıp gidecektir. 

Yönetim konusunda da aynı yabancı yapılaşma sonucu olarak, yerel idareciler hiçbir zaman merkezi yönetimin olurunu almadan herhangi bir iş yapamazlar veya devam eden işler olumsuzluğa dönüşse bile o olumsuzluğa son veremezler.

Yani bizde her şeyi Angara bilir” ve o ne derse o olur.

Çünkü Ankara ağadır ve Züğürt Ağa” filmindeki benzeri gibi ağanın sözü üzerine söz olmaz.

Bütün bu olan bitene rağmen vatandaş asla Angara” oturduğu yerde benim ihtiyaçlarımı nereden bilsin, bilse de benim ihtiyaçlarımın zamanında karşılanıp karşılanmayacağının garantisi var mı veya neden benim ihtiyacım dururken başkaları daha öncelikli hale geliyor şeklinde bir soru sormaz, soramaz.

Çünkü vatandaşın çoğunluğunca Angara Siyaseti” sorgulanamayacak ölçüde sorumsuzluğa sahiptir ve bu sorumsuzluğun kaynağı da devleti kutsal bir varlık olarak görmekten kaynaklanmaktadır.

50 sene evvel liselerde edebiyat derslerinde önemli münazara konuları şunlardı:

-“Eğitim, eğitim içindir.”

-“Eğitim, üretim içindir.”

Derslerde ve okullar arasındaki münazaralarda bunlar tartışılırdı.

Zamanımızda ise tartışmalar; 

“-Eğitim çocukları okulda tutmak” veya “eğitim insanları Angara Siyaseti içinde tutmak” içindir şekline dönüşmüştür.


 

FARKINDA MIYIZ?

Türkiye’nin şehirleri “Angara siyaseti” nden kurtarılmalıdır.

Yerele faydası olmayan pek çok siyasi şeyden kurtulmak ancak böylelikle mümkün olabilecektir.

Yoksa içinde bulunduğumuz halden çok daha büyük yokluklar çekeceğiz.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR