Televizyonlarda çok büyük denilen maliyetlerle çekilen dizileri izleyen birimisiniz diye sorarak başlayalım.

Çünkü görünüşte topluma bir şeyler verme veya hatırlatma adına yapılan bu dizi filmler aslında toplumu çürüten diziler haline gelmiştir.

Tıpkı başarılı bir politika olarak gösterilmesine rağmen genel olarak toplumu temel tüketim, gıda, özellikle hizmet ile kafe ve restoranlardaki korkunç fiyat enflasyonu ile aldatarak toplumu içten içe çökerten makroekonomik politikalar gibi.

Dizileri bilgi edinmek veya tarih öğrenmek için izliyorum diyorsanız bu alışkanlığınızdan derhal vazgeçin.

Çünkü ne yakın tarih, ne Osmanlı ve Selçuklu tarihini anlamak için dizi izlemenize gerek yok.

Tıpkı dünya ve çevremizde olan bitenleri öğrenmek ve anlamak için tv izlemeye gerek olmadığı gibi.

Tarihi dizilerden başlayacak olursak tv dizileri seyredilmeyi artırabilmek için geçmişte yaşanmış olayları dramatik bir dille anlatmak zorunda ve olaylarla ilgili yanlış öğrenmeye sebep olabilecek bir sürü yalan yanlış ilave bilgi ve hikâye barındırır.

Eğlencelik diziler adı verilen ve izlendiğinde sıkça görüldüğü üzere gerçek hayatta %10'u bile yaşanmamış veya yaşanmayacak olan dizi adı verilen ahlak bozucu ve toplumu ifsat edici dizilerle ilgili söylenecek çok şey var.

Konusu bir garip, oyuncuları sanki bu ülkede yaşamıyor gibi davranan, yapımcısının hiçbir şekilde ve hiçbir konuda eleştiriye tahammülü olmayan, sıkıştığında ise biz dizi film çekiyoruz, belgesel yapmıyoruz diyecek kadar kendini beğenmişlerin yanlışları ve hataları topluma mal olmaktadır.

Eğer bir dizi bağımlısı olarak ağa ve mafya dizilerini izliyorsanız, izlediğiniz şeylerin gerçekle hiçbir alakası olmadığını, arada bir gerçek hayatta yaşanmış olayların ise gerçeğin sulandırılmış, dramatikleştirilmiş ve karikatürize edilmiş hali olduğunu unutmayın.

Türk tarihi, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemi ile kurtuluş savaşı dönemi ile ilgili yapılmış dizilere daha bir dikkat etmenizi tavsiye ediyoruz.

Tarih ve Türkiye’de veya dünyada olan bitenlerle ilgili gerçeklerin aslını esasını öğrenmek istiyorsanız tarihi ve ekonomik ya da siyasi gerçekleri kalemini satmayan yazarların eserlerinden okuyun araştırın ve gerçek bilgilere kendiniz ulaşmış olun.

İyi de Türkiye'de bu dizileri kimler hangi ihanet için yapıyor ve kimler bu ihaneti gerçekmiş gibi izliyor derseniz, isimleri Ahmet, Mehmet, Bekir, Ömer, Ali olan gâvur âşıkları üretiyor, isimleri veli, Âdem, İbrahim ve İsmail olan cahil cühela takımı izliyor.

Üstelik olacak şey değil diye düşündüğünüz, yerli, millî ve muhafazakâr olduğunu iddia eden bir iktidar döneminde bu durum katlanarak devam ediyor.

İyi de kötüler yanında dini, ahlakı, örfü, geleneği, akrabalık ilişkilerini yok saymayan ve toplumu ve nesli kötülüklere karşı uyarmak için yapılmış film ve diziler de var diyenler olacaktır.

Onlara en kısa yoldan siz hangi toplumda yaşadığınızın farkında değil misiniz?

Toplumu din, ahlak ve tarih yönünden iğva etmek için yemin etmiş bir güruhun en olmaz şeyleri normal, en olmaz karakteri iyi örnek, en olmaz kıyafeti ise moda, en iğrenç dedi-kodu kin ve nefreti hayatın gerçekleri, en sahtekâr ve yalancıyı, zekâ örneği olarak gösteriyorlar.

İçki ve kumarı rutin bir hayat tarzı, hırsızlığı, soygunu ve gaspı el çabukluğu, mafya yöntemlerini güç aracı olarak göstererek, yozlaşma, çürüme, soysuzluk üstelik adı kültür olan bakanlığın desteğini de alarak milletin sırtından her türlü pislik sergileniyor da görmüyor musunuz diyoruz.

FARKINDA MIYIZ?

Bu arada maaşlı sömürge valilerinden farksız olan bir kısım ilahiyatçıların dini korumak adına Müslümanların muhafazakârlaşması ve modernleşmesine göz yummaları ve dini hükümler ile gelenekten gelen yorumlardaki kimi yanlışları düzeltmek adına emperyalist batının oryantalistlerine direk veya dolaylı hizmetlerini de eklemeyi unutmamış olalım.

Gerçekleri ve zararlı film ve dizileri görerek uzaklaşmış zeki insanların sayısı, TV karşısında uyutulmuş milyonlarca, orta ve alt zekâ ya sahip insanların sayısından çok daha önemli olduğu için deccalın tayfaları, her kademedeki zeki insanlara karşı başka filmler çevirmekten geri durmamaktadır.

Kökü dışarıdaki organizasyonlar tarafından fonlanan derneklerin küresel çeteye ateist militanı yetiştirmek üzere gençlerin beynini yıkamak için harekete geçenlerin tacizlerine karşı başımızda iyiler var diyerek susmak kol kırılır, yen içinde kalır veya söz gümüş ise sükût altın değildir.