Çocukluğumun Gonyasında evimiz Araplar Garagayış Mahallesi’ndeydi ve hemen sokak gapımızın önünden çay akardı.

Annannemgil Mengene-Sarıyakup cıvarında otururdu. Oralara gider gelirdik, onnarın da gapısının önünde çay vardı.

Biçcimez, Tahdadepen, Akşeçm’önü, Topraklık, Meram… hakeza. Ulu’rmak, adı üsdünde ulu”ırmak”, Çaybaşı… adı üsdünde “çay” başıydı.

Bağ sulamak üçun puşdalara su salındı mı, iki gece-iki gündüz su akar, puşdaların arası depetaklak su dolardı. Çubuklar o suynan ne dimnit, büzgülü, gadınbarnağı… üzümler virirdi, sorman gitsin.

Sokakdakı çaydan ayrı, evimizin hayadında da dinama, guyu, havuz varıdı. Bazı evlerde tulumba da olurdu. Salkım salkım üzümleri, şeker armıtlarını, şekerpare gaysıları, hamı datlı erikleri yıkar, patır patır yirdik.

Su varıdı, çoğudu. Su sayesinde hayat varıdı, bet-berekat varıdı. Şimdi Gonya’nın suları azaldı, barajlar, yiraltı suları alarm virmeye başladı.

İramazan dolayısıyla 1 ay piknik yapamamışdık. Geçen gün bi gaçamak yapdık, eş-dost-akraba şööle bi açıldık. Yol güzergahında Altınapa Barajı’nı da gördük.

Daha önce defalarca gördüğümüz baraj gölü bu sefer çok vahimdi. Su iice azalmış, daşlar, gayalar miydana çıkmış, durum fecaat. Malum, “Dünya’nın Nazar Boncuğu” Meke Gölü de gurumuş. Gasdeciler gıpgırmızı foturaf çekip “Gururkan da gan ağlaayor” diyor.

Gidişat hayra elamet değil, dikgatli, tasarruflu olmak ilazım.

Dinimizde israf zaten haram, biliriz de belki tam uymayız.

Hatda esgi alimlerimiz “Deniz gıyısında deniz suyundan apdez alsan bile israf itmeyecen” dillerdi.

İnsan gözüynen görünce, esgi gölü, yini gölü gıyaslayınca daa da bi etgileniyor.

KOSKİ Müdürlüğümüz filimler hazırlamış, çarşıda bazarda ahaliyi tasarrufa teşvik idiyor, sağossun.

Araba yıkamakdan, bahce sulamakdan, çamaşıra-bulaşığa varıncaya gadar değişik formüller, tavsiyeler ağnadılıyor.

Kim ne dirse disin bu işin şakası yok, çaresi de yok. İş baya bi ciddi. Paraynan, pulnan hallidilecek bi mevzu da deyil. Rabbım merhamet itmez, sıbyan çocuklar, gurtlar guşlar hörmetine rahmetini indirmezse hepden hapı yutduk dimekdir.

Teknoloji baş döndüren hızıynan ilerleeyor, her gün yini yini alet edevat, buluşlar, icadlar gırnan gidiyor. Amma cümle alem, bütün dünya bir araya gelse bir damla suyu halkitmekden aciz bu insanoğlu.

Hem elimizdeki suyu idareli, tasarruflu gullanmamız ilazım, hem de gendimize çeki düzen virip günahlardan arınarak Rabbı Tealaya el açmamız ilazım.

Biz layık değilsek bile, el açmaya yüzümüz yoğusa bile, O “Rahman” sıfatıynan iyi-kötü herkeze merhamet idendir. En azgın insannarı bile aç-susuz bırakmayandır.

Eh gözel Allahım, Sen bilirsin gaari…