Geçtiğimiz hafta sonu ekip arkadaşlarımızla birlikte yeni Emniyet Müdürümüz Mevlüt Demir’i ziyaret ettik. Bildiğiniz gibi Denizli’ye giden eski Müdürümüz Hüseyin Namal ile halef-selef oldular. Müdürümüz Alanya’lı ve Selçuklu’nun kışlık başkentinden yazlık başkentine geldiğini söylüyor. Mevlana diyarında huzur ve emniyeti sağlamak, üstelik Başbakan’ın şehrinde görev yapmak hem ayrıcalık, hem şeref, hem de sorumluluk.

İngilizce, Almanca, İtalyanca ve Arapça olmak üzere 4 dil bilen ve doktora yapmış tecrübeli bir idareci olarak yeni Müdürümüzün bu işin hakkını vereceğinden şüphemiz yok. Bize naklettiği birkaç hatıra her şeyi anlatmaya yeter.

İlçeleri tek tek dolaşıp gece yarısı karakollara yaptığı ziyaretler, karşılaştığı manzaralar ve ödül gerekene ödül, ceza gerekene ceza sistemini güzelce kullanarak personeli motive etmek, önce ceza verdiği insanların yıllar sonra gelip karşısında kendisinden helallık dilemesi gibi konular gerçekten ilginç.

Hedefi;  “Konya’yı yarın bugünkünden daha huzurlu bir Konya” yapmak. İnsanların gözüne bakarak konuşmak, polisin insanlara önce insan muamelesi yapması gibi hususlara önem veren Müdürümüz her işte “usül ve yöntem”in öneminden bahsetti.

İnsanlar, idareciler “usül”ü bilip uyguladıktan sonra, “vusül”e ermemek için bir sebeb yok. Bundan dolayı eski kitaplarımızda eskimeyen bir kaidedir: “Vusülsüzlük usülsüzlüktendir.”

Konya yıllardır “Mevlana diyarı”, “Selçuklu Payitahtı”, “Sultan Alaaddinlerin, Kılıcarslanların Beldesi” olarak anılırdı. Bundan sonra -özellikle bürokrasi kesiminde- buna bir sıfat daha eklendi:  O da Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan dolayı kazandığımız “Başbakan’ın şehri” olma özelliği.

Bir bürokrat eğer 81 il arasından başka bir şehre değil de Konya’ya atandıysa bu yabana atılacak bir olay değil, üzerinde düşünmek lazım. Hele hele Emniyet gibi çok önemli ve hassas bir görevde böyle bir tasarruf varsa bunu bir değil, iki kere düşünmek lazım!

Biz geçtiğimiz günlerde sayın Valimizi ziyaretimizde kendisi “Konya’dayız, huzurdayız” şeklinde güzel bir ifade kullanmıştı. Şimdi Emniyet Müdürümüzün hedefini de bunun yanına koyunca “Daha da huzurda olacağız” diyebiliriz.

Buradan eski Müdürümüz Hüseyin Namal ve ekibine bir dokundurma falan anlaşılmasın, onun yıllar süren çalışmaları ile “Huzurdayız” sözü söylendiyse bu onun başarısıdır. Kendisiyle tayin olduğu gece yarısı Kanal 42’de saat 12’lere kadar beraberdik.

İnşaallah önümüzdeki günlerde de yeni Emniyet Müdürümüz Mevlüt Demir’i ağırlama fırsatı bulacağız.

Peygamberimizin adı “Muhammedül Emin” idi ve mü’min-kafir-müşrik herkes ona güvenirdi. O Emin olan peygamber (SAV) müslümanı tarif ederken de “Elinden ve dilinden Müslümanların emin olduğu kimse” buyurmuş.

Herkes böyle “Emin” olsa belki Emniyete bile gerek yok ama maalesef insanlar bazen doğru durmuyor ve şehrin huzurunu bozabiliyor. O zaman da Emniyet’e muhtac oluyoruz.

Biz hem “Emin” insanların olduğu, hem de “Emin” insanların görev yaptığı bir şehirde emniyet içinde yaşamak istiyor, bu işi kendine dert edinen insanlara da dua ediyoruz, Allah yardımcıları olsun. Hayırlı uğurlu olsun.