Muammer Çelik
Toplumumuz Cahilleştiriliyor
İnsanoğlu duygulardan, hislerden, manevi hallerden oluşmuş bir yaratıktır. İradeli bir yaratıktır. Soyut alemin İçinde hatta kendini kaptırmış biçimde yaşayan iradeli bir varlıktır. Hevasını-fikrini ilah edinebiliyor. (Casiye:23, Furkan 43) Felsefi bir giriş yapmaya çalıştım ama ne düşündüğümü daha rahat anlatabilmek için çaba göstereceğim.
Şunu demek istiyorum: “ Çoğu kere insan bizzat yaşadığı ve reel hayatı bir inat uğruna inkar edebiliyor. Yani diliyle inkar etmese de inkar-ret politikası izliyor. Ya da bunun tam tersi aşırı bir bağlılıkla, sevgi ve aşkla yanlışları bile-bile kabule gidiyor.
Her neyse bu bireysel psikolojiyi, insani özellikleri kendi çabamız da (Uzmanlık alanımız falan olmadan uzatabiliriz.) Ama bu konuyu uzatmak istemiyorum.
İnsanın bu yapısını bilen birçok kişi, örgüt ve emperyalist kuruluşlar bunu kötüye kullanmak üzere sistemli ve yoğun bir saldırıyla insanları baskı altına alıyorlar. Bunlar:
İnsanları gruplaştırma, bölme, birbirine düşman haline getirip grup fanatizmini yerleştirme ikincisi; aç bırakıp, parasız bırakıp “tamamen aç kalırım” korkusuna kapılmasını sağlamak, üçüncüsü; beka gelecek korkusu ve sahipsizlik korkusu oluşturma dördüncüsü: Alternatifsizlik oluşturma, beşincisi; yıldırma: Hapisle, kayyum atamayla yıldırma...vb. Yalakçı, yardakçı takımı da alttan-alttan yüzyıl önceki (Üstelik kendi adamlarının zulmünü) insanlara anlatıp bugünkü zulme kafirliğe razı etmekle meşguller.
Diriliş:
Diriltmek, İhya etmek nasıl olacak? Bir: Doğrular, Hak; bireysel olarak alabildiğine bağırıp çağırıp anlatılacak. Bundan daha önemlisi teşkilat olarak anlatılacak. Kınayanın kınamasına aldırış edilmeyecek.
Yanlış anlatımların doğrusu anlatılıp, sözde Müslüman hükümetin, Müslüman cemaatlerin Hakkı engellemelerine karşı Hak savunulacak. Adları Müslüman geçinen gazete televizyon şu bildiğimiz üç dört kanalın tüm yayınları boykot edilmesi lazımdır. (Bunların isimlerini sonra vereceğim) Müslümanlar bunlara mutlaka teşkilatla da cevap vermeliler. Çünkü ortak akıl, teşkilatın prensiplerine uygun araştırma ve çıkarımlarına uygun hareket edip tavır alınmalıdır.
İnadın kötü bir hastalık olduğu ayrımcılığın azap olduğunu körü körüne sevgi ve aşkla bağlanmanın günah olduğu anlatılmalıdır. Mesela ben (Avrupa'da) insanlarla tartışıyorum. Ben adama diyorum ki: “İnsanlar asgari ücretle 22.500 TL ile geçinmeye çalışıyorlar. Hatta 19.500 alan bile var” diyorum. Adam bana: “Yeter, güzel işte” diyor. Bunu söyleyen adam inadından söylüyor, kininden, söylüyor. Ya da aşkından söylüyor, gavurluğundan söylüyor. (kafir değil, gavur diyorum.)
Dolayısıyla bizim insanımızı cahil bırakıp birbirine düşürmek isteyen Yahudi eli; içerideki işbirlikçi güç sahiplerini de kullanarak karıştırıyor. Yüzlerce kanalla, basın-yayınla yukarıda saydığımız pislikleri pompalıyorlar . Biz de ancak birbirimize düşüyoruz.
Allah bizlere aklı-selim yönetim-yönetici ve onlara layık halk nasip etsin!.. Amin.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.